"Bakarmısınız?" Kitap evine gelmiştim ve en çok istediğim kitabı soracaktım onlara. Ama adam bir türlü bakmıyordu sanırım haklıydı çünkü her gün gelip o kitabı soruyordum ve gelmiyincede hiç birşey almadan çıkıyordum. Simdide adama gıcık olmuştum. "Hey size diyorum bakarmısınız"dedim tekrar. Yine cevap vermeyince
"Lan sağırmısın özürlümüsün nesin ya baksana!" Diye bağırdım sonunda insanın sabrıda bir yere kadar yani. Zaten bağrır bağırmaz kocaman gözlerle bana dönmüştü.
"Hanımefendi çıkın dışarı!" Dedi oda işaret parmağını kapıya yönelterek. Ne yani şimdide suçlusu benmi olmuştum.Deminden beri nazik konusunca bakmıyordu ama.
"Hayır o kitabı almadan çıkmayacağım" dedim kollarımı göğsümün üstüne bağlayarak.
"Hanımefendi o kitap daha gelmedi ve gelmeyecekte lütfen çıkın dışarı ve birdaha gelmeyin." Yalan söylüyordu bunu gözlerinden anlıyordum. Hemen kitap raflarına göz gezdirmeye başladım.
"Hanımefendi ne yapıyorsunuz! Hemen çıkın dışarı!"diye bağrıyordu oda. Hedefine ulaşamayıncada kolumdan tutup çıkarmaya çalıştı beni. Bende direniyordum tabi çıkmayacağım diye. En sonundada her zaman işe yarayacak yöntemimi kullandım.
"Imdat!"diye çığlık attım a'ları uzatarak. Tabi herkes bize bakmıştı.
"Yardım edin beni taciz ediyor bu sapık!"dedim tekrardan ağlamaklı sesimle. Bize bakan insanlardan erkek olanları beni tutan adamın üstüne gelmeye başladılar. Pilanım işe yarıyordu çünkü adam kolumu bırakıp geri gerı kaçmaya çalışıyordu ve 'yalan soyluyor. Öyle bir niyetim yoktu' diye söyleniyordu. Bende fırsattan istifade kitap dolu raflara koştum. Adam böyle davrandığına göre kitap önemliydi ve önemli olduğu içinde kimse almasın diye en kuytu taraflara koymuş olabilirdi. Bende hiç zaman kaybetmeden en arkadaki raflara baktım. Burada kimsenin almayacağı sevilmeyecek kitapları koyuyorlardı. Hemen göz gezdirdim ve rafın en üst köşesinde buldum onu. Işte bütün ihtişamıyla orada duruyordu 'Aşk romanı'
Hemen yanımdaki sandalyeyi kapıp üstüne çıktım. Ama bir sorun vardı yetişemiyordum! Biraz daha ayak parkmaklarımın ucuna çıktım ve orta parmağımla kitapı kendime doğru ittirmeye başladım. Tam almıştım ki dengemi kaybedip yere düştüm. Bir dakika yere düşmemiştim ki. Biri beni yakalamıştı ve eli hiç müsayit olmayan yerimdeydi. Hemen beni tutan kişiye baktım. Bereli, gözünde güneş gözlüğü olan ortalama yirmili yaşlarında kaslı bir gençti. Ben ona donmuş bakarken beni yere indirip
"Dikkatli olmalısın"dedi ve elimdeki kitabı alıp "teşekkür ederim bende bunu arıyordum" dedi. Bende hala salak gibi donmuş adamın gidişini izliyordum. Sonradan ne yaptığımın farkına varıp adamın arkasından koştum o kitabi alabilmek icin bu kadar cabalamisken bu kadar kolay gidemezdi. Hemen durması için kolundan tutup kendime çevirdim.
"Ver o kitabı o benim."dedim sinirli bir şekilde. Oda ukalaca bir tavırla
"Kitabın parasını verdinmi?"dedi. Sinir oluyordum böyle insanlara bide mal gibi içerde güneş gözlüğü takmış bana ukalaca tavırlar sergiliyordu.
"Hayır vermedim ama o kitabı bulabilmek için çok uğraştım şimdi ver bana onu." Dedim bende elimi uzatarak. Oda parmağını yalayıp avucumun içine sürttü yani çok beklersin diyordu bana!
"Mesajımı algılaya bildin heralde"dedi ve bana arkasını dönüp yürümeye başladı elinde benim kitabımla! Bende
"Ver onu bana!"diye bağırarak sırtına atladım.
"Ne yapıyorsun. In belimden lan!"dedi oda beni indirmek için sallayarak. Bende o arada kitabı elinden almaya çalışıyordum. Manyak herif iyi sakliyordu kitabı.
"Ver lan kitabı." Diye bağrıyordum bende. Vermiyince kafasına vurmaya başladım.
"Ver dedim sana. Ver. Ver. Ver diyorum!"diye söyleniyordum aynı zamanda kafasına vurarak. Tam o sırada gözlüğü düştü ve o zaman dünyaca ünlü şarkıcı jake watson olduğunu anladım. Ve benim tek takıldığım kısım 'bu ne ara Türkiye'ye gelmişti' olmuştu. Hemen jake acele hareketlerle.
"Sakın bağırma." Demişti. Onun sırtından inip
"Kitabı bana verirsen bağırmam."dedim bende elimi uzatarak.
"Hayır. Benden başka birşey iste."dedi yalvarışlı bir şekilde.
Tam bağırmaya hazırlanırken.
"Tamam! Tamam! Al başımın belası!" Dedi hemen elini ağzıma kapatarak. Bende elini agzimdan cektim ve ukalaca bir sekilde kitabi elinden aldim. Sonunda! Sonrada tam giderken
"Millet jake watson burada!" Diye bağrıp koştum. Bu yaptıklarından sonra cezasını çekmeliydi çıkarkende kitabin parasini kasaya birakmayida unutmadim. BU ARADA BEN YONCA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşk romanı
Fiksi Remaja'Yonca bak bana'dedi çenemi tutup basimi kendisine dogru kaldirarak. "Baksam ne fark edecekki kitap gitti iste kayip oldu birsuru ozel seyler tikistirmistim arasina herseyi maffettin. Sana vermekte hata ettim zaten. Hangi akilla verdiysem. Icindeki...