kim taehyung | taekook ✓

yirmi bir; benim güzel aşkım jeongguk

bölüm şarkısı; hwasa - nobody else

"Biliyor musun?"

Taehyung'un geniş göğsünde dinlendirdiğim ellerimden destek alarak doğruldum. Şimdi ela gözleri, ona bakarken parlayan göz bebeklerimi izliyordu. Uzun saçları öyle güzel bir eşitlikte yastığıma dağılmıştı ki, derin bir nefes almazsam oracıkta ölecekmişim gibi hissettim. Öylece uzanıyorken bile kalp atışlarımı hızlandırabilmek gibi özel güçleri vardı. Başka bir şekilde açıklayamazdım göğsümü döven çılgın atışları... Sevinçten ağlama seanslarımı o gittikten sonra da yapabileceğimi içten içe söylerken bir yandan da Taehyung'un ne söyleyeceğini merakla bekliyordum.

Ah... İçtiğin şarapla renklenen leziz dudaklarını arala ve kelimelerinle al canımı güzel Taehyung.

"Dünyanın en güzel yeri senin yanın ve ben olabileceğim en güzel yerdeyim Jeongguk."

Göz kapakları ela gözlerini örttüğünde kendime engel olamadan kirpiklerini öptüm. Sayısız kez öpsem bile ona doyamayacağımı biliyordum fakat o böyle güzel sözler söylüyorken kendimi tutabilecek güce sahip değildim. Bu yüzden öpücüklerimi kirpiklerinden göz kenarlarına, göz kenarlarından yanaklarına doğru bıraktım. Küçük dudaklarımın teninde bıraktığı hissi sevdiğini anlamıştım çünkü nefesleri hızlanmış çoktan elleri belimi sarmıştı. 

Birazda olsa tatmin olduğumda dudaklarımı yüzünden çektim fakat uzaklaşmayarak gözlerini açmasını bekledim. Derin bakışlarıyla içimi titretmesini seviyordum. Dudaklarından çıkan ismimi sesiyle ilahlaştırmasnı seviyordum. Onu seviyordum.

Taehyung'a delicesine aşıktım.

Beklediğim gibi, açtığı anda hissettiklerimi biliyormuşcasına bakan ela gözleri kalbimin teklemesine neden oldu. Yine de önünde titremekten helâk olsam dahi bu gözlere bakmaktan asla vazgeçmeyecektim, adıö gibi biliyordum.

"Dünyayı güzelleştiren ben veya sen değil, biziz Taehyung. Jeongguk ve Taehyung. Unutma, kollarında olmak güzelse orada sen olduğun için güzeldir..."

Parmakları dudaklarımda gezinip konuşmamı engelledi ama bu hareketi sadece konuşmamı değil nefeslerimi de durdurdu.

Nefesimi kesiyorsun.

"...ve kollarımda olman güzelse, bu sen orada olduğun içindir."

Derin bir nefes aldım. Cümlemi devam ettirmesi, aklımdan geçen çoğu şeyi anlaması ve hissettiklerimi hissetmesi beni bitiriyordu.

Bitmiştim.

"Evet, evet öyle."

Ellerini her bir ayrıntımı hissetmek istermiş gibi yumuşak dokunuşlarla yüzümde gezdirirken dirseklerimden destek alarak biraz daha yükseldim üzerinde. Tam olarak kucağında olmasam da teninin sıcaklığını hissediyordum. Beni öylesine rahatlatıyor, öylesine huzura erişmemi sağlıyordu ki ayaklarına kapanıp saatlerce teşekkür etme isteğimi bastırıyordum.

"Aşkım. Benim güzel aşkım, Jeongguk." Tutamadım. Yemin ederim o an kendimi tutamadım. Dudaklarımın arasından yükselen kısık inleme utanmama sebep olsa da onun hassas noktam olduğunu bildiğimden her ne yaparsa yapsın etkilenecek bir kurban olduğumu kabullenmiştim. O ismimi böylesine güzel söylerken, hem de aşkım derken sakin kalmak için büyük çaba sarf etmem gerekirdi.

"O kadar hassassın ki, bir dokunuşumla tüylerin diken diken oluyor. Titriyorsun. Aşkım dediğim için inliyorsun. Delirtiyorsun beni Jeongguk. Söylesene, nasıl dayanacağım ben sana?"

Kollarımı kafasının iki yanından uzatıp başının üstünde ellerimi birleştirdim. Alınlarımızı da birbirine yasladığımda gözlerim kapanmış, üzerimdeki etkisini sindirmeye çalışmıştım.