8

359 19 22
                                    

selamlar size uzun (kısmen) bir çeviriyle geldim çünkü çok beğendim. johnlock gerçek değil diyenlere okutabilirsiniz :D


Johnlock— artık sadece fanlar arasında değil (spoiler uyarısı)

Biliyorsunuz pek fazla fanların uydurduğu shiplerle ilgilenmiyorum. Yani, öylesine eğlenmek ve bazı sahneleri yeniden yorumlamak güzel ama doğrusu bu sezona kadar Sherlock ve John arasında resmi bir şeyler olduğuna inanmıyordum. Yazarlar "no homo" dediği zaman tamam diyip geçiyordum.

Ama bu bölümden sonra Sherlock ve John'u sadece fanların uydurduğu bir ship olarak göremiyorum. Artık yazarların ısrarla karakterlerin arasında bir şey olmadığı hakkında söylediklerine inanmıyorum. Fanların abartıp olmayan bir şeyi gerçek gösterdiklerini düşünmüyorum. Bence homofobikler (ya da direkt BBC) yalan söylüyor çünkü apaçık bir eşcinsel ilişkiye insanların vereceği tepkiden korkuyorlar.

Pekala, hiçbir zaman apaçık bir öpüşme sahnesini ekranda göremeyeceğiz. AMA SENARYODA VAR.

Janine'in "Keşke sen şey olmasaydın... her neysen o" demesi. Onun bunu söylediği yerin ortasında kamera onlardan yarılıp diğer tarafa, kapının önünde dikilen John Watson'a dönüyor. "Her neysen o" cümlesi açıkça John Watson'la alakalı. Bunu söylemesi açıkça romantik bir şeyleri işaret ediyor ve cevap ortada. "Keşke tamamen John Watson'la ilgilenmeseydin."

Birlikte içtikleri gece John, Sherlock'un dizine tutunduğunda "Sorun etmem," demesi ve Sherlock'un "Ben de," demesi ve... şey, o geceye dair her şey. O koltuktaki vücut dilleriyle olan iletişimleri. Birbirlerine doğru eğilmeleri. John'un tamamen doğal bir şekilde genişçe oturması ve bacaklarının sürekli hareket etmesi, kıpırdaması.

Mary'nin "İkimiz de onun ilki değildik." demesi. Bunu derken John'un Sherlock'la olan ilişkisini AZ SONRA EVLENECEĞİ KADINLA olan ilişkisine denk tutuyor.

Düğündeki dans sahnesi.

Hemen sonrasında Sherlock'un Mary'nin hamile olduğunu söylemesi ve üçünün tepkisi. Ve "Üçümüz birden dans edemeyiz." demesi ve yüzlerindeki sanki hayal kırıklığına uğramışlar gibi duran o ifade.

John'un içini dökmeye çalışması ve saray muhafızlarından ayrıldıktan sonra Sherlock'u övmesi.

Bir önceki bölümdeki "Donde estas, Yolanda"

Bu şekilde devam edebilirim. 'Queerbiting*' mevzusunun komikleşmesi ve artık aramızda bir espiri olmaktan çıkmasını az biraz anlamışsınızdır. Artık bunlar espri olmaktan çıkıp gerçekler haline geldi. Ve eğer bu noktadan sonra hala eşcinsellikle ilgili bir şeyler olmadığı konusunda ısrar ediyorsanız yalan söylüyorsunuz. Hem kendinize hem de çevrenizdekilere.

Dahası dizi açıkça, AÇIKÇA satır aralarını irdelemeye davet ediyor bizi. Büyük çoğunlukla karakterlerin gerçek durumlarını direkt olarak göstermek yerine bize ÖYLE OLDUĞUNU hissettirmeye çalışıyorlar. Bizim görmediğimiz ama laf arasına sımıştırılmış onca olayda bunu yapmaya çalışıyorlardı. Örneğin BİRLİKTE DANS ETTİLER. Bunun gibi çoğu göndermede dizi bizi sorgulamaya itiyor: kamera karşısında geçmeyen sahnelerde bizim bilmediğimiz daha neler yaşanıyor?

Hatırlanması gereken anahtar kelime: Yıllardır eşcinsellikle ilgili hikayeler bu şekilde şifreleniyor. Biz hiçbir zaman karakterlerin hayatının TAMAMINI göremiyoruz. Bu dizi 'Truman Show' değil. Ve uyguladıkları bu teknikle aralara sıkıştırdıkladı bu ufak sahnelerle kafamızda soru işaretleri yaratıyorlar. "Bizim görmediğimiz neler oluyor? Bizden neleri gizliyorlar? Bu gizli anlarda neler yaşanıyor?"

Ayrıca dizinin yazarlarından hiç değilse biri bu konuda takıntılı. SHERLOCK HOLMES'ÜN ÖZEL YAŞAMI. Her şey bununla ilgili. Hikayenin kameralara yansımayan, bizim görmediğimiz kısmı. Ve Gatiss son zamanlarda sürekli bununla ilgili konuşup duruyor. BANA BUNUN BİR ŞİFRE OLMADIĞINI SÖYLEYİN.

Bu noktada, yazdıklarımı takıntılı bir fanın hayal gücünün eseri olarak algılayanlar olabilir ki bu benim için sahiden çok komik. Edebi inceleme konusunda eğitim aldım ve bu konu hakkında sayfalar dolusu makale yazabilirim. Eğer dizinin ilerleyişiyle ilgili bambaşka çıkarımları olan birileri varsa birbirlerini destekleyerek düşüncelerinde ısrar etmeye devam edebilirler. Çünkü bu kişilerden biri bile dedikleri şeylere gerçekten inanıyorsa AÇIKÇA aynı hikaye üzerine konuşmuyoruz.







Queerbiting: Kısaca açıklamak gerekirse eşcinsel (ya da herhangi lgbti+ bireyi/bireyleri) ile ilgili açıkça bir şeyler yazmak/göstermek yerine şifrelerle, göndermelerle öyle olduğunu belli etmek. Eski zamanlarda (Sherlock Holmes kitaplarının yazıldığı zamanlar da dahil) eçcinsel ilişki suç olarak görüldüğünden yazarlar açık açık yazamadıkları için bu yönteme başvuruyordu fakat 21. yüzyılda bu yönteme başvulmaları tamamen reyting kaygısından kaynaklı oluyor. Daha fazla bilgi için google amcaya başvurabilirsiniz.

ayrıca minik bir ficlet kitabı yayımladım. oraya da beklerim

 oraya da beklerim ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
johnlock | trashHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin