İkinci bölümü de yayınladım inşallah beğenirsiniz:) üçüncü bölümüde pazartesi falan yazıp salı yayınlarım. Pazartesi yazmamın sebebi pazartesi önemli bir münazaram var ve ona çalışmam lazım:) Öpüldünüüüzzz..:**
Sabah sabah bu kapıya gelende kim Allah aşkına! Ve üstelik saat daha sabahın 6'sı ya. Ben okula gidicem ya okula. Bu saatte hiç bi ögrencinin kapısı bu denli hızlı çalınır mı?! Gözlerimi ovalayarak, esneyere ve ayaklarımı yere sürte sürte kapıya gelip dürbünden baktım kim olduguna. Tahmin edin bakalın kim? Tabiki de İrem! Başka kim olabilir ki zaten. Kapıyı açtım:
-Günaydıııın..:D
-İrem sen salak mısın arkadaşım?
-Neden n'oldu?
-Kargalar daha bokunu yemeden ne işin var burda?! Hemde saat daha sabahın altısında!
-Aman be! Ne nazlandın ha ? Kızım sekizde okulda olmamız lazım ve sen hala pijamalarınlasın. Hadi hazırlanda çıkalım bir an önce. Çok merak ediyorum okulu ve tabiki de meteorlari XD
-Bi on dakika daha uyuyım hazırlanırım. Dedim yatağıma yatarken.
-Benan çabuk kalk ve hazırlan! Yoksa olacaklarsan sorumlu değilim!
-Hıhı. Tamam İrem.Dememle üzerimde bi ıslaklık hissetmem bir oldu. Hayır yapmış olamazdı demi?! Beni suyla ıslatmış olamazdı. Su şakalarından nefret ederim! Hele ki böyle uyku sersemiyken. Delici bakışlarımı İrem'e yönelttim ve :
-Napıyosun gerizekalı?!
-Ben sana dedim kalk diye. Dinleseydin gerizekalı napabilirim! Hadi kalk duş falan al hazırlan ve artık çıkalım.İreme içimden söve söve banyoya gittim. Su şakalarından nefret ettiğimi bile bile neden böyle şakalar yapıyor ki bu mal bana !?
10 dakika içinde duştan çıktım ve saclarımı kuruttum. Altıma siyah şort, üstüne kırmızı gömlegimi ve üzerinede hırka gömlek tarzı siyah üzerinde at şekilleri olan üstümü giymiştim(multimedya). Saçlarımıda hafif dalgalandırdım ve çantamı alıp İremle yola koyulduk. Kahvaltı yapmayı sevmedigimden kahvaltı yapmadım.
Ve o an.....
Özel Güner Kolejinin kapısından iceri girdik. Sanırsam herkes derse girmişti. Dışarda kimse yoktu. Bizde İremle ikinci derse girmeye karar verdik ve okulun kantinini bulup oraya oturduk. 15 dakika sonra zil çaldı. Bizde İremle sınıfımızı bulmak için kantinden çıktık merdivenlere doğru giderken bir çocuk bana çarptı.
-Yavaş be yavaş! Önüne bakmaz mısın sen hiç yürürken !?
-Ş-sey pardon.
-Pardonlar çıkalı eşekler çogaldı canım. Dedim ve çocuk sürekli arkasına baka baka önümüzden ilerlemeye başladı. Ne vardı ne bakıyordu ki !? Birde pis pis gülüyor. Aslında çocuk bana tanıdık geliyordu ama bilmiyorum belki de birine benzetmişimdir. Şimdiden nefret etmeye başladım bu okuldan. Eminim ki daha iyi bir başlangıç olamazdı.Sınıfa geldik , herkes bize bakıyor. Özelliklede erkekler , kızlarınki biraz nefret dolu bakışlardı. Ne yani hiç mi kız görmediler. İremle sıraya oturduktan sonra İrem arkasına dönüp:
-Kızım baksana nasıl taşlar var ya
-Hiçte bile!
-Aman Benan aman! Hadi gel gezelim biraz okulu.
-Yok ben gelmem sen git. Zil çalar zaten birazdan.
-He Benan kır kıçını otur anca. Ben gidiyorum zil çalınca gelirim.Tamam anlamında salladım kafamı. Sınıfı incelemeye başladım. Bazıları gelip tanıştılar. İlk önce iki çocuk geldi. Birinin adı Anıl digerinin adı da Berkinmiş. Sonra bir kız geldi. Onun adıda Yağmur. Zaten diğer kızlar bana hiddetle bakıyordu. Zil çaldı, bir iki dakika sonra İrem geldi. İrem'den hemen sonra da hoca geldi ve İrem ve benle tanışıp direk derse başladı. Kafam şu an hiçbir seyi almıyordu sebebini bende bilmiyorum.
Dersin bitmesine 5 dakika kala sınıfın kapısını bir cocuk açtı ve hocadan izin almadan direk en arka sıraya oturdu ne kadar da ''UKALA'' bir tip böyle. Hocadan özür bile dilemedi. Hoca da hicbir sey demedi. Bir şeyler söylemeye başladı ''ukala çocuk'':
- OOO!! Yeni kızlar gelmiş. Cok eglenicez sizinle anlaşılan dikkat edin kendinize ;)Ne demeye çalıştı şimdi bu ukala çocuk?! Arkamı dönüp tera bir bakış attım. Bay ukala da bana göz kırptı! Desene seninle çok işimiz var BAY UKALA ÇOCUK!!!!