Gözlerimi araladım. Cama baktım ve akşam olduğunu anladım. Saate baktığımda 20:00'dı. Temiz hava almak için dışarı çıktığımda korsan da uyanmıştı. Yemeği bitmiş suyunu yarılamıstı.
Ben:Gelince suyunu doldururum ve marketten senin için köpek maması alırım. Bu arada yürüyüşe çıkıyorum gelir misin?
Korsan: Hav.
Korsan hemen kalktı ve yanıma geldi.
Sonra yürümeye başladık. Evim sahilin yanındaydı o yüzden sahile gittik. Önde ben arkada korsan ayakkabılarım elimde denizle kumun ortasın yürüyordum. Aklım birine takıldı. Nazlıya. Neden onu unutamıyordum. Neden aklımdan çıkmıyordu.Derin nefes al ver derin nefes al ver şu andan itibaren onu unutuyorsun derken birilerinin bu tarafa doğru geldiğini gördüm. Önde Nazlı arkada iki erkek. Ama Nazlı durumdan rahatsız olmuş gibi görünüyordu.
Yoksa bunlar Nazlı'nın peşinden gelen iki sapıkmıydı. Nazlı öyle çaresiz görünüyordu ki dayanamadım. Durum ortadaydı. Yanına gittim. "Aşkım" dedim.
Nazlı: Hı ?Ben: Aşkım seninle burda buluşacaktık ya hani.(sapıklara belli etmeden göz kırptım.)
Nazlı:Aaa evete burda buluşacaktık.
Derken elime sahip çıkamadım. Benim ellerim Nazlı'nın elleriyle buluştuğunda çok mu ileri gittim diyorum ki Nazlı "Hadi eve gidelim aşkım." dedi.
Sapıklar sevgili olduğumuzu düsünmüşler ,aralarında konuşmaya başladılar ve birinin "Oğlum kız sahipliymiş dediğini duydum. Sonra ikisi de geri döndü. Onlar uzaklaşana kadar ellerimizi bırakmadık. Onlar gittikten sonra;
Ben: İyimisin Nazlı?Nazlı:İyiyim ve teşekkürler.
Ben:(Bilmiyor gibi) Ne için?
derken ellerimizin Nazlı ellerimizin hala aynı halde olduğunu gördü.(Bende öyle bir tutmuşm ki elini.) Sonra Nazlı"Elimi artık alabilirmiyim." dedi. Bende anında elimi çektim. Sonra konuşmamıza devam ettik.
Nazlı: Beni kurtardığın için.
Ben: Ha o, önemli değil de senin ne işin var onlarla?
Nazlı:Kumsala yürümeye çıkmıştım...
Ben:Bende!( Odun ya niye kızın lafını bölüyorsun)
Nazli:İşte sonra onlar benim peşimden geldiler ben birşey yapamadım. Gerçek ten sağol.
Ben: Gece bazen burda sapıklar olur çok gelme yanında başkası yokken. (La bende burdayım. Umarım yanlış anlamaz.)
Nazlı: Tamam teşekkürler.
Nazıyla olmak bana huzur veriyor. Nedense o yanımda olunca mutlu hissediyorum. Ve bunun etkisiyle "Oturalım mı biraz?" dedim. Nazlı da "Olur." dedi.Yanimdaki köpeği yeni farketti. Beni bırakıp hemen onun yanına gitti.
Ben: (Korsan'a ,h1ırsız yanımdakini çaldın bakışını atarak) off Korsan.
Nazlı: Adı korsan mı? Ve senin mi?
Köpek: Hav
Ben: Adı korsan. Ama benim değil. Kapımda uyuyor yemek veriyorum peşimden geliyor.
Nazlı: Hiç senin değilmiş.
Ben:Yani ben onun sahibi olduğunu ďüsünmüyorum, o benim arkadaşım gibi.
Dedikten hemen sonra bende korsanı sevmeye başladım.En sonunda korsan aramızda kafası Nazlı'nın kucağında üçümüz yanyanaydık. Nazlı'da bende oturuyorduk. Sonra kuma yatarak konuşmaya başladım.
Ben:Ben buraya huzur ve sesizlik için geliyorum. Sen?
Nazlı:Aslında bende aynı sebeplerden.
Sana birşey sorabilir miyim?Ben:Tabi sor.
Nazlı:Buraya neredeyse yeni taşındık hiç arkadaşım yok ve sen benim arkadaşım olur musun?
Ben: Bizim sınıftakiler ne güne duruyor?
Nazlı:Ben onlarla hiç konuşmadım. Bi tek senle konuşmuştum. Onda da iyi sonuç alamadım. Ama şimdi tekrar deniyorum. Benimle arkadaş olur musun?
Ben:Aynı okuldayız. Aynı sınıftayız. Evlerimiz yakın. İkimizde rahatlamak için kumsala geliyoruz.Ortak yönümüz var. Ve neden olmayalım?
Nazli:Yanii?
Ben: Tamam.
Nazlı:Yuppi! Sen benim burdaki ilk arkadaşımsın.
Dedi ve o da kuma yattı. Ben yıldızları izlerken onun uyuduğunu fark ettim.
Üzerimdeki hırkayı çıkarıp üstüne örttüm. Korsan da onu ısıtmak ister gibi yanında yattı. Ben biraz düşündükten sonra onu uyandırmamaya karar verdim. Bu yüzden onu hırkayı bilikte kucağıma aldım ve yürümeye başladım. Korsanda bizle geliyordu. Yürüdük yürüdük ve yürüdük sonunda geldim. Evime. Evet benim evime, o uyuyordu ben de onu uyandırmak istemedim. Kapıyı açtım içeri girdim. Korsan kapıdaki yastığına yatmıştı bile. Kapıyı kapattıktan sonra onu yatağıma yatırdım. Ayakkabısını çıkarıp. Üstünü örttüm. Yaptığım doğru muydu? Kim bilir? Ama ben bunu içimden geldiği için yaptım. Sonra Nazlı'nın telefonunun çaldığın duydum. Uyanmasın diye hemen alıp açtım. Arayan ablasıydı.Ablası: Nazlı nerdesin? Saat kaç haberin var mı?
Ben: Çok özür dilerim am..
Ablası:Sen kimsin?Nazlı nerde? Ona ne yaptın?
Ben:Bakın ben sınıftan arkadaşı Ateş. Onunla dün tanıştım. Ama arkadaş oldu..
Ablası:O nerde?!?
Ben: Onunla az önce kumsalda karşılaştık. Biraz oturduk sonra Nazlı uyuya kaldı. Bende onu evime getirdim. Sizin evi bilmiyordum. Nazlı'yı da uyandırmak istemedim.
Ablası: Sadece evine mi getirdin? Ona birşey yapmadın dimi?
Ben: Biliyorum burda öyle insanlar var ki insanlar korkuyor. Ama bakın benim gerçekten kötü bir niyetim yok.
Ablası: O zaman fotograf at.
Ben :Ne?( Gerçekten ne anlamda dedi anlamadım bile.)
Ablası:Eğer o uyuyorsa bana fotoğrafını at yada görüntülü ara o zaman orda kalabilir sabah onu almaya gelirim.
Ben:İçiniz rahat olsun diye görüntülü arıyacağım. Ve ben onu getiririm. Siz daha onun için yorulmayın.
Ablası: Tamam.
Ve sonra görüntülü aradım o da Nazlı'yi gördü güvende olduğunu anladı ve kalmasına izin verdi. Telefonu kapattıktan sonra ben de bir örtü alıp koltukta uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELAM
Teen FictionAna karakter erkek adı da Ateş.Ve bazı durumlarda küfrediyor. Kendisi 19 yaşında ve lise sonda.İkinci önemli karakter de Nazlı o da 18 yaşında ve aynı sınıftalar.Olaylar genel olarak bu iki karakterin etrafında oluyor.