+ BÖLÜM 1

57 6 4
                                    

Kardeşlerinizi seviyor musunuz? Aranızdaki bağlar ne durumda? Onları gerçekten sevdiğinize emin misiniz? Hemen şuanda kardeşinizin , abinizin veya ablanızın yanına gidin ve ona sarılın. Belki ileride şuan ki gibi olmayabilirsiniz onlarla. Şimdi diyeceksiniz 'e ben tek çocuğum?' diye. Bana göre dünyanın en şanssız kişilerinden olabilirsiniz. Tam dört tane kardeşi olan biri olarak söylüyorum , hikayemi okumalısınız...


-GÜNÜMÜZ-

-" Yaren! Hadi abicim zor duruma sokma ikimizide , kalk!"

Sabahın 7'sinde bu sesin kime ait olduğunu seçmeye çalıştım. Ailede bende dahil yedi kişi olduğumuz için sesleri bile karıştırıyordum!

-"Hangi abimsin bilmiyorum ama beni rahat bırak! Uyumak istiyorum." dedim kendimin bile anlayamadığı ses tonunda.

-" Aşk olsun Yaren. En sevdiğin abini nasıl tanımazsın? Çok kırıldım." dedi ses. Kim olduğunu tahmin etmek çok zor olmadı. Kendini övmeyi seven canım abim - aramızda bir yaş olmasına rağmen abi demek zorundaydım- Barış'tı. Tam ağzımı açmış bir şey demek üzereyken üstüme atladı ve beni gıdıklamaya başladı.

-" Yiğit olsaydı tanırdın dimi lan!  Kalk çabuk!"

-"A-ABİ TAMAM! Ç-ÇATLIYCAM BIRAK BENİ!"  En zayıf noktan ne diye sorsalar kesinlikle gıdıklanmak derdim. Saygıdeğer kardeşlerimde bunu bildikleri için sürekli tikimle uğraşırlardı. Sıcacık mavi yorganımı kenara attıktan sonra bugünü ormanda geçireceğimiz aklıma geldi. Bu fikri dün akşam yemeğinde ben ortaya atmıştım ve gitmek için deli gibi yalvarmıştım. Fakat en sonda ben uyanmıştım.

-"Annem hemen uyanmazsan bu piknik işini iptal ediceğini söyledi , ona göre." dediğinde hemen saçlarımı toplayıp lavaboya koştum. Geniş olan koridorumuzda koşarken yanlışlıkla Oğuz'a çarptım ama umursamadan yoluma devam ettim. Zaten o da umursamamıştı çünkü ikimizde sarhoş gibiydik. Normal zamanda yapsaydım büyük ihtimalle üzerime saldırabilirdi. İsterseniz ilk önce size ailemizi bi tanıtayım. Ailemizin en büyüğü ay olarak Yiğit abimdir. Ondan 1 buçuk ay sonra doğan Barış abimle hep bu yaş mevzusu yüzünden kavga ettikleri de doğrudur. Onlardan sonra ben ve Oğuz geliyoruz.  Oğuz benim erkek versiyonum gibi diyebiliriz. İkimizde  4 Ekim tarihinde doğduk ama ben ondan bir saat önce doğmuşum. Annemin anlattıklarına göre aslında Oğuzla aynı anda dünyaya gözlerimizi açacaktık , fakat Oğuz'un doğumu sırasında bir sıkıntı oluşmuş ve doktorlar onun doğumunun çok riskli olacağını söylemişler. Fakat bi kaç saat sonra bir mucize olmuş ve Oğuz dünyaya gelmiş. Annemin söylediğine göre doğduğum andan itibaren deli gibi ağlayan ben , Oğuz'un doğumu sırasında sesimi kesmişim. Bu yüzden Oğuz ailemizin mucize çocuğudur. Bizden bir yaş küçük ve ailemizin en küçüğü de Didem. Didem'inde en iyi anlaştığı kardeşi şüphesiz benim. Aslında Didem'le kardeş gibi değilde daha çok kanka gibiyiz. Annem aramızda bir yaş fark olmasına rağmen Didem'i okula erken yazdırdı ve aynı sınıfta okuduk. Liseyide beraber çalışıp aynı okulu kazanınca bizden iyisi yoktu. İkimizin bi kaç yakın arkadaşı vardı fakat sırlarımızı ilk birbirimize verirdik. Anlayacağınız benim minik faremdi. Annemde hep çocuklarının üzerine titreyen bir anne olmuştur. Ve kendisi de başarılı bir iç mimardır. Fakat beni ve Barış'ı - pardon Barış abim- hep serbest bırakır , baskıcı davranmazdı. Bu bizi sevmediğinden değil , en çok bizi önemserdi fakat ikimizi rahat bırakırdı. Benim için hava hoştu , zaten yapı olarakta özgür bi insandım. Babam , başarılı bi hakimdi ve en çok Didem ve Barış abimin üzerine titrerdi. Böyleydik işte. Benimde ailede en yakın hissettiğim kişi Barış abimdir. Her anımda yanımda oldu , diğer kardeşlerimlede beraber büyüdük fakat Barış'la daha farklı büyüdük. İlk ağladığında genelde bütün çocuklar annesinin veya babasının yanına gider. Ben Barış abimin yanına giderdim. Bana futbol oynamayı , dövüşmeyi ve eski evimizin bahçesinde sapanla kuş avlamayı o öğretmişti. Kısaca farklıydık. Ailede kalabalık olmamıza rağmen hiç şikayet etmezdim. Ortaokuldayken ergenlik hormonlarımın verdiği yetkiye dayanarak isyan ederdim , fakat büyüdükçe bunun çok güzel bir nimet olduğunun farkına vardım.

ÜveyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin