1.BÖLÜM

74 4 15
                                    

Sabah erken bir saatte kalkıp okul için hazırlanmaya başladım. Okul kıyafetlerimi giyip saçımın sadece elektriklenen kısımlarını düzelttim. Siyah kapşonlumu alıp geceden hazırladığım çantamı omzuma atarak odadan çıktım.

Henüz kimse uyanmamıştı. Şanslıydım. Çünkü diğer aileler gibi sabah günaydın diyecek ailem yoktu , onun yerine bağırıp çağıran döven çok sevdiğim (!) bir ailem vardı. Bana hiçbir katkıları yoktu kendi paramı bile okuldan sonra çalıştığım işlerden karşılıyorum. Onlar sadece sözde anne ve babaydı. Onlar beni hiç kızı olarak görmemişlerdi. Kapıda spor ayakkabılarımı giyip apartmanın kapısına gelmeden kulaklıklarımı ve kapşonlumu kapatarak apartmandan çıktım.

Okula gitmek için daha çok erkendi onun yerine 4 senedir boks yaptığım kulübe gittim. Cemal abi gördüğümde kısa bir baş selamı vererek boks torbalarının olduğu yöne gittim. Dövüşmeyi seviyordum. En azından hayatın bana yaşattığı zorluklardan bir nevi de olsa rahatlaya bilmek için vuruyordum, dövüyordum. Cemal abi birçok kez beni çeşitli yarışmalara katmak istesede, istemedim. Çünkü ailem öğrenirse kötü şeyler olabilirdi ve yine beni okulumdan almakla ve bir daha okula gidememek ile tehdit edebilirlerdi. Zaten buraya da gizlice geliyordum. Bir saat kadar çalıştıktan sonra Cemal abiye " görüşürüz" diyip salondan çıktım.

Yavaş adımlarla okula ilerlerken bir kızın çığlık seslerini duydum. Ben mi sadece duyuyordum çünkü etrafıma baktığımda hiçkimse aldırış etmeden okula doğru ilerliyordu. Ara sokağa girdiğimde kızın çığlıklarının daha çok geldiğini duyup koşar adımlarla kızın yanına ulaşmıştım.

Kızın üzerine gelmeye çalışan çocuğa bakarak " Rahat bırak lan kızı " dedim. Çocuk gözlerini kızın üzerinden çekerek bana baktı. Bu seferde yavaş adımlarla bana doğru gelerek "Ooo birdi iki oldu. Bugün sanırım şanslı günümde miyim ben ya. Serhat kardeşim bak anneler neler neler doğuruyor heyt yavrum bee" Sağa tarafa baktığımda duvardan inen bir kişinin olduğunu gördüm. Gerçekten iki kişi bir kıza mı saldırıyorlardı. Bu kadar şerefsiz olmayın ya.

Bana doğru gelen çocuk tam önümde durduğunda elini yanağıma getirip dokunmaya çalıştı. Daha dokunamadan kolunu ters çevirip arkasına yerleştirdim. " Bir daha dokunmaya çalışırsan dokunacak bir kolun olmayacak" dedim ve daha çok bastırarak çocuğun acı çeken inlemesini duydum. Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Bu acı inlemesini seviyordum.

Diğer çocukta yaklaşmaya başladığında diğerini bırakmayarak bir tekme savurdum. Kolunu tuttuğum çocuğun arkasından dizine vurarak bir süre hareket edememesini sağladım ve diğerine doğru adım alarak yumruklar atmaya başladım. Yere düştüğünde belinden çakı çıkararak ayağa kalktı ve çakıyı rastgele savurmaya başladı. Çakının ucu yanağıma değerek kanların akmasını sağladı. Yüzüm hafiften sızlamıstı. Ailemin bana karşı şiddetlerinden alışmıştım acıya hatta bazen acı duymuyordum bile.

Bacak arasına bir tekme geçirirken fırsat mı fırsat çakıyi alıp duvar kenarına fırlattım ve çocuğa daha sert darbelerle yüzüne vurup bayılmasını sağladım. Kızın yanına gidip "İyi misin" dedim. Kızın bir anda sarılmasıyla şaşırdım ve anın etkisiyle bir adım geri savruldum. Kız boynumu daha çok sıkarak "Çok çok teşekkür ederim hayatımı kurtardığın için. Yüzün yaralanmış iyi misin" Kafamı ufak bir sallama ile iyiyim demeye çalıştım.

Kızın üstüne bakarak üstündeki formasını gördüğümde aynı okulda olduğumuzu anladım ama daha önce okulda hiç görmemiştim bu kızı. Sanırım yeniydi. Kızın bal rengi gözlerine bakarak " Rica ederim bizim okuldasın istersen sana okula kadar eşlik edebilirim" dedim. Kız hemen koluma girerek "Evet evet yeniyim ben ya valla çok iyi olur kurtarıcım. Sahi senin adın ne kurtarıcım."

Kıza şaşkın bir şekilde bakarak az önce ağlayan kızın bu mu olduğuna baktım. Çünkü az önceki halinden hiçbir eser yoktu hatta mal mal sırıtıp gülüyordu. Manyak mıdır nedir ya. Kızın koluma girdiği koluna bakarak "Alya" dedim. " Bende Zeynep" Adını sormamıştım ama neyse. Kız tekrar bana bakarak " Neyse okula gidelim Alyacım ilk günden geç kalmak istemiyorum"dedi ve yürümeye başladık.

Ikimizde 11. sınıftık ve umarım bizim sınıfa düşmez çekemem ben bunun konuşmalarını falan. Okula geldiğimizde onu müdürün odasının önüne bırakıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Duvar kenarı en arkada tek oturuyordum. Yanıma kimse gelmek istemiyordu. Açıkçası bende istemiyordum. Arkadaşım hiç yoktu yalnız başıma takılırdım hep. Yaramın üstünde her zaman yara bantlarından iki tane alıp yarama yapıştırdım ve sırama geçip uyumaya başladım çünkü nedense şuan ders dinleyecek bir havam yoktu..

Herkese merhaba
bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz . Desteklerinizi bekliyorum yorum atmayı ve yıldızlamayı unutmayın
Sevgilerleeee☆☆

HANÇER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin