Öğleye yakın bir saatte güneşin sıcaklığıyla uyandım yeni güne. Hafif, tatlı rüzgar penceremdeki tülleri ahenkle dans ettiriyordu adeta. Rahat yatağımdan kalkmayı pek istemesemde verilmiş sözlerimden dolayı nazlı nazlı kalktım yatağımdan. Yüzümü yıkayıp klasik 'ne giysem?' sendromunu yaşama zamanım gelmişti. Kızlar bilir dolabın kapağını aç, 2 saat bütün kıyafetleri gözden geçir ve en uygunu bul. Bu sıcak yaz gününe uyacak bol bir tshirt, şort ve hafif bir makyajla güne hazırdım. Evden acele bir kahvaltıyla çıktım. Sıradan arkadaşlarla buluşma günüydü yani o ana kadar. Tam karşıma oturmuş bana doğru bakan mavi gözler. Onu görünce 'sen nerelerdeydin?' sorusunu geçirmeden edemedim. Tabi o bana neden baksın düşüncesi beni hemen tatlı rüyalardan uyandırdı. Bu arada adım Sevgi. Arkadaşım tanıştırana kadar onun adı mavi gözdü. Esra herkese tanıttı onu;
-Arkadaşlar bu Kerem. Bölüme yeni başladı. Temsilci olduğum için ilk ben tanıştım.
Herkes hoşgeldin felan filan diye muhabbete girdi Keremle. Bense o konuşma isteğine rağmen sadece yeşil gözlerimle gülümsedim ona. İnanamazsın öyle güzel bir tebessüm olamaz. Tabi ben anlık rüyalara yeniden girmiştim ama Kerem'in beni umursamayacağını hatırlattım hep kendime. Güzel bir günün ardından hepimiz dağıldık. Tabi benim elimde sadece Kerem ismiyle.