D Ü Ğ Ü N

1.3K 60 7
                                    

Arkadaslarrr selamm bu gun 2 k okumayi gectik hepinize tessekkür ederim biraz gec satte yazdığım için hatalarim olursa kusura bakmayin

Azerle konuşmamızın üstüneden iki gün geçmişti azer gercekten benden özurmü dilemisti ve ya vicdanını avutamk icinmi özür dilemişti bu iki günde aklımda bu soruyla savas verdim azer dışarı çıkmıyordu yaraları derin olmasada fadik teyze onu kuçük bir çocuk gibi azalıyordu bir yere gitmeye çalışırsa.Kendimi topralayıp aşağı inecektim fadik teyze yorulmuştur kaç gündür gündüzleri oğluyla uğraşıyor geceleride ne kadar sesiz olmaya calişsa bile kuran okuyordu yardim edebilirim diye ayaklandım gecelikklerimden kurtulup üstüme kırmızı bir bogazli kazak geçirdim odadan çıktım merdivenlerden asağı indigimde koltuğun boş olduğunu fark ettim fadik teyze azerin evden gittiğini görse kesin kıyati koparirdi birden ayaklarimdan enseme kadar bir soğuklugun girdigini hissettim kafamı kaldırdığımda balkonun kapısı az şekilde açık azerde arkasi dönük sigara içiyordu aslinda onu bir kac defa daha görmüştüm sigara icerken ama o kadar çok içmiyordu buda insani görunce şaşırtıyordu beni gorunce yeni başladığı sigarayı küllüğe basıp balkonun kapısını kapattı

" Günaydın"
Dedi sesinde ne bir kabalik vardi yada bir savas belirtisi o bu gün azer olmaya karar verdiyse bende karaca olacaktım

" Günaydın" dedim onun gibi sesimde hic bir belirti olmaksızın
Arkamdan gelen sesle yine geç kalmıştım yardım etmeye içten içe kendime kızmaya başlamıştım
" Hadi çocuklar masaya "
Azer yanimdan gecip masaya dogru ilerledi biraz sonra fadik teyzede mutfaktan elinde caydanlikta belirdi
" Fadik teyze kusura bakma bu gunde yardıma inemedim sana yine yorulmussun o kadar "
Kendime kızıyordum azer bozuntusunun söyledimlerinden dolayı düşünmekten uyuyamamıştım ve bu kadını yarmustum karşimdaki kadin babaannem olsa bagırır çağırdi ama fadik teyzeydi o hic oyle biri degildi çaydanliği masaya bırakıp yanıma doğru ilerledi elini koluma koydu

"Hiç düşünme böyle şeyleri kızım sende benim bi kızımsın ha sen yapmişsın ha ben yapmışım ama senden bir şey isteyecegim beni kırmazsan daha mutlu olurum"

Bu kadın her defasinda beni mest ediyordu bir sey isterken bile emir degil benim düşuncelerimi önemsiyordu benide kızı gibi görüyordu bu kadın şimdi canımı istese verirdim , benide eliyle çekiştirip sofraya oturttu ne istiyecekti acaba

" Ana yılmaz nerde"
"Sabah erken çıktı yılmaz"
" Anne bende çıksam bu gün vallaha evde bezdim ya kızında konusmuyo kendimi kesecem vallaha"
Yine bana laf atıyordu ama o söylediklerini çektirecektim ona onun kalbi varsa benimde kalbim vardı affetmiştim onu ama burnu yere sürtecekti kimseyi kırmayı ögrenmesi lazımdı söylediklerine cevap vermek yerine göz devirdim

"Çıkacaksın azer oğlum ama bu gün sizden bir şey isteyeceğim benim arkadaşımın burda düğünü var bende kendimi iyi hissetmiyorum sizde beraber giderseniz beni mutlu edersiniz ama karaca kızım istemezse gitmezsiniz"

Ben fadik teyzeden biraz daha kolay şeyler isteyecek diye bekliyodum ama yapacak bir sey yoktu bana iyi davranan fadik teyzemi görmediğim anneliği gosteren kişiyi kıramazdım göz ucuyla azere baktım sanki benden bur cevap bekliyor gibi bakıyordu

"Fadik teyze  nasil istersen sende zaten bu aralar çok yoruldun dinlen sen"

"Sağol kızım gel benim kızların elbiseleri var seni hazırlayalım"
Üstümdeki elbiseler iyiydi aslında  benimde burda giyecek elbisem yoktu
"Fadik teyze giymesem olmazmi?"

"Olmaz sen orda fadik kurtuluşu temsil edeceksin hade hade"
Yüzünde gülümseme vardı aslinda dediği şeyler betimlemeydi farkindaydi oda bayadır kendime özen göstermiyordum o yüzden ısrar etmeden azeri sofrada tek bırakıp yukarı çıktık.

DEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin