ANKA'NIN KÜLLERİ

CEHENNEMİN ATEŞİ

- Eliiizzz mavi gömleğimi sen mi aldın ya?  Ne buluyorsun benim kıyafetlerimde hiç anlamıyorum ki. Alfa'ya de sana da alsın.

- Fifi ne bağırıp duruyorsun ya annen kirliye attı onu . Ne yapayım ben senin kokuşmuş gömleğini.

- Baak ciğerparem benimle kalıyorsan benim kurallarıma göre hareket edeceksin yoksaaa

- Ne  olurr yoksa...

- Gider babandan isterim seni ağama...

Eliz evlilik muhabbetinden dün geceden sonra baya sıkılmış olacak ki bu tehdidimi duyar duymaz üstüme atlayıp beni gıdıklamaya başladı. Tam o sırada benim mavişim içeri girerek bu savaşa son verdi.

 -Hopp bayanlar sakince elinizide ki düzleştiricileri  yere bırakın.

-Abicim bu müstakbel sevgilin benim üstüme oynuyor

- Fifi abicim dün geceki babamın evlilik  nasihatlerinden sonra şu kelimeyi kullanmasan mı aacaba diyorum.

- Tamam yakuşuklum benim sen sinirlenme. Ama hani diyorum bi çıkıp hep beraber gezip kafamı dağatsak. Dost düşman çatlatırız azıcık yakışıklılığınla.

-Fifi haklı be hayaatım.  Benimde bir kaç parça eşya almam lazım evden .

-Tamam hazırlanın da beş dakikaya çıkalım evden.

Tam bu sırada Eliz'in babası Murat amca aradı aralarında geçen konuşma pek de iyiye benzemiyordu ki Eliz'in beti benzi atmıştı.

-Bu saatden sonra  senin benim gibi bir baban yok.' Benim senin için yarattığım cenneti elinin tersi ile itip onların cehenneminde yanmaya razısın öyle mi? Sen yandıkça onlar cehennemine odun taşıycak senin. Tıpkı seneler önceki annenin yaptıg...

- Annemi sakın karıştırma seni pislik herif. O beni terk edip gitmedi o kardeşimi doğururken öldü. Ama sen beni bırakmayı  tercih ettin. Senin konuşmak gibi bir hakkın yok. Senin benim üzerinde bir hakkın yokk baba anla artık bunu. Sen o hakkı beni bırakıp gittiğin gün kaybettinSen beni terk ettiğin gün sahip çıktığın o kimsesiz kızı da kayıp ettin.

Eliz hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Abim buna dayanamadığı için elinden gelen herşeyi yapmaya hazır bir şekilde bekliyordu. Tabi ki benim gibi aklındaki sorulardan kurtulmalıydı önce. Evdekilere ses etmeden kafeye gittik . Orada oturup konuşma kararı aldık.

-Senin annen hani seni terk etmişti?

-Senin bir kardeşin mi var?

- Murat amca senin öz baban  değil mi?

Ya Eliz bize tek tek sordutturma ya tek çırpıda anlatıver tüm olan biteni

-Tamam sakin olun size şimdi herşeyi anlatıcam artık tüm gerçekleri benden öğrenmeniz gerekiyor. Evdekilerin size anlatacak güçleri yok demekki. Ben 1.5 yaşındayken evlenmişler Murat amcayla annem. Annem daha önce başkasıyla evliymiş. Yani benim biyolojik babamla . Onu hiç görmedim adını dahi bilmiyorum pislik adamın. Daha sonra Murat amca ile annem tanışmışlar. O bize sahip çıkmaya karar vermiş. Ama o zamanlar annem hamileymiş evlendikten sonra haberi olmuş Murat Amcanın da başlarda kabul etmiş ama daha sonra öğrenmişki annem Murat amca ile birlikteyken aldatmış onu. Tabi adam bunlara dayanamayınca ayrılmış annemden. Ama asla benden vazgeçmemiş öz kızı gibi sevmiş beni hep. Mal varlığı da yerinde olunca annemden almış velayetimi. Sonra kardeşim doğmuş işte. Doğum sırasında kimse yokmuş annemin yanında . Alışverişe çıktığı bir sırada sokak ortasında başlamış doğum. Uzunca süre müdahale edilemeyince kaybetmişler annemi. Kardeşimide yetimhaneye vermişler kimseye ulaşamadıkları için. Ben 10 yaşıma gelince babam kansere yakalanınca beni annemle görüştürüp tekrar ona vermeye karar vermiş. tabi biz tüm gerçeği o zaman öğrendik. Kimsesizler mezarlığına gömmüşler annemi. Mezarını bile bilmem yeşil gözlümün. Elimde 3-5 fotoğraf ve bana bırakıp gittiği anılar kaldı sadece. Bir de kardeşim...

FİFİ...