Hepinize merhaba ilk bölüme geçmeden önce biraz sohbet edelim mi?
Öncelikle bu benim ilk hikayem ve yanlışlarım olursa ya da hikayenin akışında bir problem yaşarsanız affınıza sığınıyorum.
Hikayeyle ilgili yorum yaparsanız sevinirim.Beğenip beğenmediğiniz benim için çok önemli.
Bölümleri de ona göre yayınlayacağım.
İYİ OKUMALAR...
Sisli bir gün şafağın sökmeye başladığı vakit onların hikayesi son buldu.
Ayın parlaklığı kaybolup yerini gün ışığı aldığında tüm kalplerde bir çığlık koptu...
Uçurumun yamacında yeni günün ışıkları genç bir kızı hayattan kopardı lakin hiçbir güç olacakları engellemeye yetmedi.
Masum bir kız kanatlarını çırpamadan yere çakıldı kulağında çınlayan beyninde yer edinen iki kelime kaldı yaşanmışlıklardan geriye"Kor Tanem".
İki kalp birbiri için atardı oysa şimdi olan olmuştu
Sisli bir günün sabaha gebe kaldığı vakit sigarasının dumanını bile göremiyordu genç adam.Az önce yaşananların bir ömür gölgesinde yaşayacağını hesaba katmayarak bitmiş izmariti ayağının altında ezdi.
Gün adaletin tozlarını zalim insanların ayaklarının altına sermişti bile.
Güç yetirememişlerdi olacakları engellemeye.
Ve çıkmaz sokaklarda kimsesiz bir kız o gün yürüdüğü sokaklardan daha karanlık bir gerçeğin içine düşüverdi.
Peşinden de en sevdiklerini sürükledi
Bazıları acımasızlık derdi buna bazıları adalet ama o tek kelimeyle"yandım"diyordu"cayır cayır yandım"oysa esen rüzgar kalbini ferahlatmıyor aksine genç kıza düşmanmışçasına içindeki ateşi daha da harlıyordu.
Aldırmadı olacak olan oluyordu hayatın kafesinde nereye gitse dört duvardı.
Ellerinde yıkansa da geçmeyen kan kokusu nabzında azaplı bir yol çizmişti.
Aynada yüzüne baksa kendini tanıyamazdı yanlışlar hayatını kefene sarmış zaman geçtikçe üzerine kürek kürek toprak serpmişti.
Gözlerini asılı durduğu yerden kaldırıp duvardaki saate sabitledi.
Sahi kaç saat geçmişti o dakikaların ardından.
Aslında geçen hiçbir şey yoktu genç bir kızın hayatı uçurumun yamacında asılı kalmıştı ne yere bakmaya cesaret edebiliyor ne de kalkıp toparlanabiliyordu.
Dağınık saçlarını elleriyle çekiştirerek"bitti"dedi içindeki küçük kızı susturmak ister gibi.Sesi öylesine aciz öylesine kırgındı ki yaşanılmayan günlerin sırrı genç kızın sesinde saklıydı."tüm bu yaşanılan"yüzünü tiksinircesine buruşturup kafasını sağa sola salladı"gerçek olamaz".
Bir insanın yıkılışı o an başladı olacaklara çare bulunamazdı artık öylede oldu
Genç kız kabusunun başladığı uçurumun yamacına hızlı hızlı koşuyordu.Görenler ateşten kaçıyor sanırdı nerden bilebilirlerdi ölüme koştuğunu.Hikayenin başladığı yere vardığında derin bir nefes aldı.Son nefesiymiş gibi kalbi öyle delicesine çarpıyordu ki elini göğsüne bastırarak kafasını göğe kaldırdı.Ay tam tepede kara gecenin ortasında kurtuluş ışığı gibi parlıyordu.
Ay kefen olacak genç kızın kırgın bedenini saracaktı ve toprak onu bağrında dinlendirecek gözyaşlarını saklayacaktı.Bir gün önce tam burada yaşadıkları gözünün önüne gelince bir yaş daha süzüldü gözünden ve dudağının kenarından boynuna inerek sonsuzluğa sürüklendi.
Yaşanılanların imzası gözyaşlarıydı.İçinin yangınını söndüremeyen gözyaşları.
Acınası hayatı son buluyordu.Özlem bitiyor oda gidiyordu...
Kollarını gecenin karanlığına açarak delicesine korktuğu uçurumdan aşağı baktı.
Ay utandı gün ağırdı lakin genç kız vazgeçmedi"tut beni anne".
Her şey uçurumun kenarında başlamıştı ama orada bitip bitmediği aşikardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR TANESİ
ChickLitSisli bir gün şafağın sökmeye başladığı vakit onların hikayesi son buldu. Ayın parlaklığı kaybolup yerini gün ışığı aldığında tüm kalplerde bir çığlık koptu... Uçurumun yamacında yeni günün ışıkları genç bir kızı hayattan kopardı lakin hiçbir güç ol...