8.bölüm

8 2 0
                                    

Sabah iğrenç bir alarım sesiyle uyandım iki gün tatilden sonra okula gitmek koyudu yani özeliklede bana ve sonunda yataktan kalmıştım hemen duşa girip bizimkileri uyandırdım sonunda aşağı ine bilmiştik biraz atıştırdıktan sonra  çıkmıştık  normalde servise binmeyi sevmezdim ama mevbur kalınca biniyorduk sevribise binet binmez Bora ve Göksuyu gördüm ve sinirlerim anında bozuldu şöyle bir sorun vardiki bu konu ikizim ve beni etikiliyordu Ali'yle konuşamıyorduk bile ne zaman konuşmaya başlasam hep Göksu gelip alıyordu ama bu sefer izin vermeyecektim Ali'yi benden alamayacaktı o bemim kardeşimdi ve aramıza girmeyecekti tam Ali yanına giderken Ali'yi yanıma oturdurdum tabi Göksu şok oldu ama yapacak bişey yoktu.

- Ali.

- Efendim.

- Şey ben seni çok özledim hayatına Göksu girdiğinden beri bir ikizin olduğunu unutun ve hep onlaydın birazda bizimle olsan biz İdile seni çok özledik sana sarılmayı seninle uyumayı senile şaklaşmayı bike özledik.

- Haklısın ama ne yapayım onunlada vakit geçirmek istiyorum.

- Geçir ben geçirme demiyorum ama bizi unutma tamamı Ali.

- Sen kıskandınmı.

- Saçmalama Ali.

- Salak salak konuşma kızım ben sizi hayata unutmam.

Evet kıskanıyorduma ama yüzüne söyleyemezdim çünkü bunu koz olarak kullanırdı biliyordum sustum aklıma birden Sina geldi acaba şuan napıyordu benim sarı prensim uzun zamandır yazmamıştı acaba bişey mi oldu ve hemen telefonu alıp Sina'ya yazdım ama inteneti kapalıydı aradım telefonuma cevap vermedi sonra Bartu'yu aradıma.

- Alo Bartu rahatsız etim ama şey Sina yanındamı.

- Ya bende onu arıyorum en son senin yanına gelecekti bende tam yanındamı diye seni arayaktım.

- Benim yanıma gelemdi Bartu arabaylamı çıkmıştı.

- Evet.

- Bartu hemen gelip bizi okuldan ala bilirmisin rica etsem.

- Tabiki gelirim İklim.

Sina'nın ağzundan

Gece kafamı dağıtmak için ilk önce annemin mezarına sonra İklimin yanına gitme kararı aldım tabi bu saate arabayı kullanmamada sıkıntı yoktu yola çıkarken fark etmiştim beşimde birinin olduğunu ama umursamadım mezarlığa geldiğimdi aynı araba hala peişimdeydim annemle konuşurken beni izlediğini farkındaydım  annemle vedalaştıktan sonra arbaya geri bindim hızlıydım biraz hemen İklimin yanına gitmek ve kokusunu içime çekmek istiyordum tabi peşimdeki arabayı arda bir dikiz aynasından konturol ediyordum  tabi  biraz daha hızlandım o da hızlanmıştı İklimin yanına gitmeketen vaz geçip beşimdeki arabayla ilgelendim tam arkamdaydı bana çarpmaya çalıştığını anlamıştım ama o çarpmadan ebn konturölü kaybetim iki veya 3 takla atığımı hatırlıyorum ondan sonrası yoktu.

İklimin ağızından

Bartu bizi almaya geldiğinde ben artık ağlıyordum çünkü saatlerdir haber yoktu hayat bana kaçıncı darbeyi vurduğunu saymamıştım yine elimden sevdiğim birini alıyordu hemde ilk defa bu kadar sevdiğim birini eğer Sina'yı bulamasak kendimi suçlu hissedecektim çünkü benim yanıma gelirken kesin birşey olmuştu ve kendimi asla affetmeyecektim ve birden telefon çaldı.

-Alo merhaba İklim hanımlamı görüşüyorum galiba en son Sina bey size mesaj atmış ve bizde sizi.

- Evet benim  de siz kimsiniz

- Sakin olun ve hemen hasataneye gelmeniz gerek.

Telefonda hangi hastane oluduğunu öğrenip oraya gittik tabi içeri girer girmez Sina'yı sorduk ordaki sekreterle konuluyorlardı saddece şunu duymama bile yeti 'az önce trafik kazasundna dolayı geledi ve ameliyat alındı' başımdan aşağı kayanar su döküldü bunu ona kim yaptı ve hemen ameliyat hanenin önüne geldik beklemeye başaldık saatlerdir bekliyorduk ve sonunda o beklen doktar gelmişti 'durumu şuanlık iyi geçmiş olsun' evet bu kelimeyi duyunca içime azda olsa su serpilmişti doktorlar 48 saat sonra uyandıracaklarını söyledi. Aklıma birden anne ve babam geldi onalrda kazda ölmüştü ve annem 48 saatin sonunda hayata gözlerini yumuştu hemde benim gözlerimin önünde ama Sina ya bişey olmayacaktı o beyaz prensesini yanlız bırakmayacaktı o iyleşecekti Sina'yı yoğum bakıma aldıkalrından beri o camın önünden ayrılmamıştım Bartu yanıma gelip.

- İklim içeri girip onla konuşdan o seni duyuyordum eminim hadi içeri gir ve ona öyle birşey deki hayata tutunsun hadi İklim benim ikimci bi kardeş acısı yaşacak gücüm yok yalvarıyorum sana.

- Tamam Bartu giricem ve onal konuşacam.

İçeri girerken korkuyırdum kalbim çok hızlıydı onunilk gördüğüm gibi atıyordu içeri girdiğimdd o dıt dıt sesi sinirimi bozuyordu ama yapacaktım onal konuşacaktım ona yanında olduğumu hatırlatacaktım ve yavaşta elini tutum ama yüzüne bakmaya korkuyordum kafamı yavaş yavaş kaldırdım ve o güzel yüzüne baktım tabi hafif çizikler vardı yanına otırup konuşmaya başaldım.

- Sarı prensim uyan hadi uyan seni okadar özledimki anlatam sen iyileş diye elimden ne giliyorsa yapacam ama sen iyileş lütfen ben senin beyaz prensesin olayım sende benim sarı prensim ol senle saatlerce konuşalım senle saatlerce uyuyalım ama sen iyileş lütfen seni sevdiğimi umutma ve benim için yaşa ilk benim için sonra seni seven kardeşin için yaşa Sina yalvarıyorum şuan bana söz verdiğini hisediyorum hadi maişim uyan.

Elini bırakıp yanağına ufak bir öpücük bırakıp odadan çıktıktım ağlamaktan şişen gözleirmden artık yaş yerine kan akacakatı annem ve babaödan sonra o ölemezi o yaşamalıydı bende onun için yaşamak zorundaydım o benim kardeşlerim ve babamdan sonra sevdiğim adamdı ve işte şimdi onun için güçlü olacaktım ama o iyileşince ona bunaları ödetecektim hemde çok kötü onu şimdiden çok özledim bu bizim ilk ve son ayrılığımız olsun diye dua ediyordum herkez bi yerdeydi hepimzi dağıldılmiştık ama Bartu iyi değildi arada ona bakıyordum Bartu yerde oturumuş İdilde dizinde uyuya kalmıştı Ali ve Gökhan yanımdan ayrılmamışlardı biraz kafamı Ali'nin omzuna koydum ve gölerimi kapatıp onu düşündüm uzun uzun zaman baya akmıştı gözlerimi açtığımı açtığımda doktorların Sina'nın odasındaydı o lanet makinada düz çizgiydi Sina.

- Uyan nolur uyan bak beni bırakam Sina nolur beyaz presesini bırakma nolur Sina yalvarıyorum sana nolur Sina.

Batu'nun ağzından

İklimin bayılmasıyla Sina normale dönmüştü idil hala herşeyden habersiz yatıyordu ona bakınca küçük kardeşmi görüyordum Sina benim olmayana abimdi başım sıkışımca kpştuğum kardeşimdi o benim küçükşüğümdü ölemezdi yaşamak zorundaydı benim için veya İklim için yaşamak zorumdaydı o yaşamazsa ben de ölürdüm Sina şuan yanınd adeğilim ama biliyorum aklımdan geçirdiğim duyarsan beni üzecek bişey yapma tamamı sen beni olmayan abimsin hadi kardeşim yaşa hadi ve o doktor lanet olası o doktor ağızından iyi nişey çıkmayan lanet olası doktor 'geçmiş olsun hasatanızın durumu iyi bir saate oda çıkacak trkrardan geçmiş olsun' sonunda ilk defa güzel birşey söyle şimdi biraz benim mavimle ilgilenmem lazım o siyahın mavisiydi ve okadar masum uyuyorduki kucağıma alıp İklimin  uyduğu odaya çıkartım tabi başlarında bekledim biraz.

- Bartu Sina iyimi.

- İyi İklim 1 saate normal odaya çıkacak.

- Ne beni ona götür hemen nolur.

- İklim saçmalama ve otur oturduğum yere.

-Sen götürmezsen ben kendim İdili uyanıdırıp gideriz İdil kalk idil uyann hemen.

- Tamam hadi gelin inelim aşağı.

İklimin ağızından.

Aşağı indiğimizde Sinayı görmek için can atıyordum artık ona kavuşmama az kalmıştı ve işte benim sarı prensim.

- Sinaa.....

Arkadaşlar yorumlarınızı yazın beğenmediğiniz yerler olursa lütfen yorumlarda belirtin sizleri çom sevdiğimi unutmayın.😉😘



Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin