Stiles hızlıca ayağa kalktı.
"Benim gitmem lazım." hızlıca konuşuyor, hızlıca hareket ediyordu. Jeep'ine bindi ve arabayı ormana doğru sürdü.
Kimseye bir açıklama yapmadan direkt gitmişti ve bu telaşlı hâli onlarda korku uyandırmıştı.
Stiles'ın başına bir şey gelebileceğini düşünüp onu aramaya karar vermişlerdi. Henüz Derek'i yeni kaybetmişken Stiles'ı da kaybedemezlerdi. Derek öylece yerde yatarken Scott, Stiles'ın odasına kıyafet almaya gitti yastığının da etkili olabileceğini düşünüp ona uzanırken yatağın üstünde açık olan sayfayı gördü. Dehşete düşmüştü. Bunu yapmazdı değil mi?
Kitabı koşarak aşağıya götürdü ve açık olan sayfayı gösterdi.
"Benim suçum, hepsi benim suçum. Ben koydum o kitabı oraya." Malia, Lydia'ya bağırırken Scott kavgayı sonlandırmaya çalışıyordu.
"Daha önemli problemlerimiz var." dedi öfkeyle. Elindeki tişört, yastık ne varsa herkese dağıttı. Peter'a baktı.
"Burada, Derek ile kal." Peter gözlerini yumdu. Gel deseler de gitmezdi ki zaten. Hâlâ öylece yatıyordu cesedi. İçeriye taşıdılar. Stiles bulunduktan sonra gömülürdü. Bu düşünceler canını çok sıkıyordu Peter'ın. Chris ve Lydia da onlarla beraber orda kalmışlardı.
•
Stiles kitapta yazanların aynısını yapmıştı. Bekliyordu. Scott onu defalarca aramıştı, Stiles her seferinde reddetmişti. Belki de tam zamanıydı.
"Stiles." dedi telaşlı sesi. Direkt açmıştı gülümsedi Stiles bu haline.
"Ben gidiyorum." telefonu kapatıp cebine geri soktu. Gerçi ne önemi vardı ki? Birazdan ölecekti.
"Ne istiyorsun?" dedi bir ses etrafa baktığında kimse yoktu. Bir anda karşısında sarı gözlere sahip bir adam belirdi. Kurt adamlardaki gibi değildi bu.
"Ölen biriyle yer değiştirmek."dedi kuruca. "Ya da her ne deniyorsa!"
"Tekrar hayata dönemezsin Mieczyslaw Stilinski, biliyorsun değil mi?" dedi karşısındaki kişi şeytanice gülerken. Stiles kafasını salladı.
"Derek Hale" sustu. Karşısındaki kişi kafasını salladı. "Eskisi gibi olacak her şey değil mi?" Karşısındaki kişi tekrar kafasını salladı ve konuştu.
"Anlaşma, anlaşmadır." Stiles gülümsedi saniyeler içinde Stiles yere düşüp ölürken diğer yanda ise Derek derin nefesle uyandı. Dengeler değişmişti.
Her şeyi görmüştü, her şeyin farkındaydı. Daha yeni ölmüş biri olmasını umursamadı. Stiles'ın yerini biliyordu.
Peter korku, şaşkınlıkla onu önlemeye çalışsa da o umursamamış ve gitmişti.
Stiles'ın yerde yatan cansız bedenine bakıp ağladı. O sarı gözlü adam ve bir tane kadın vardı.
"Neden?" dedi dudaklarını ısırırken.
"Anlaşma yapıldı, bedel ödendi." dedi kısa siyah saçlı yaşlı bir kadın.
Stiles'ın cansız bedenini kucağına alıp burda park halinde duran Stiles'ın arabasına bindirdi. Sürekli çalan telefonu açtı. Scott arıyordu.
"O... O öldü Scott" dedi ağlamaklı sesiyle. Kendi için ölmüştü. Bilmek değildi Derek'inki. Her şeyi görmüştü, ordaymış gibi her şeyi biliyordu.
Arabayı hastaneye hızlıca götürmüştü. Stiles'ı tekrar kucağına aldı ve hastanenin kapısından içeriye girdi. Bu görüntü Stiles'ın hayal ettiğinden biraz farklıydı.
"Biri yardım etsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deal [Sterek]
FanfictionBir anlaşma... Her şeyi düzeltebilir miydi? Eskisi gibi yapabilir miydi? Peki ya bir hayat, bir başka hayatın bedeli miydi? Stiles ölürse, Derek gelebilir miydi?