Taehyung gözlerini hızla kırparken büyüğüne bakıyordu.
Gerçek mi, değil mi? Bilmiyordu.
Hala uykuda olup olmadığını gömek için kolunu sıktığında acıdığını hissetti ve şu anın gerçekten yaşanıyor olduğunu fark etti.
Jimin, küçüğünün tatlığına güldü ve sıkıca sarıldı.
"seni özledim" dedi ama Taehyung'un kafası çok karışmıştı.
"bekle, jimin ne oluyor?"
Her şey çok hızlı gelişiyordu.
4 yıl önce ayrılmışlardı, 1 saat önce jimin evleniyordu, ama şimdi sarılıyorlardı..
"yerim'e her şeyi anlattım" derin bir iç çekip kendini yatağa bıraktı ve odanın tavanını izledi.
"bizi biliyor ve bu konu hakkında mutlu değil. Ona geçmişte kaldığını söyledim, sorun olmayacağını. Ama o bana bir soru sordu, bu soru bitirdi ilişkimizi."
Taehyung yan tarafına döndü ve merakla büyüğünü izledi.
"soru neydi?"
Jimin kafasını çevirdi ve küçüğe gülümsedi.
"mihrap'ta kimle olmayı tercih ederim? Sen ya da o"
Taehyung mutluluğunun göstergesi olarak gülümsedi ama bu çok da uzun sürmedi.
"senden gerçekten nefret ediyorum park jimin" büyüğüne bakarak söylendi.
"ne?"
"onun senin için olmadığını fark etmen neden bu kadar uzun sürdü? Seninle birlikte değilken zaten bolca acı çekiyordum sonra sen onu getirdin koydun ortamıza. Bu kalbime bir mermi gibiydi.
Ve bu bir yıllık düğün hazırlığında, hiç mi düşünmedin nişanlanmadan önce bitirmeyi? Neden ikimizi de böyle bir olayın ortasına soktun?" Taehyung'un gözyaşları yeniden dökülmeye başladı halbuki çok fazla ağladığından onların tükendiğini düşünüyordu.
Jimin'in de onunla birlikte ağlamaya başlayacağını bilmiyordu.
" sana çok uzun zaman önce aşık oldum. 14 yaşlarında falandım? " jimin gözlerini küçükten ayırmadan konuşmaya başladı.
"aşk olduğunu biliyordum, başka bir şey olamazdı. Ve 16 olduğumda, sonunda sana açıldım" gülümsedi.
"seninle çıktığım iki yıl hayatımın en iyi günleriydi ta ki ayrılmak zorunda olduğumuz o mezuniyet gününe kadar."
Jimin tekrar konuşmaya başlamadan önce biraz durdu.
Taehyung hayatını bir hikaye ile tekrar yaşıyormuş gibi hissetti.
"son senemizin başlangıcında, annem beni yerim ile tanıştırdı ve onunla çıkmamı istedi. Seninle ayrılalı daha yarım yıl bile olmamışken, o kızla çıkmak istemedim ama o bana denememi söyledi. Denemeye karar verdiğimde hala delicesine sana aşıktım."
Jimin Taehyung'un elini ellerinin arasına aldı.
" kabul etmeliyim onunla çıkarken, az da olsa hoşlanmıştım. Ayrılmamızın üstesinden gelmem gerektiğini düşünmüştüm ama annemin bizi evlendirmek isteyeceği aklımın ucundan bile geçmemişti."
"o zaman, 3 yıldır ayrıydık. Bu uzun bir süre. Hiçbir umudumuz yok diye düşünüyordum. Bu yüzden annemin mutluluğu için bunu kabul ettim. Sonunda onun da kabul ettiği bir ilişkiydi sonuçta."
Jimin iç geçirerek birleşmiş ellerine baktı.
"ve şimdi buradayız işte. Mihrap'ta senin adını söyledim ve şimdi burada birlikteyiz." küçük bir kıkırdama döküldü dudaklarından.
Her şey çok hızlı ilerlemişti.
"şimdi ne olacak?"
"o kadar yıldan sonra, beni hala seviyor musun?"
Taehyung kızdı ve büyüğünün göğsüne birkaç hafif yumruk attı. " aptal mısın? Burada yanında yatmış ve salak gibi ağlıyorum sence sevmediğimden mi? Seni aptal."
Jimin ellerini küçüğün yanaklarına koydu ve yüzlerini yakınlaştırdı.
" benimle olmak istiyor musun?"
"tabii ki de istiyorum."
"daima?"
"daima."
"o zaman benimle evlenir misin kim taehyung?"
Taehyung az kalsın aldığı nefeste boğuluyordu.
Doğru mu duymuştu.
"n-ne?"
"benimle evlenir misin?"
"ciddi misin şu anda?"
Jimin kafasıyla onayladı, onu her şeyden daha çok istiyordu.
"annen ve babam ne olacak peki?"
"eğer evlenirsek, bir bok yapamazlar. Seni bir kez daha kaybetmeye katlanamam taehyung."
Taehyung karar vermeden önce biraz düşündü.
Hayat, bir şeyler üzerinde bolca düşünebilecek kadar uzun değil.
O jimini seviyordu, jimin de onu.
"evet, seninle evlenirim."
Büyük olan kocaman gülümseyerek öpmek için küçüğüne yaklaştı ama tereddütlüydü.
"aptal, beni öpebilirsin" küçük olan jimin dudaklarını onunkilere bastırdığında kıkırdadı.
Taehyung'un uzun zamandır yaşamadığı bu güzel his gözyaşlarını harekete geçirmişti.
Ama bu seferkiler mutluluktandı.
~
"Sen, kim taehyung, park jimin'i kocan olarak kabul ediyor musun?"
Taehyung utangaç bir şekilde gülümseyip birleşmiş olan ellerine baktı.
"ediyorum"
Misafirler Taehyung'un utangaçlığına kendi aralarında güldüler.
İkisininde ailesi düğüne gelmemişti. Evet bu durum onları çok üzüyordu ama onlar artık birbirlerini kaybetmek istemiyorlardı.
"sen, park jimin, kim taehyung'u kocan olarak kabul ediyor musun?"
Jimin Taehyung'un çenesinden tutup kafasını kaldırdı ve gülümseyerek gözlerini gözlerine kilitledi.
"ediyorum"
Salondaki herkes ayağa kalkıp alkışlamaya başladı.
"eşini öpebilirsin"
Jimin kollarını eşine sarıp aralarındaki boşluğu kapatana kadar kendine çekti..
~~
Okuduğunuz için teşekkürler, umarım hikayeyi beğenmişsinizdir🌹
Bu arada hikayenin asıl yazarı : cheejicake
Bunun gibi çeviri hikayeler okumak isterseniz profilime bakabilirsiniz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE WEDDING pjm+kth
Short StoryKim taehyung jimin'in bir başkası ile birlikte nikah masasında oturduğunu görmenin bu kadar acıtacağını hiç düşünmemişti.. Çeviri : @cheejicake