Psychologists/Yoonkook ✔

35 (m)

Yoongi

Koltuğu yatırıp geri çektim. Yerlerimizi değiştirip Jungkook'un uzanmasını sağladım. Öpüşmemizi kesmeden devam ederken dudaklarından ayrılıp çene hattına ıslak öpücükler bırakmaya başladım.

Alttan Jungkook'un sürtünmesiyle daha da tahrik olurken boynuna yöneldim. İlk önce ısırıyor, yalayıp emiyordum.

Boynundan da aşağı inecekken tişörtünün hala üstünde olduğunu fark edip hemen çıkarttım. Köprücük kemiklerinden göğsüne kadar dilimle ıslak bir yol çizerken küçük iniltileriyle kulaklarımı şenlendiriyordu.

Göğsüne ve kaslarıma da boynundaki işlemleri gerçekleştirdikten sonra pantolonunun kemerini çözüp boxerıyla beraber indirdim. Kendi tişörtümü ve pantolonumu çıkartırken kasıklarına yaklaşıp, bacak içlerine küçük öpücükler bıraktım.

Kendim de artık dayanamazken başımı kaldırıp Jungkook'a baktım. Öpüşmekten ve dişlemekten dolayı kızarıp şişen dudaklarıyla, zevkten ve utangaçlıktan kızaran yanaklarıyla, terden alnına yapışmış olan saçlarıyla dayanılmaz görünüyordu. Cidden görüntüsü ye beni diye bağırıyordu.

Birkaç saniye bir şey yapmadığım için nefes nefeseyken başını kaldırıp bana baktı. Dudakları aralıktı ve iri gözleriyle bana bakıyordu.

"Jungkook... çok güzelsin ve ben sana deli gibi aşığım."

Daha fazla dayanamayıp tekrar dudaklarına yapıştım. Deli gibi öpüşürken küçüklerimizin sürtünmesiyle ikimiz de birbirimizin dudaklarını boğukça inledik.

Ayrıldığımız da benim de terden alnıma yapışmış saçlarımı eliyle yana yatırıp yüzümü sevdi. İkimiz de nefeslerimizi bir türlü düzene sokamıyorduk.

"Ben de sana çok fena kapıldım Min Yoongi. Ama artık şu işi yapsak mı diyorum."

Dediğine gülüp bir parmağımı içine yolladım. Anında kasılıp sırtı yay şeklini alırken ikinci parmağımı da yolladım. Yavaşça makas hareketini yaparken kendini kasıp inlemelerini benden saklıyordu.

Yeterince genişlettiğini düşünüp, erkekliğimi birkaç kez çekiştirip deliğine konumlandırdım.

"Bebeğim hazırsın değil mi?"

Yutkunup başıyla onaylayınca zorlanmaması adına bir anda içine girdim. Dar deliği penisimi sıktığı için inlerken o da acıdan dolayı inliyordu. Yavaşça hareket etmeye başladığımda ellerimi omuzlarıma çıkartıp sıkmaya başladı.

Vuruşlarımı hızlandırırken zevk bölgesini bulduğum da en yüksek inlemesini çıkarttı. Gelgitlerimi oraya yaparken zevkten gözlerinin kaydığını fark ettim.

Kalçalarında tuttuğum elimin birini bebeğimin sızdıran penisine götürüp çekiştirmeye başladım. Delice inlerken kendi karnına ve elime boşalmıştı. Yüzündeki hafif rahatlamayı gördüğümde gülümseyip bende son vuruşumu yapıp içine boşaldım.

Kafası başlığa yaslı, gözleri kapalı, terli ve dudakları aralık bir şekilde nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Hala içindeydim ve ikimizde bundan rahtsız değildik.

Yüzüne eğilip dudaklarına öpücük burakacakken deliğini zorladığım için acıyla inledi.

"Üzgünüm bebeğim."

İçinden çıkıp, Jungkook'u kaldırıp uzandığı yere uzanıp onu da kucağıma yatırdım. Anında başını boynuma gömüp küçülmüştü. Ben de ince beline kollarını sarıp saçlarına bir öpücük kondurdum. Anlaşılan geceyi burada geçirecektik.

37. Bölüm final