Zevk Çemberi // JB

-5-

❝ Matematik Sınıfı ❞

Yeni bir okul günü için hazırlanmış ve yola koyulmuştum. Bugün araba ile gitmek istemediğim için yürümeyi tercih etmiştim. Zaten evimize o kadar uzakta olmayan bir kolejde okuyordum.

Bazen bu şekilde okula giderken düşünme fırsatı buluyor ve kendimi eleştirebiliyordum. Dün olanlar kesinlikle kişiliğime tersti ve birazcık eğlenmek istediğimde yaptığım şeyler yüzünden ipin ucunu kaçırmıştım. Hayır, tabii ki her zaman uslu ve sakin bir kız değildim ama yaşım ilerledikçe hormonlarım artıyordu ve biyoloji dersinden hatırladığım kadarıyla şu an hormonlarımın tavan yaptığı bir yaş aralığında bulunuyordum.

Bıkkınca nefesimi verdim ve gözüme gözüme giren güneşe doğru baktım. Her şeye sahiptim ama sanki bir şeyler eksik gibiydi. Aşk gibi ya da samimi duygular... Etrafımda bana ilgi duyan birçok erkeğin seks skor tablosu için artı bir sayı olduğuma emindim.  Ama ben bir sayıdan çok daha fazlası olmak istiyordum, özel olmak istiyordum biri için. Bir kişi için.

Aklıma dün gece yaşadığım yabancı anlar gelince ister istemez yüzümde bir gülümseme belirdi. Hayır, Adrian ve aptal arkadaşlarından bahsetmiyorum. Bay Bieber ile olan kısa konuşmamız ve bana olan samimi tavırlarından bahsediyordum. Beni gecenin o karanlığında bırakmamış ve yardım eli uzatıp evime kadar bırakmıştı. Beni dinlerken yüzümde dolaşan gözleri ve anladığını belirten kafa sallayışlarını zihnimde canlandırınca kasıklarımda oluşan garip his yine gün yüzüne çıkmıştı. Kafamı sallayıp düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım.

Cebimdeki telefonum titremeye başladığında kısa bir süre için düşüncelerimden uzaklaştım.

''Tanrım, nerelerdesin dün gece ortadan kayboldun ve bir daha seni göremedim.''  Mag'in çıkan yüksek sesi ile telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.

''Seni tüm gece aradım ama telefonlarıma da cevap vermedin. Çok korktum.''

Aniden belimde hissettiğim el ve kulağımın dibinde duyduğum sesiyle korktum.

''Ve ben konuşurken telefonu bir daha kulağından uzaklaştırma.''

Elimi göğsümün üzerine koyup rahat bir nefes verdim.

'' Az kalsın kalpten gidiyordum. '' dedim. Belimdeki elini omzuma çıkarıp beni kendine doğru çekti ve sarıldı.

''Ah, Andrea gerçekten endişelendim.''

'' Hadi oradan beni bırakıp gitmen iki saniyeni almadı.'' dedim mızmızlanır gibi. Kendimi kollarından kurtarıp kaşlarımı kaldırdım ve dik dik ona baktım.

'' Hepsi o mavi gözlünün suçuydu, her şey. Ah bu arada dün gece olanları sana anlatmam gerek.''

İşte Maggie bu kadar umursardı. Beni sevdiğine şüphem yoktu ancak zenginleri bilirsiniz yalnız kalmaktan korkarlar ve etrafında bulunan insanlar onlar için eğlencedir.

Tüm yolu sanki umrumdaymış gibi Magg'in yatak maceralarını dinleyerek geçirmiş ve sonunda okula varmıştık. Neredeyse geç kalacaktık zamanlamamız mükemmeldi.

''Biraz daha penguen gibi yürürsen asla derse giremeyeceğiz.''  Magg arkamdan kahkahalar atarak bana yetişmeye çalışıyordu.

Hızlı adımlarla matematik sınıfının yolunu tutarken danışmanın bulunduğu odanın önünden geçiyorduk. Başımı çevirmemle zihnimin derinliklerine iz bırakmış olan o yüzü gördüm. Bakışlarım o tarafta kalırken bedenim hareket etmeye devam ettiği için oradan hızlı bir şekilde uzaklaşmıştım. Bay Bieber yani Justin, okulumda ne arıyordu ? Ve bana minikte olsa bir gülümseme mi göndermişti.

Düşünceli bir şekilde hızla sırama oturdum ve dudaklarımı ısırarak düşünmeye başladım. Bayan Bell daha sınıfa girmemişti. Magg omzuma dokunarak ona bakmamı sağladı.

'' Hey sen iyi misin ? Yüzün bembeyaz oldu.''

'' Biraz midem bulandı sorun yok.'' diyerek Magg'i geçiştirdim.

Acaba okulumuzun sahibini mi tanıyordu ya da okula bağış yapmak için mi gelmişti ? Sonuçta burası uluslararası bir okuldu ve burs ile okuyan öğrenciler de vardı. Saçma şeyler düşünmemek için kendimi zorladım. Bayan Bell kapıda göründüğünde içeri girmeden önce elini sınıfın içine doğru uzatarak kendinden önce iki kişinin daha geçmesini sağladı.

Kaşlarım çatılmış ve sınıfta oluşan sessizlik ile yeni gelen öğrencilere bakıyordum. Biri oldukça bakımlı bir kız ve diğeri ağzınızın suyu akacak derecede iyi vücutlu bir erkekti. Bayan Bell sessizlikten yararlanarak konuştu.

''Çocuklar, yeni arkadaşlarınız ile tanışın. Jazmyn ve Jaxon Bieber!''

Y/N: Kısa bir geçiş bölümü yazmak istedim olayların içine giriş yapmak ve asıl yere gelmek istiyorum. Umarım sizde sadece okumaz, emeğime saygısızlık etmez beğenirsiniz. Teşekkürler :)