Dır dır dır dır...
Ve susmak bilmeyen bir çalar saatin kırılmasıyla ses son bulur.Bir gözüm kapalı bir gözüm yarı açık sersem bir şekilde masanın üstündeki çalar saati bulmaya çalıştım ama çalar saat çoktan yerle buluşmuş ve o iğrenç sesini kesmişti.
"Bi on dakika daha"deyip tekrar kendimi yatağa bıraktım.
Tekrar kalkmamla neler olduğunu çalar saatin yerde parçalar halinde durmasıyla idrak ettim ve geç kaldığımı geç olsa da anladım.
Geç kaldığımı anladığımda hızlıca yataktan kalkıp beyaz okul üstümü ve lacivert eteğimi giyince koyu kahverengi saçlarımı at kuyruğu yapıp gözüme hafif eyeliner sürüp evden çıktım.Hava yağmurlu olmasına rağmen beni hiç rahatsız etmiyordu çünkü yağmuru çok seviyordum ama yine de evden çıkmadan önce üzerime mavi kısa montumu aldım.
10-15 dk otobüsü bekledikten sonra 30 dk'da okula varabilmiştim.Ilk ve ikinci derse geç kaldığım için kantine indim ama inmemeyi tercih ederdim.
Neden mi?
Her okulda olduğu gibi bizim okulda da kendini okulun gözde kızları sanan ama aslında olmayan ayça,berna ve irem vardı.
Onların tam karşısındaki masaya geçtim. Sandalyeyi çekip başımı geriye yaslayıp ayaklarımı da uzatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Ne kadar burada bu şekilde kaldığımı bilmeden yüzüme dökülen suyla aniden kalkıp sinirli bir şekilde gözümü ovuşturarak;
"Hangi insan evladı olmayan man- yak,gerizekalı yaptı bunu"diye söylendim.
Gözümü açmamla furkan'ı ve berke'yi gördüm.Ya çok merak ediyorum acaba yine neden benimle uğraşıyorlar ve bu sefer dozu fazla kaçırmalarına rağmen.
"Beko seni dizimle sektirip kafamla doksana atarım." Dememle kısa saçlarına yapışmam bir oldu.
"Kızım dur ya acıyor "
Berke'nin böyle demesiyle daha güçlü çekmeye başladım."Demo dur valla bu fikir furkandan çıktı."
Berke'nin böyle demesiyle furkana bakıp ;
"doksan artı bir istiyorsun olur kuzen."
Furkan berke gibi durmayıp sınıfa doğru koşmaya başladı tabi bende arkasından.Hayatım boyunca sürekli futbol oynarım.futbol oynamadığım bir gün bile hatırlamıyorum nedense.bu futbol sevdası küçüklüğümden bana kalan miras gibi.Dün akşam izlediğim futbol maçının etkisinde olduğumdan sinirlenince bile futbol terimlerini kullanırım.
Berke'ye
"Çantamı getirmesen neler yapacağımı tahmin edebiliyorsun değil mi bekocum?''Dedim.
Ve fatihe doğru koştum.Fatihin sınıfa girmesiyle bende girip onu yakaladım ve berkeye yaptığım işlemi fatihte de uygulamaya karar verdim ve fatihin saçlarını çekmeye başladım.
"Demo tamam kızım ya acıttın."
"Bu daha az"
Ve son kez güçlü bir şekilde saçını çektim.
Fatih saçını tutarak
"yemin ediyorum şuan toz olup uçmak istiyorum.anasını satayım sen nasıl bir kızsın ya"
Gülerek;
''işinize gelirse''
Sınıfa doğru döndüğümde bana bakan insanlara aldırmadan lavaboya gitmek için sınıftan çıkıyordum ki
Furkan arkamdan;"Demre geleyim mi? "
"Olur istersen birlikte de işiyelim'' dedim.
''Ben onu mu dedim salak''
...
Ona cevap vermeden gözlerimi devirip lavaboya doğru koşmaya başladım.
Sonuçta dersimiz matematikti ve hocamız kızgın ve asabi bir hocaydı.
Saçma espiriler yapıp tek başına gülen şizofren bir hocamızdı ve sırf bu yüzden derse geç kalmak ve bu hocanın azarlarını dinlemek istemediğimden acele etmek zorundayım.Lavaboya gitmek için merdivenlere doğru koşarken birinin omuzuma çarpmasıyla kendimi yerde buldum.Ben merdivenin başında omuzumun acısıyla yüzümü omuzuma gömerken
Yanıma birinin oturduğunu siyah ayakkabılarından anladım.yanımdaki kişi;
"IYI MISIN?"diye sordu.Bölüm sonu💎💎
Evet baya bir düzenleme yaptım çünkü içime sinmeyen bir kaç şey vardı.Biraz daha farklı bir kurguyla geldim birinci kurguya nazaren .Umarım begenmissinizdir yazım yanlışlarımı düzeltim ama gözümden kaçan varsa tekrar yorumlara yazarsanız sevinirim.
Diğer bölümde görüşmek üzere...
Seviliyorsunuz💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düştüğün An
RomanceDemre okulda bir öğlen vakti lavaboya gitmek için merdivenlere doğru çıkarken ekin'e çarpar ve Demre ekin'i ilk defa görür. Demre'nin arkadaşı olan furkan ve berke ekin'i tanır ama Demre bunu bilmez. Yepyeni bir kurgu ve yepyeni bir hikaye kendinizi...