İltuğ bey bu sabah yine erken kalkmış, torunu Ildız ile ava çıkmıştı. Ildız sekizinci yaş gününü o yaz kutlamıştı. Tüm boy beyleri toya buyur edilmişti. Türklerde bir çocuk doğduğunda ad verilmezdi. Oğul, ileride yapacağı yiğitlik ile büyükleri tarafından uygun görülen bir ad alırdı. Pek çok adsız ölen bozkır evladından farklı olarak Ildız ismini çok erken yaşta hak etmişti. Türklerin Çin'e yaptığı akınların birinden dönerken ulu kağan Tigin Han ve beraberindeki yüz atlısı önden ata toprağı Ötüken'e bir an önce dönmeyi istiyorlardı. Oğuz beyi gerideki bin atlıyla civar köylere akınlar düzenleyip yağma etmesi icin görevlendirdi. Ne de olsa Çinliler karşılarına çıkmaya cesaret edememişlerdi. Tigin han bunca yolu korkakların kokuşmuş köylerini yağmalamak için geldiğini düşündü. Öfkeyle ardına bakmıştı ki bir er "Çinliler!"diye bağırmaya fırsat bulamadan vadinin yüksek kayalarında mevzilenen iki yüz kadar Çinli bir anda hücuma geçti. İlk dalgada, Tigin Han bir Çinlinin attığı okla vurulup yara aldı. Ildız atlara sahip çıkması ve sefer sırasında boyuna yardımda bulunmak için atasının izniyle akınlara kabul buyurulmuştu. Tigin Han'ı yara aldığı yerde düşmandan sakınmak için atından düşen Han'ı yakındaki bir ağacın kavuğuna çektiğinde han ona şöyle dedi "Oğul , sen beni budunuma bağışladın. Gökteki Ildız kadar yükseklere varasın, senin adın Ildız olsun, Tengri uçmağa vardığın an sana Ildızların en ulusunu bahşetsin."
Çarpışma devam ederken Ildız eline babasından yadigar altın saplı hançeri almış. Han'ını fark edilme ihtimaline karşı Çinlilerden koruyacaktı. Yardım çağırmak istedi , Han Çinliler işitirde buraya varırlar diye konuşmamasını söyledi Ildız'a. O dar vadide içlerine sığabilecek bir kavuk bulabilmesi büyük şanstı. Metal sesleri kulakları tırmalıyordu, oklar vızıldaşıyordu. Berbat bir bölgede pusuya düşmüşlerdi. Patikadan aşağıya uçarcasına inen Çinlilere karşı o dar alanda atlarını kullanamamaları ve saniyeler içinde oklarla vurulan askerler bir panik ortamı yaratmıştı. Geçen zamanla birlikte daha fazla kan dafa fazla çelik sesi daha fazla bağırış sesleri doldurdu vadiyi. Birlikteki en rütbeli subay çemberin en zayıf noktasının güney'deki okçu birliği olduğunu söyleyerek yaralıları ve atlarıda yanınıza alarak çemberi aşmayı ve sonrasında izlerini kaybettirip sığınacak bir yer bulmaları gerektiğini belirterek çekilme emri verdi. Ildız, o sırada Han'ı omuzladı ve atlardan birine binerek birliğe dahil oldu. Diğerleri Han'ın vurulduğunu gördüklerinde etrafına çember oluşturdular ve dörtnal , Çinli okçularına hücum ettiler. İki gece mağaralarda saklandılar, sonrasında asıl orduyla birlikte yola devam ettiler. Han'ın yarası ağır değildi, dönüş yolunda at üstünde erlerin arasında olması büyük sevinç yarattı.
Ildız , Aktuğlar denilen boyun bir mensubuydu. Dedesi İltuğ Bey, boyun en yaşlı üyesiydi. İki oğlundan ikisi de erken yaşlarda savaşta ölmüşlerdi. Onlardan geriye tek kalan torunu Ildız'dı. Aktuğ boyu diğer boylara göre oldukça zayıf ve küçük bir boydu. Toplasan yüz kişi bile değildiler, 300 kişilik bir hayvan sürüsünden başka bir varlıklarıda yoktu. Sık sık savaşlara katılır, hakkı olan ganimetleri toplar, öyle geçinirlerdi. İltuğ Bey, Tigin Han'ın yakın bir dostu ve değer verdiği bir şahıstı. Tigin Han 33 Türk boyunu kendi bayrağı altında toplarken İltuğ Beyin çok yardımı dokunmuştu. Ne kadar zayıf bir boy olsada bir asır kadar önce Türk budununu ataları idare ediyordu. Çin'e karşı büyük zaferler kazanmışlardı ancak Çin her zaman olduğu gibi yine kardeşleri birbirine düşürmüş devleti parçalamayı başarmıştı. Şimdi başta olan Tigin Han ise Kırgız Türklerinden Okbaş boyundan geliyordu. Türkistan'dan Avrupa'ya tüm acun Okbaşların varolan en iyi okçular olduģunu konuşuyordu. İlk ònce Kırgız boylarını kendine bağlayan Tigin Han sonrasında İltuğ Beyin yardımıyla Orta Asya'daki diğer Türk boylarını kendine bağladı. Şüphesiz ki binlerce atlı ve böyle değerli yardımcıları olan Tigin Han , yakın gelecekte Çin'e kan kusturacak bir başka Türk hakanı olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göğün Oğulları
Ficción históricaÜstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumın Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini, töresini tutu vermiş, düzene soku vermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Or...