Lunapark

168 3 1
                                    

Annemin bana seslenmesiyle aşağı indim. Babam ,annem ve Çağılla beraber kahvaltı yapan aileme gülümseyerek baktım. Ben Çisil Duman. 18 yaşındayım.  Lise son öğrencisiyim. Çağılda benimle aynıı okulda.. Orta okulda İstanbula geldik. Babamın Duman Holding adında bir şirketi var… Aşağı inip hemen Annemin yanına gidip yanaağında öptüm.

Günaydın annem, dediğimde gülümsedi. Sonra babamında yanağını öpüp ağzıma zeytin attım. Bende daha fazla oyalanmadan  odama çıkıp hazırlandım ve okula doğru yürümeye başladım. Yolda yürürken bir yandan Poyrazı düşünüyordum. Poyraz bizim grupta yakışıklı bir çocuk. Ve biz çok iyi arkadaşız, kardeş gibiyiz. Ondann hoşlanıyorum. Ama hiç kimseye bir şey söylemedim. Yani arkadaşlığımızın bitmesini istemiyorum. Ben bunlarlı düşünürken okula varmıştım. Sınıfa  girdiğimde Egemen yanıma geldi. Egemen kumral yeşil gözlü ve yakışıklıdır. Oda bizim grupta. Onunla biraz konuşup sohbet ettik. Sonra sınıftan başka arkadaşlarımla konuştum. Selin çok sessiz olduğu için onunla konuşuyordum. Birtek benle bu kadar konuşuyordu Hoca sınıfa girince sırama geçip kafamı sıraya koydum. Poyraza baktığımda bir an göz göze geldik. Hemen gözlerimi kaçırdım. Sonra dersi dinlemeye başladım. Zil çaldığında kafamı sıraya koyup uyumaya çalıştım. Tam yanımda bi hareketlilik hissedince gözlerimi aralayıp gelen kişiye baktım. Bizim gruptan Doğu’ydu. Biz 3 senedir arkadaşız. Bizim grup dediğim Egemen , Doğu , Deniz , Poyraz ve ben çok iyi anlaşıyoruz. Evet kızlarla pek arkadaşlığım yoktur. Genelde arkadaşlarım erkektir. Poyrazın bir tane kız kardeşi var ama psikolojik sorunları var. Şimdiye kadar hiç anlaşamayız. Bana zarar vermeye kalkması bile oldu. Doğu elini gözümün önünde sallayıca kendime geldim.

- Çisill ordamısın ? ,  diye sorduğunda kafamı kaldırıp zorla gülümsedim.

- Bugün lunaparka gidicez prenses sende gelsene, dedi. Bana grupta prenses diyorlardı. Bende kafamı olumlu anlamda salladım ve kahkaha attım.

Gelirim tabi. Denizin çığlıklarını kkaçırmak olmaz , deyip kahkaha attım. Doğuda kahkaha atarak

- Zaten o yüzden gidiyooruz, dedi. Bende gülümsedim ve

- Gel size kahve ısmarlıyayım, dedim. Doğu gözlerini büyüterek bana baktı. Bende onnun bu halini görünce yeniden kahhkaha attım. Doğu sonunda konuşmayı becererek

- Sen ve para harcamak. Noldu prenses sana kafana saksı falan mı düştü, dedi. Bende onun koluna girerek. Kantine inmeye başladım. Başım dönmüştü ama umursamadım. Bizimkiler masada yayılmış oturuyorlardı. Doğudan ayrılıp kantine doğru ilerledim. 5 tane kahve alıp yanlarına doğru ilerledim. Hepsi birden bana şaşkınca bakıyorlardı, Doğu hariç. Doğuyla biz kahkaha atarken bana hala şaşkınlıkla bakanlara Doğu cevap verdi.

- Bende aynı tepkiyi verdim,, dedi. Egemen bana hala öyle bakarken

- Prenses hayırdır. Sen kantinin yolu bilirmiydin, dedi. Bende yanlarına oturup sinirli bir şekilde onlara bakıyordum.

- Yeter yaa. Sizede iyilik yaramıyo vermiyorum hiçbirini size., dedim. Kollarımı önümde birlerşştirdim.  Poyrazın kahkasını duyunca bakışlarımı ona çevirdim.

- Alınma prenses ama ilk defa kantine giderken gördük seni. Deedi.

- Alın için lan hadi buz gibi oldular. Parama yazık dediğimde hepsi birden bana kahkaaha atmaya başladılar. Bende yanlarından hızla kalkıp yanlarından uzklaşmaya başladım. Arkamdan seslendiler ama onları takmadım. Sinirler yaa ! bide nasıl dalga geçiyorlar. Bir daha bekle para harcarım size. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Duygusal bir kızdım. Sinirlendiğimde bile gözlerim dolardı. Sınıfa girdiğimde Çağıl arkadaşlarıyla konuşuyordu. Bizim sınıftada arkadaşları olduğu için bazen burayada geliyor.  Beni görünce hemen yanıma geldi.

New York'ta YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin