Sevgili okurlar yeni bölüm geldi.
Keyifli okumalar. Yorum yazmayı ve vote atmayı unutmayın🤗Multimedya: Aslı Demirer, Gökhan Türkmen Korkak
★★★Bölüm 9: Korkunun çığlığı★★★
Derin'in anlatımıyla
Savaş gözlerini bile kırpmadan "Seni arkadaşım olarak görüyorum" dediğinde kalbime bir yumru oturdu, nefes alamadım. Gözlerindeki o buz gibi keskin bakış içime işledi, üşüdüm. Bedenim buz kesti, dilim sustu, konuşamadım.
Neden diyemedim ona. Neden beni sevmiyorsun ki? O şiir yalan mıydı yani? Ya o bakışları? Yanlış mı anlamıştım herşeyi, arkadaşça tavrı bana aşık gibi mi gelmişti yoksa. Belki de ben görmek istediğim şeyi görmüş, anlamak istediğim gibi anlamıştım herşeyi.
Darmaduman bir haldeydim.
Oradan koşarak uzaklaştım. Yüzüne daha fazla bakmaya cesaretim yoktu. Hayatımda ilk kez bir erkeğe karşı güçsüz düşmüştüm. Hayatımda ilk defa aşık olmuş, hayal kırıklığına uğramıştım. Canım yanıyordu. Öyle ki ortadan kaybolmak, onu bir daha asla görmemek üzere uzaklaşmak istiyordum buralardan.
Aras'ın karvanına gittim.
Beni yüreklendirip Savaş'ın yanına gönderen oydu. Heyecanla beni bekliyor olmalıydı. İçeri girip kapıyı arkadan kilitledim. Koşarak sımsıkı sarıldım ona. Beni toparlayacak olan yine oydu, tekrar kaybolmuş özgüvenimi çıkartacak, beni birilerinin beni seviyor olma ihtimaline inandıracaktı. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Kendi anne, babası tarafından hiç sevilmemiş bir kızın bir adamın karşısına geçip duygularını itiraf etmesi çok zor bir şeydi. Ben bunu yapmıştım ama hayal kırıklığına uğramıştım. Bir daha böyle bir şeyi asla yapamayacaktım. Bir daha başka birini seversem, ona duygularımı itiraf edemeyecektim.
"Savaş beni sevmiyormuş." Dedim ağlayarak.
"Bu mümkün değil. Gözler yalan söylemez."
"Sen yanlış anlamışsın işte. Adam beni arkadaşı olarak gördüğünü söyledi. Rezil oldum, bir daha onun yüzüne bakamam."
Beni koltuğa oturttu.
"Bak Derin, bazen insanlar istemedikleri şeyleri söylerler. Bu yüzden kelimeleri susturmalı sadece o adamın kalbinin sesine kulak vermelisin."
"Gözleri beni istemiyor gibi bakıyordu Aras. Sen yanlış anlamışsın, dedi bana."
"Sen kalbinin sesini duyduğunu söylemedin mi? Hani onun kalbi de seninkiyle aynı atıyordu, unuttun mu? Kalp yalan söylemez. Belki de koruma olduğu için kendisini sana yakıştırmadı, böyle bir şey de mümkün. Bu yönden bak."
"Peki ne yapmam gerekiyor? Ben adamın yüzüne bir daha nasıl bakarım. Çok utanıyorum."
"Meleğim aşk utanılacak bir şey değil. Hem sen cesurca itiraf ettin, asıl korkak olan o, sen değilsin."
Başımı Aras'ın göğüsüne gömdüm.
"Aras beni gerçekten sevip sevmediğini nasıl anlarım?"
"Kıskançlık. Evet, evet, kesinlikle doğru yol bu. Tüm dizilerde erkekler duygularını bu sayede anlıyor. Sen de onu kıskandır. Duygularını fark etmesini sağlamak için en iyi yol bu."
Aras'ın verdiği tavsiyeye uyarak istemiyerek Rüzgar'ı arayıp yemek teklifini kabul ettim. Yemekte ona yakın davranmaya çalıştım, Aras'ın gözü Savaş'ın üstündeydi. Ben Rüzgarla dans ederken Savaş çıldırmıştı, bunu gözlerinden anlayabiliyordum. Belki Rüzgarla dans ediyordum, ama gözlerim sadece Savaştaydı. Rüzgar kulağıma doğru birşeyler fısıldadığında bardağı nasıl sıktıysa bardak paramparça oldu. Bunu gördüğüm de daha fazla dayanamadım, hemen koştum yanına, kıskançlık falan umrumda değildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğe susamış ateşböcekleri
Mystery / ThrillerÖzgürlüğe susamış ateşböcekleri adlı ilk kitap. Ateşböcekleri ışıklarıyla her geceyi aydınlatır mı? Ya o karanlık aydınlanmak istemezse? Geçmişi ateşböcekleri olan bir kız ateşböceklerinden neden korkar? Ya geçmişinde iyi şeyler olamamışsa ve o küçü...