2.BÖLÜM

636 39 21
                                    

'arabadan iner çocuksu bir heyecanla kapıya kadar gelir yengesi annesi kadar değerliydi onun için.. kapiyi birkaç kez çalar "

Meryem" ' aşağıya iner yine ünal bey in geldiğini düşünerek kapiyi direk acar karşısında alp-arslan görünce afallar..'

Alparslan: yenge..' özlem dolu gozlerle " yengem...

Meryem: alparslan...sen nasıl ?

Alp: ' hiç-bir şey söylemeden bir evlat şefkati ile bir anda sarılır ona ' yengem..

Meryem: ' hiç kuşkusuz bir anne99 şefkatiyle sarıldı alparslan

Ah..Benim arslanım..

' birkaç dakika yalnızca sarılmışlardi kapı eşiğinde..ardından onu içeriye aldı kapiyi kapattı salona doğru geldiler "

' 1 saat önce "

Ünal meryemin kimse yerimi bilmesin ikazlarının ardından alparslanı arayıp meryem in istanbula döndüğünü söylemişti. Gururlu bir kadin olduğu için kendisinden gelecek yardımları kabul etmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden yanında destek olsun diye yalnızca alparslanı haberdar etmişti .

Çakırbeyli Ev

Hızır: kendi telefonun çalmasının ardından lütfiyeyi rahat bırakmıştı.

' ömür çakırbeyli evine gelmiş ilyasın gelmesini bekliyordu '

MUTFAK

Ceylan : hayriye hanım benimle hic konuşmuyorsun bozulucam ama ' alaycı bir tavırla güldü "

Hayriye: ' ona ters ters bakmak ile yetinmişti rahatsız olduğu için '

Ceylan : bana alışsan iyi olur. Hatta benimle iyi geçinmeye bak sen. Yoksa.

Hayriye: ' Bir anda onun yüzüne doğru baktı " yok sa ne? Ne edeceksun ?

Ceylan: ' birkaç adım yaklaştıktan sonra " kendini ya memlekette ya da huzur evinde bulursun.

Hayriye:' yaşından dolayı bu sözler ağrına gitmişti' edepsuz! ' mutfaktan ayrıldı'

Ömür:' onları duymuştu hızla mutfağa girdi sertbir sesle "
Ayıp değil mi ceylan abla? Kaç yaşında kadına neler diyorsun..

Ceylan : kime ne diyeceğimi sana mi soracağım?

Ömür: hayır ama.. söylediklerin ağırdı. Ne demek istedin?

Ceylan: bence sende kendine dikkat et ömür. Sen de bugün varsın. Yarın yoksun.

Ömür:" sessizce gülmüştü ' kötü bir insansin bunu yeni fark ediyorum..

Ceylan: ' kolundan tutup önünden çeker ' yoluma çıkma.

Ömür: ' koluna dokunduğu yeri sirkeler yüzüne bakar" boşuna uğraşıyorsun. Ben bir gün çakırbeyli soyadını alıp bu ailenin bir parçası olacağım. Ama sen hiç-bir şey olamayacaksın. Hiç-bir zaman.' Ima ile konuştuktan sonra mutfaktan çıkar, bahçe kapısına doğru yönelir '

Ilyas:' fidanliktan dönmüştü bahçe de adnan ve fahri oturuyordu ' fahri abi hayırdır?

Fahri: ne hayirdir ilyas . Şu soğukta alparslanı bekliyorum.

Ilyas; alparslan nerde? Evdeyse çağırayım.

Fahri: ne bileyim nerde. Yengenin eski evinin oralar da indi daha da gelmedi.

-İMERA- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin