kaç yoksa dayak yiyeceğiz ーhyunin

bir

1

"Bu kaçıncı olayın Hyunjin?"

"Saymadım hocam bilmiyorum."

Müdür yardımcısı Hyunjin'e sövmeye hazırlanırken odasının kapısı tıklatılmıştı. Adam bıkkınlıkla nefesini verip arkasına yaslanırken "Gir," dedi. Kapı açılıp elindeki belgeyle ikinci sınıf öğrencisi içeri girdiğinde adam yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti. Hyunjin de ellerini arkada birleştirmiş ikisini izliyordu. Ondan küçük olan gözünü Hyunjin'e dikmiş, belgeyi müdür yardımcısına uzatırken bile ondan çekmemişti.

Hyunjin çocuğa "Ne bakıyorsun," der gibi kafasını salladığında çocuk müdür yardımcısına selam vererek odadan çıkmıştı. O çıkar çıkmaz da müdür yardımcısı söylenmeye başlamıştı bile.

"Bir rahat dur lan, bir rahat dur."

"Dik dik bakıyor hocam mala bakar gibi."

"Müdür Bey'in oğlu o."

"Belli zaten okul forması giymiş."

"Lan başka ne giyecekti? Okumaya geliyorsunuz oğlum siz buraya. Oyun parkı mı bura? Şu kılığına bak. İlikle şu düğmelerini."

Hyunjin gömleğinin bir düğmesini ilikleyip ellerini tekrar arkasında birleştirmişti. "Hocam uzaklaştırma falan vermeyecekseniz ben gidiyorum," dedi.

"Şu tavırlara bak ya... Cezalısın. Tüm sınıfların panolarını düzenleyeceksin."

"Hocam uzaklaştırma verin."

"Oğlum çık git."

"Hocam birinci sınıflar çiçek böcek asmış beni uğraştırmayın."

"Yürü git şurdan, elimden bir kaza çıkacak. O düğmeleri de ilikle."

"Hocam ya." deyip çıkarken uzun uzun adama bakmıştı Hyunjin, belki fikrini değiştirir diye ama müdür yardımcısı gülümseyerek el salladığında Hyunjin pes edip kapatmıştı kapıyı. Çıkar çıkmaz da onu koridorun başında bekleyen Jisung ve Changbin koşarak yanına gelmişti.

"Attılar mı?" dedi Jisung çekinerek.

Hyunjin oyunculuğunu konuşturup kafasını eğdi ve salladı. "Evet," dedi. "Bu sefer attılar kanka. Bitti artık..."

"Lan harbi mi ya?"

"Hay amk. Beni de atsınlar lan!" diye yükselen Jisung müdür yardımcısının odasına girmeye kalkınca Hyunjin belinden tutup geri çekmişti çocuğu.

"Deli misin oğlum sen? Sakin ol, atmadılar."

"Ne geriyorsun lan o zaman beni?"

"İki gülelim dedik, bok etme." deyip kolunu Jisung'ın omzuna attı Hyunjin. Changbin de gülerek diğer kolunun altına girdiğinde sınıfa doğru yürümeye başlamışlardı.

Hyunjin "Harbi girecek miydin içeri?" dedi gülerek.

"Biz kankamızı sokakta bulmadık. Sen nereye biz oraya aşkım."

"O zaman çıkışta bir yere kaçmayın. Panoları düzenleyeceğiz."

İkisi birden ileri atılıp el sallayarak hızlıca uzaklaşmaya başlayınca Hyunjin hayretler içinde kaldığını göstermek adına elini ağzına götürüp ikisinin arkasından kafasını sağa sola sallayarak ayıplar gibi bakmıştı. Daha sonra "Gelin lan buraya." deyip peşlerinden koşmaya başladığında onlar da kaçmaya başlamıştı. Merdivenlerden ikişer üçer atlayıp iniyordu ki bu şerefsizleri yakalayıp dövebilecekti.