Jungkook mutfaktaki musluktan elini yıkadı ve fırının tutacağına asılı havluya sildi. Bu sırada Jimin mutfak masasında onu bekliyordu, Jungkook meyve sepetinden bir portakal alıp ona katıldı.
"Sana ve bana bir portakal.". Jimin'in yanına oturdu ve meyveyi soymaya başladığında kıkırdadı.
"Turuncu nasıl?". Büyük olan sordu.
"Turuncu sağlığı ve paylaşılması gereken duygusal enerjileri, merhamet ve sıcaklık gibi, temsil eder. Turuncu; bir insanın hayal kırıklıklarının, kırık bir kalbin veya onuruna bir hakaretin üstesinden gelmesine yardımcı olur. Ayrıca bu meyvenin de rengidir.". Jungkook yarısını soyduğu portakalı gözüyle işaret etti. Jimin'e renkleri anlatırken her zaman onun hayretle dolu parlak gözlerine dikkatini verirdi.
Renkleri öğrenmek kısa olanı mutlu ederdi, sanki bir ampul gibi aydınlardı. İşte bu anda Jungkook renkler hakkında konuşurken eğlenirdi, aslında gerçekten severdi.
Sevgilisini mutlu görmek onu da mutlu ederdi.
"Ben turuncu gibi miyim, Kookie?". Jungkook tamamen soyduğu portakaldan ona, küçük olanın memnuniyetle kabul ettiği, bir parça verdi.
Sonra yumuşak bir ifadeyle kafasını salladı, "Sen benim sıcaklığımsın tıpkı, turuncu gibi aşkım.".
*
Kimse okumuyor, boşu boşuna emek veriyormuş gibi hissediyorum. :'(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Colorblind✓ | KookMin (Türkçe Çeviri)
Fanfiction✧ Doğuştan renk körü olan Jimin ve sevgilisi Jungkook ˚ ˳⊹︶꒦ ︶꒷꒦ ︶˚ ˳꒦ ︶꒦ ︶꒷꒦˚ ˳⊹︶꒦ ︶꒷꒦ ︶˚ ˳ ↝Top : Jungkook ↝Bottom : Jimin ˚ ˳⊹︶꒦ ︶꒷꒦ ︶˚ ˳꒦ ︶꒦ ︶꒷꒦˚ ˳⊹︶꒦ ︶꒷꒦ ︶˚ ˳ ╵Bu hikaye DVVICNT'nin 'Colors' adındaki Hyunghyuk (Hyungwon ×Minhyuk) hikayesinden...