Birkaç saniye sonunda telefonun açıldığının habercisi olan neşeli çığlık neredeyse kahkaha atmamı sağlayacaktı.
Bu güzel bir histi, hem de çok güzel.
"Bay Kim! Ben de aramanızı bekliyordum." Duraksadı. "Oh şey... Siz konuşmayacaktınız değil mi? Sürekli konuşmamı ister misiniz ki? Bıkabilirsiniz benden. "
Jeongguk'un neşeli başlayan fakat aklına gelen düşünceyle karamsarlaşan sesini hissettiğimde tebessüm ettim. Tam da düşündüğüm gibi, konuşmayacak olmamın düşüncesi bile Jeongguk'un hoşuna gitmemişti.
"Jeongguk, senden asla bıkmam."
Sessiz çıkan sesimden tatmin olmuştum. Belki tanırdı, belki de tanımazdı. Gerçi şu an ki heyecanıyla bunu ayırt edebileceğini zannetmiyordum. Yine de kısık konuşmaya karar verdim.
"Aman Tanrım. Bay Kim konuşabiliyorsunuz."
Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp kendimi tutamayarak kahkaha atarken onun şaşkın sesi kulaklarımda yankılandı bir kez daha. Bu kahkahamın sebebi belli değildi. Söylediği cümleye mi gülmüştüm, yoksa çok mutlu olduğum için kendimi tutamamış mıydım.... Bilmiyordum.
Telefonu tekrar yaklaştırdığım da öyle güzel bir kıkırdama ulaştı ki kulaklarıma, tüylerimin diken diken olma sebebini düşündüm birkaç saniye.
"Öyle demek istemedim. Konuşabilirsiniz tabi ama gizli kalmak istediğinizi düşünüyordum."
Sadece beni tanımanı istiyorum.
"Gizli kalmak isterim fakat sesinden mahrum kalmak istemem Jeongguk."
Ufak bir sessizlik olduğunda utandığını anlamıştım. Bir gülüş bıraktım, kulaklarına ulaşması için.
"Utandı mı minik bebek?"
"Utandım tabi ki, Bay Kim! Ses tonunuz çok derin ve okuduğum mesajlardan daha farklı hissettiriyor bunları duymak."
Peş peşe sıraladığı kelimelere sitem içeren ses tonu eşlik ettiğinde yumruğumu ısırmamak ya da tatlı krizine girmemek için zor durdum.
"Şu an o kadar bebek geliyor ki sesin, kelimeleri olabildiğince süslesem dahi tatlılığınla yarıştıramam. Bu yüzden yeterince iltifat edemeyeceğim için üzgünüm Jeongguk."
"Hiiii, sakın üzgün olmayın. Sesinizi duyabilmiş olmak bile en güzel iltifatları yok sayar benim için."
"Hmm, demek öyle?"
"Öyle tabii." Biraz duraksadıktan sonra derin bir nefes aldı. Az çok ne diyebileceğini tahmin ediyordum.
"Siz iyi misiniz? Kriz geçirmediniz, değil mi?"
Bu sesi betimleyebilmemin mümkünâtı yoktu. Öylesine saf, öylesine iyi niyetliydi ki ses tonuna bile yansıyordu.
"Merak etme lütfen, iyiyim. Hem seni sadece kötü olduğumda aramak istemiyorum. Her istediğimde arasam olur mu?"
Cümlemi bitirdiğimde gelen düşme sesinin ardından hışırtılar duyuldu. Bu beni endişelendirse de cevap vermesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kim taehyung | taekook ✓
Fanficsonra seni ne kadar sevdiğime şaşırırsın belki, belki şımarırsın, belki şımardıkça azalırsın da belli olmaz benim sağım solum. şımarır mısın? aşk şımartır mı seni? kimi şımartmamış ki. şımar zaten, beni ipleme her haline şiirim ben. bilmezsin sihiri...