BÖLÜM 2

864 34 11
                                    

Multideki : Soner

Ve o tanıdık koku...

Çok özlediğim deniz kokusunu derin bir nefes alarak tüm hücrelerimdeki özlemi hissettim.

Başımı yavaşça kaldırdım. O idi, yıllardır kalbimin tek sahibi karşımdaydı. Yavaşça önüme döndüm. Kafamı tekrar yüzüne çevirdim.

Yüz hatlarını inceliyordum. Sakalları yeni yeni çıkmaya başlamıştı. Bakışlarındaki yabancılığı hiç sevmemiştim. Dudakları düz bir çizgi gibi duruyordu, onun gerçek olduğunu anlamak için dokunmak istedim. Bir anda bana döndü.

Göz göze geldik. Kalbimde sakladığım gözler karşımdaydı. Hiç bir şey söylemiyordu. İkimizde susuyorduk. Sessizlik en büyük haykırıştı. Özlemek sessiz sedasız ama yüreğin en gürültülü eylemiydi benim için.

Kalbim hızlanmaya başladı sanki nefes alamıyordum. Boğazım düğümlendi gibi hissediyordum. O buradaydı, gerçekti. Bir anda ne olduğunu anlamadım. Gözlerimden yaşlar yavaşça süzülüyordu. Her yerim titremeye başlamıştı. Koşarak sınıftan çıktım.

Herkes bana bakıyordu, yeni gelen kızın neden ağladığını merak ediyorlardı. Kimse umurumda değildi. Kızlar tuvaletine girdim hıçkıra hıçkıra ağladım. Kaç saat orada kaldım bilmiyordum. Şoktaydım. O da beni hatırlamış mıydı. Bunları düşününce kendimi yeniden ağlayarak buldum.

Artık toparlanmam lazımdı diğer derslere girmeliydim, peki bu halde girebilir miydim bilmiyorum. Tekrar onunla karşılaştığımda nasıl olacağımı düşünemiyordum. Aynadan kendime baktım, gözlerim kan çanağı gibi olmuştu. Suyu açtım ve kendime gelmek için yüzümü yıkadım.

Saçlarım dağılmıştı hemen bir topuz yapıp sonunda lavabodan çıkabilmiştim. Etrafta kimse yoktu herkes dersteydi sanırım. Boğazımın kuruduğunu fark ettim. Kantine doğru yürüyordum merdivenlerden çıkarken birisine takılıp düşmek üzereydim, o kadar dalgındım ki ne yaptığımın farkında bile değildim. Kantinden su alıp bahçeye çıktım.

Temiz hava alırsam rahatlarım diye düşünmüştüm. O sırada bir öğrenci gelip müdürün çağırdığını söyledi. Buda nereden çıkmıştı, ilk günden ne yapmıştım ki, ah bu kaçıncı dersti bilmiyordum bile. Yanımda ki nöbetçi öğrenci müdürün kapısını çalıp beni odaya doğru ittirmişti. Müdürün o sert bakışlarıyla karşılaştım.

''3 saattir derslere girmiyorsun, neredeydin?''

Ne diyeceğimi bilmiyordum sadece sustum. Bir anda durdu;

''İyi misin İlkim'' dedi.

Ağladığımın farkında bile değildim bu aralar ne çok sulu göz olmuştum...

''İyiyim özür dilerim biraz rahatsızlandım, kendime gelmeye çalışmıştım bir daha olmaz hocam.'' dedim.

Müdür kafasını sallayıp odadan çıkmamı söyledi. Peki şimdi ne yapacaktım. O sınıfa gitsem bile ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Çıldırmak üzereydim adeta.

Zilin çalmasıyla bir anda kendime geldim. Hızlı adımlarla sınıfa yürüdüm kimseye bakmadan sıraya oturdum. Milletin tuhaf bakışlarını üzerimde hissettim. Bu kadar tuhaf olan neydi anlamış değildim. Kafamı sıraya koyup kendimi toplamaya çalıştım. Bir kız grubu sınıfa girdi kaç kişiydiler bilmiyordum, bir çocuk hakkında konuşuyorlardı.

Gülümsemesinden bahsediyorlardı bir anda Soner ismini duyunca kıskançlıktan tırnaklarımı ellerime geçirdiğimin farkında bile değildim... Onun ismini duyunca içimden binlerce kelimeler geçiyordu onu anlatan..

Bir anda sessizlik oluştu birisinin varlığını yanımda hissettim ..

''Ne yapıyorsun sen?''

Benimle mi konuşuyordu anlamamıştım.. Milyonlarca ses tınısı vardı ama bu tını çok farklı idi.

Yüzüne baktım.. Ellerimi işaret etti. Ellerimi sıktığımı fark edip onları açtım..

Daha sonra yanıma oturdu. Uzun bir sessizlikten sonra ikimizde aynı anda başımızı çevirip

''Ben İlkim''

''Ben Soner''

İLK Mİ, SON MU?(düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin