Gerçekler

533 23 2
                                    

Elimdeki kitaplara aldırmadan koşmaya devam ettim . Havada felaket derecede yağmur vardı ve galiba servisimi kaçırmıştım . Ben koşmaya devam ederken kitaplarımdan biri düştü . Bir bu eksikti . Hemen elime aldım ve küfür ettim . Çünkü servisimi kaçırmıştım . Sinirle ayağımı yere vurdum ve yerdeki su tabakasının etrafa sıçramasını sağladım . Ben oflarken bir el omzuma dokundu .

-Atarlı kız , bu kağıdı düşürmüşsün .

Kağıdı elime aldım ve içini açmamla kapatmam bir oldu . Bu kağıt benim hayatım kadar önemliydi . Çantama koydum ve kağıdı veren çocuğa döndüm .

-Çok sağol ya . Resmen hayatımı kurtardın .

-Önemli değil ama ben senin hayatını kurtarmama rağmen sen benim üstümü ıslattın .

Çocuk haklıydı . Pantolonu dizine kadar ıslanmıştı . Büyük ihtimalle ben ayağımı yere vurduğumda oldu .

-Çok özür dilerim . Şey ne yapabilirim ?

-Borcunu sonra ödersin atarlı . Şimdi evine git . Yoksa bu yağmurda hasta olursun .

Çocuk ellerine cebine koydu ve yürümeye başladı . Ben ise arkasından bakakaldım .Tabi gözümün içine giren yağmur damlası ile kendime geldim . Hızlı adımlarla durağa yürüdüm ve bizim evin oraya giden dolmuşa bindim . Paramı ödedim ve boş olan bir yere oturdum . Çantamdaki kağıdı çıkardım ve ıslanmasına rağmen hâlâ okunan kağıda baktım . Her bir cümleyi okudukça göz yaşlarım akmaya başlıyordu . Kağıdı okuduktan sonra çantama koydum ve dışarıyı izlemeye başladım . Çocuklar eğlence olsun diye koşuyorlardı . Kesinlikle akşama hastalanırlar ama anneleri ona bakar . Ben hasta olsam benim başımda duracak bir annem yok ama . Tırnaklarımı etime batırdım ve başımı arkaya yaslandım . Tabi uykum göz kapaklarımı ele geçirmişti . Ve ben yine uykuma yenilmiştim .

***

-Kızım kalk hadi .

-Biraz daha .

-Evladım son durağa geldik .

-Nee ?

Dolmuştan indim ve yine koşmaya başladım . Bu sefer yağmur yoktu iyi ki . 10 dakika sonra eve gelmiştim ama nefes nefese kalmıştım . Anahtarları çıkardım ve kapıyı açtım . Ama açmamla yere düşmem bir oldu . Çünkü üvey annem bana tokat atmıştı .

-Nerdeydin Alya ? Yine nerelerde sürttün , pis sürtük . Sen bizi herkese rezil mi etceksin ? Geç içeri .

Kolumdan tuttu ve beni salona fırlattı . Kapıyı kapattı ve yanıma geldi .

-Nerdeydin hı ?

-Servisi kaçırdım . O yüzden dolmuşla geldim .

-Demek servisi kaçırdın . Ben salak mıyım ? Yalanlarına inanacağımı mı sanıyorsun ?

-Yalan atmıyorum .

-Babana bu olayı anlatmamı istemiyorsan , sana tokat attığımı söylemezsin .

-Tamam .

-Şimdi gözüm görmesin seni . Git odana .

Çantamı da aldım ve odama gittim . Kapıyı kilitleyip , banyoya girdim . O pislik gelir çantamı filan karıştırır . Kıyafetlerimi çıkardım ve sıcak suyun altına girdim . Tokat attığı yer kanıyordu . Herkesi , herşeyi unutmaya çalışarak kendimi suya bırakmaya çalıştım ama olmuyordu . Gerçekler acıydı ve o gerçekler yüzünden her gün daha fazla acı çekiyordum . Bu arada kendimi tanıtmadım . Zaten tanıtmamada gerek yok ama . Ben Alya . Hiçbir şeyi olmayan lakabı acıların çocuğu olan biriyim . Lakabıma siz de güldünüz değil mi ? Zaten ben hariç herkes gülüyor . Ama maalesef ben gerçeklere gülemiyorum .

İki KardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin