Venüs kendi ruhsal durumunu sonsuz bir boşluğa düşen ve zemine düşme umutlu bir taşa benzetirdi.Evet,Venüs düşüyordu,boşlukta kayboluyordu,tutunamıyordu.Tutunacak sert bir dal yoktu,kısa anlık durgunluklar yaratacak ince dallardı sadece..Ama bu Venüsü daha da üzerdi,çünkü birine güvendikden sonra güvenini boşa çıkarması en kötü duygudur.Bundan dolayı Venüs kendisine kimseye güvenemmesi,bir şey beklememesi gerektiğini öğütlemişti.Çünkü hayal kırıklığına uğramazdı böylelikle..
Venüs sessizlikten nefret ederdi.Ama bu kendi sessizliğiydi.Onu en fazla sinirlendirende buydu..Kendi durgunluğu..Bir fıçıya hapsolmuş,söylenenlere uyan bir oyuncaktı,rolünü oynuyordu.Ama kendisi sessizdi ve bu onu yiyip bitiriyordu...
Venüs sonsuz koca evrene bakıyordu.Evrenden tiksiniyordu.Düşündü Venüs,"Acaba yaşam yok muydu?Yaşam dene şey hep var olan ölümümüzün ceza kısmı mıydı?
Yaşam belki de cehennemin kendisiydi."Ölüm" dediğimizse hep var olan ölümün huzur bulduğumuz kısmı.Ama toplamda tek bir şey vardı:Ölüm ve onun süreçleri".Lanet okudu Venüs koca evrene,çünki o sadistti,acı vermekten hoşlanıyordu.Sonra kendisine lanet okudu,o da mazoşistti,çünkü "yaşama" tutsaktı.Bir nevi acıdan zevk alıyordu.Gerçek yaşamın var olmadığını anlamıştı Venüs.Yaşam sadece ölümün cezalanma kısmına verilmiş ütopik bir isimdi.Böylelikle acı çektiğimiz için kendimizi suçlayacaktık.Nede olsa yaşam huzur,yaşam sonrasıysa cezaydı.Ama öyle değildi.Yaşam cezanın kendisiydi.Yaşamın temelinde acı yatıyordu.Düşündü Venüs ve daha da depresifleşti.Eski iyimser hiçci düşünceleri tamamen yok olmuştu.İyimser olunacak bir şey yoktu,neden kendisini kandırsınki?Hiç bir şeyin anlamı yoktu,cezalanan zavallılardık.Elimizden ne gelirdiki?!Ölüm hep vardı,başka şeyler sadece bu süreçin yakamozlarıydı.Gözümüzün önündeydi ama anlayamıyorduk.Çünkü bundan zevk almağı öğrenmiştik.Belkide evren bunu hesaplayamamıştı ama bu bir gerçekti.Ama neye yarardı,yine de acıydı yaşam.
Peki bundan kurtuluş yokoluşsa neden kendini yok etmiyordu Venüs?Bunu yapa bilirdi ama yapmıyordu Venüs,henüz..
Çünki o da bu lanet olası cezalanmadan bazen zevk alıyordu...