~5~

3.1K 127 82
                                    

Cemal'den

Nisa'yla konuşmamız pek de iyi geçmemişti. Biliyorum korkuyor, bir şeyler hissetmekten, bir şeyler yaşamaktan, aşık olmaktan. Anlıyorum onu daha önce böyle bir şey yaşamamış. Zaman istedi ben de ona istediği zamanı vereceğim.

Sabah erken kalkıp, yüzüme hafifçe vuran serin rüzgar eşliğinde sahilde yürüdüm. Bu hissi çok seviyordum. Yenilenmemi sağlıyordu sanki.

Bizimkilerin sesi geliyordu, uyanmışlardı. Yavaş adımlarla barakaya doğru yürüdüm. Sabah sabah yine kavga ediyorlardı. Yasin Barış'a bir şeyler söylüyor Barış da dilini yutmuş gibi oturuyordu. Onları umursamayıp oyuna gitmeden önce yiyecek bir şeyler hazırlayan kızların yanına gittim.

"Bugün ne yiyoruz?" dedim gülerek.

"Bugün kokonat, kokonat ve inanmazsın süper bir kokonat yiyoruz." dedi Evrim ciddi bir şekilde ve sordu:

"Sizce de artık bir ödül kazanmamız gerekmiyor mu?"

"Evet ama bazıları yeterince çaba göstermiyor ve ben artık bundan çok sıkıldım." dedi Nisa kokonatlara bakarken.

"İçimizdeki anlaşmazlıklardan dolayı oluyor." dedim bakışlarımla Barış ve Yasin'i göstererek. Evet Barış'tan ben de hoşlanmıyordum ama oyun alanında herkesi sevmek zorundaydım çünkü biz bir takımdık.

"Hadi beyler gelin!" diye çağırdı diğerlerini Evrim.

"ALIYORUZ BUGÜN BU OYUNUUUU HADİİİİİ" diye bağırarak geldi Berkan. Bu çocuğun enerjisine bayılıyordum.

"Aynen lütfen bugün oyun alanında gereksiz hareketlerde bulunmayalım." dedi Barış. Kendi bulunuyordu ama?

"Tamamdır babuş bugün hiçbir şey demeyecem bumm" dedi Yasin.

Gülerek kokonatlarımızı yedik ve oyuna gitmek üzere teknelere bindik. Nisa ve Gizem yanyana oturmuştu. Berkan tam Nisa'nın yanına oturacakken önüne geçip onu engelledim.

Rüzgarın sertçe yüzüne vurmasıyla, Nisa iyice küçülüp korunmak istercesine omzuma yaslanmıştı. Ben de kolumu omzuna atıp rahat olmasını sağladım. Bakıp gülümsedi.

Oyun alanına gelmiştik. Murat Ceylan da gelip oyunu açıklamaya başladı.

"Merhaba arkadaşlar. Vakit kaybetmeden ödülü söyleyeyim isterseniz. Bugünkü ödül gerçekten çok değerli, çok güzel bir ödül. Annelerinizin sizin için seçtiği yemekleri yiyeceksiniz. Ayrıca ailenizden sizin için birer fotoğraf yollamalarını istedik."

Ödül gerçekten çok iyiydi. Burada çektiğim en büyük zorluk sadece özlem. Açlık, rahat bir yatak, sıcacık ev bunları zaten bilerek gelmiştim buraya. Murat Ceylan bu sefer de parkuru anlatmaya başladı.

"Arkadaşlar parkuru görüyorsunuz. Tam bir hız parkuru hızı iyi olan kazanır çünkü atışlar kolay. Avantajda 3 erkek 2 kız yarışacak. Şimdi avantaj oyunu için kim çıkacak onları belirleyebilirsiniz."

Toplanıp konuşmaya başladık. Hızım iyi olduğu ve parkuru bildiğim için çıkmam gerektiğini düşünüyordum. Derken Yasin lafa atıldı.

"Bence Berkan, ben ve Barış çıkalım. Kızlar da zaten belli."

"Neden Cemal çıkmıyor o senden daha hızlı." dedi Nisa ben daha lafa giremeden.

"Ha iyi tamam Cemo da olur."

Nisa bana bakıp göz kırptı, gülümseyip ben de göz kırptım.

"OOOOO HADİ Bİ GÖNÜLLÜLER ÇEKELİM HADİ ABİ BU OYUN BİZDE!" diye bağırdı yine Berkan.

"OOOOO GÖ NÜL LÜ LER!"

Parkurun başına çıkmıştık. Karşı takımdan erkeklerde Sercan abi, Mert ve Ersin; kızlarda Aycan ve Elif yarışacaktı. Ben ve Sercan abi başlıyorduk. Düdük ile oyun başladı.

Neredeyse başa baş gidiyorduk. Bugün benchte daha büyük bir destek vardı sanki. Bunun da etkisiyle daha çok hızlandım ve Sercan abiyi geçtim. Bayrağı da ondan önce kaldırdım ve Berkan çıktı.Hemen ondan sonra da Ersin. Aynı hizada gelip aynı anda bayrağı kaldırdılar. Barış ve Mert çıktı. Barış boyunun dezavantajıyla biraz gerideydi. Mert daha önde gelip bayrağı kaldırdı ve Elif çıktı. Barış'ın gelmesiyle de Evrim çıktı. Elif daha öndeydi ve farkı açmaya devam ediyordu. Evrim daha son engele yeni gelmişken Elif bayrağı kaldırdı ve Aycan çıktı. Nisa da çıktı ancak baya geriden geliyordu. 

"HAAYYYDİ NİSAAA'M" 

Gittikçe hızlanıyordu ve yine Evrim'in açtığı büyük farkı kapadı.  Parkuru beraber bitirdiler. 

Atışlara başladım, attım ve arkaya geçtim. Atışlar gerçekten kolaydı bu parkur tam benim parkurumdu. Son atışlara Nisa ve Aycan aynı anda başladı. 

"Nisa sakince at hadi kızım." dedim hafifçe. 

Attı ve kazandı. Hep yaptığımız gibi birbirimize koşup sarıldık. Nihayet eski halimize dönmüştük. 

Avantajı kazanmış olmanın verdiği etkiyle ve parkurun tam bize göre olmasının verdiği etkiyle bir kaç kişi dışında sayı vermemiştik. Vee oyunu kazanmıştık.

___________________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

___________________________________________

kısa oldu biliyoruum ama zor günler yaşıyorum bekliyorsunuz diye yayınladım.

Sercan'a Sercan abi yazmaya bayılıyorum slsşzmşsmsz

öyle işte okuyanlar oy atarsa sevinirim, oy sayısı okunmaya göre çok az.

gelen yorumlara çook teşekkür ederim hepsini gülerek okuyorum dcnşdmsşxms

öptüüüm görüşürüz :*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sevmemeliyiz | cemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin