10. Bölüm

134 8 6
                                    

  "Orada ne yapıyordun bakalım ufaklık?"

  Anın şokuyla neye uğradığımı şaşırmıştım. Karşımda 25'li yaşlarda bir adam beni duvara sıkıştırmış, ağzımı kapatmış bana ne yaptığımı soruyordu.

  Konuşmam için ağzımı açtığında anında çığlık attım. Çığlık atmamla kapatması bir oldu.

" Çığlık atma! Şimdi ağzını açacağım ve konuşacaksın, sorumu cevaplayacaksın. Yoksa..." cebinden bir çakı çıkardı ve boynuma tuttu.

  "Yoksa bu çakıyla pek iyi şeyler olmaz." dedi ve sahte bir şekilde gülümsedi. Ağzımı yavaş yavaş açtığında hızla nefes alıp verdim.

  "Nerde ne yapıyordum? Açık konuşsana!" bağırmamla sinirlenip biraz boynuma deydirdi. Gözlerimi sıkıca kapattım. Canım az da olsa yanmıştı. Ama ağlamayacaktım. İnat değil miydi?

  "Hastanede ne yapıyordun!?" kendimi zorladım ve beni zayıf görmemesi için kahkaha attım. Eminim ki bana bir şey yapmayacaktı.

  "Sen kimin ortağısın bakalım? Babamla da tanışmak istersin belki!" böyle söyleyince adamın yüzünde şaşkınlık vardı.

  "Söylesene ya? Noldu bi kal geldi?" adam böyle dememle şokla çakıyı indirdi. Sadece  yüzüme bakıyordu. O sırada Mert'i gördüm. Buraya doğru yavaş ve sessiz adımlarla geliyordu. Beni kurtarmaya geldiğini fark edince sesimi çıkarmadım. Yaklaşınca hemen adamın eline vurdu ve çakıyı eline aldı. Adam şokşa ona döndü.

  "Napıyorsun sen?"

  "Asıl sen napıyorsun? Kızı elinde çakıyla kenara çekmek ne?!"

  "Mert Bey bilmediği-..."

  "Babam mı yaptırıyor bunları! Gerçi babam böyle bir şey yapmaz! Çakı tutmak ne! Senin de hesabın sorulacak."dedi ve elindeki çakıyı çöp kutusunun olduğu yere fırlattı. Elimden tuttuğu gibi beni çekiştirmeye başladı.

  Sokaktan çıkınca durduk. Bana baktı boynumu nazikçe tuttu.

" O mu yaptı bunu! "dişlerinin arasından konuşuyordu. Çok sinirliydi ve her an bir şey yapabilecek gibi duruyordu.

" Evet ama önemli değil, canım acımıyor boşver."

" Kızım ne boşveri kanıyor yürü geri hastaneye gidiyoruz pansuman yapsınlar."

"Mert bak önemli değil evde hallederim boşver. "

  "Gece sus yoksa kendi yöntemlerimle götürürüm. Zaten pişmanım keşke yollamasaydım seni salak kafam!" hemen durdum.

  "Salak! Kendini suçlayacaksan cidden seninle konuşmam. Bak ben o adamın yanında korkmadım bile. Bana bir şey yapacak olsa yapardı soru sormazdı işte. Neyse hadi hızlı yürü." kafasını salladı ve ilerlemeye başladık.

   Hastaneye gelmiştik ve şu an bana pansuman yapıyorlardı. Mert'e canım acımadı korkmadım falan demiştim ama yalandı. Kim korkmazdı ki? Sadece adam beni güçsüz sanmasın diye öyle davranmıştım. Bu tarz durumlarda böyle yapmamı bana babam öğretmişti. Size anlatayım.

  Benim babamın aslında arkası sağlam biri. Büyük iş sahipleri arasında bilinen biri. Ama ben böyle şeyleri sevmediğimden dışarıya belli etmemeye çalışıyorum. Çünkü salak salak insanların boş konuşmalarını dinlemeyi sevmiyorum. Peki halimden memnun muyum? Evet.
 
  Pansuman bitince bant gibi bir şey yapıştırmıştı kadın ve bittiğini söylemişti. Ben de teşekkür ederek ayağa kalktım. O sıra da aklıma Barış gelmişti. Ona ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Mert'le yaşadıklarımdan sonra sanki bunlar ihanet gibi geliyordu.

Anonim ~ Gece SaçlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin