5. Bölüm

12 2 2
                                    

İklim'in ağzından

Sabah uyandığımda Gökhan başımda İdil ve Ali'de yanımda uyuyorlardı dün olanlardan sonra Sina'ya teşekkür etmem gerekti ama ben hala dünkü olayın şokundaydım ben ilk defa tanımadığım bir erkeğin yanıda ağladım bana noluyodu anlamış değildim onun yanında kalbim değişik atıyordu derken İdilin uyandığını gördüm.

- Günaydın aşko.

- Günaydın İklim.

- Sana bişey anlatacam İdil.

- Anlat dinliyorum.

- İdil dün ben ilk defa tanımadığım bir erkeğe sarılıp ağladım ve ilk defa kalbim bu kadar hızlı atı.

- Benimde sana anlatmam gereken bişey var.

- Anlat.

- Sen dün herkezin içinde Sina'nın ismini sayıkladın.

- Ciddene mi? Kimler vardı.

- Ali,Gökhan, Sina ve ben.

- Hım neyse idil konuşmaya devam edersek geç kalacaz kalkın bakalımm.

Herkez uyanmıştı İdiler kıyafetlerini giymek için aşağı indiklerimde bende duşa girmiştim duştan çıkıp üstümi giyip aşağı indiğimde herkez hazırdı yemek yemeden çıktık kapıyı açtığımda sarı sarı giymiş birini gördüm yanıda siyah ve kafamı kaldırdığımda Sina ve Bartu'ydu ama bu gün neden böyle giyinmişlerdi anlamadım derken.

- Kızlar bu gün okula gitmesek sizde üzerlerinizi değiştirseniz beraber gezsek nasıl olur.

Hiç düşğnmeden....

- Olur bir günlük bişey olacağını sanmam.

Sina'nın ağzından

Kızlar üstünü değiştirmeye gitiklerinde bizde Ali ve Gökhana saat kaçta getiriz diye konuşuyorduk karlaştırdıktan sonra gözlerim iklimi arıyordu onu görünce iyi oluyordum herşey çok güzel devam ediyordu taki o beyaz giyene kadar beyazı sevdiğimi nerden analdı ki annemin en sevdiği renkiti vr biraz duygulanmıştı birden dikkatimi İdil çekti mavi etek siyah penye giymişti Bartu'nun bu kızı görünce neden güldüğünü anladım ve bu gün neden siyah giydiğinide.

- Biz hazırız.

- Hadi ozmana arabaya kzıalar aklın burda kalmasın Ali kızlar bize emanet.

Dedikten sonra arbaya bindik bartu bizden bir yaş büyüktü ama geç yazılmıştı ondan o sürerken bende aynadan iklimi izliyodum bu kıza bu denli neden bağlandığımı anlamıştım anneme benziyodu annem kadar güzeldi tam dalmıştım ki İklim bana seslendi 'Sina'

- Efendim İklim.

- Dün için..

- O konu kapandı ama ben sana bişey soracam yanlış anlamasan ve üzülmesen.

- Tabi sor.

- Annen ve baban nerdeler.

İdil araya girdi....

- Sina şey onalar vefat etiler.

- İklim özür dilerim seni üzmek istmezdim cidden bak hem bende senden farklı sayılmam kii.

İklim: Önemli değil Sina alışmam lazım hem sen neden benden farksız değilsin..

- Benimde  annemde çok küçüken ölmüş.

- Anladım üzüydüysem konuyu açarak özür dilerim.

- Önemli değil İklim.

İklimin ağzından

İdil'le baktığımda gayet mutluydu Bartu' da aynadan ara sıra İdile bakıp gülüyordu ama Sina biraz mutsuzdu galiba ben üzmüştüm ve büyük bir hamle yapıp kendimdrn  bile beklemediğim bir hamleyle Sina'nın  camdan çıkartığı kolunu tutup elini tutmaya çalıştım Sina elini tutmam için elini uzatığında hazırdım ona güç vermeye hazırdım ve sesizcr ona şöyle dedim.

- Sen benim sarı prensimsin güçlü dur.

- Oda sesiz bir şekilde sende benim beyaz prensesimsin sen güçlüysen ben güçlüyümdür unutma.

Dedi ve elimi yavaş yavaş elinden çektim göz ucuyla Bartuya baktığımda İdile bakıyodu kesin o da İdili seviyodu emindim sırf İdil için siyah giymişti İdilde ondan farkız değildi normalde hep mavi giyen kız şimdi siyahta giymişti valla bu Bartu' yu çözemedim bir türlü ve gelmiştik arabadan indiğimizde bizi getirdikleri yer çok güzeldi hemen İdile küçüken yaptığımız şeyi yaptık ayakabılarımızı çıkartıp ayaklarımızı sokuğuk suyun içine soktuk birden Bartu ve Sina da geldi herşey çok güzeldi takii İdil aniden bayılana kadar ben olayının şokunu atlatamadan Bartu kuacaklayıp arabaya bindirdi peşlerinden koşup arabaya bindik Bartu baya sinrli ve hızlı sürüyordu arabadalardan hep kormmuşumdur Bartuya seslenip.

- Bartu biraz yavaş korkuyorum.

Bartu beni duymamazlıktan geldi sanki şuan tek İdili düşünüyordu ve gözleri dönmüştü kardeşim kuacağımda yatarken bir yandan da Bartu ya bir daha seslendim.

- Yavaş korkuyorum anlamıyomusun Bartu yaaa.

Sina: Oğlum kız korkuyorum diyo yavaş sür şu arabayı.

Sina'nın söylemesiyle biraz yavaşlamıştı sonunda hastaneye varmıştık ve Bartu İdili kucağın alıp hemen içeri girdi Sina da yanımda bana eşlik ediyordu içeri girdiğimizde idili götürmüşlerdi bizde koridorda oturuyorduk kimseye haber vermemiştik çünkü idil açlıktan bayılmıştı idil küçüklüğünden beri bayılırdı 1 saate çıkacakmış Bartu kapıda beklerken bizde Sinayla dışarı çıktıktık biraz söhbet falan etiktekten sonra içeri girdik ama Bartu yoktu idilin odasına girdiğimzide idil uyanmış ve Bartuyla bişey konuşuyorlardı içeri girdiğimde sustular.

- İymisin prenses.

- iyim.

Bartu biraz sinirliydi dışarı çıkmaları için Sinaya söyledim Sina kırmadı ve Bartuyu alıp dışarı çıktı ama tam o sırada o geldi.

- iklim.....

- Bora yinemi sen

- Yok gördüm iyimisiniz diye bakayım dedim.

- İyiyiz işte hadi git.

Bora ilkez beni dinlemişti Sina ve Bartu geldiğinde İdil hazırdı ve çıkacaktık Sina gelip yardım eti Bartuda.

- Gel buraya küçük hanım.

Diyip İdili kucağına aldı bizde arkalarından yürüyorduk Sina kulağıma eğilip 'bu günlük izin alsanız Bartularda kalsak olmaz mı'

- Olmaz Sina.

- Peki.

Aslında kalmak isterdim vakit geçirmek isterdim onu daha çok tanımak isterdim ama olmaz ve sonunda eve gelmiştik içeri girene kadar beklemişlerdi ve kapıyı açılıp içeri girdiğimizde bizimkiler daha gelmemişti bizde üstümüzü değiştirip biraz uyuduk.....

Arkadaşlar yanlışım varsa beğenmediğiniz yerler varsa yorumlarda belirtirseniz çok sevinirim sizler çok seviyorum. 😘❤️

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin