Aşkım

0 0 0
                                    

                *******************
Nazlı'nın Ağzından:
Kumsala yürümeye çıkmıştım. Tam o sırada iki kişinin beni takip ettiğini fark ettim. Aklıma yürüyüp yardım bulmaktan başka bir şey gelmiyordu. Sonra az ilerimizde birini gördüm. Yardım edebilir diye yanına doğru gittim. Yakınlaştıkça daha tanıdık geldi yüzü. Ardından onun Ateş olduğunu anladım. Beni gördü ve yanıma doğru geldi. Bana "Aşkım" dedi. Ben şok olmuştum. İçimden "Ne saçmalıyor bu." dedim.

Ben:Hıh?

Ateş:Aşkım seninle burda buluşacaktık ya hani.(Sonra bana göz kırptığını gördüm, içim rahatlamıştı.)

Ben: Aaa evet burda buluşucaktık.
Bunu dedikten hemen sonra Ateş elimi tuttu. İçim bir tuhaf olmuştu. Ama sonuç olarak bu oyundu. Bende devam ettirdim.

"Hadi eve gidelim aşkım." dedim. Kurduğum cümleye inanamıyordum. Sonra sapıkların gittiğini gördüm. Üzerimden öyle bir yük kalkmıştı ki Ateşe sarılmak istedim.(Hayır kızım, kendine gel Ateşe sarılmamalısın.) Sonra biraz konuştuk, köpeģini sevdim ve en sonunda üçümüz de kumdaydık.
Ateşin yattığını görünce bende yattım. Ardından yavaş yavaş gözlerimin kapandığını hissettim.

  Sabah olmuştu gözlerimi açmadan telefonuma uzanmaya çalıştım. Sonra "Patt!" Kendimi yerde buldum. Gözümü açtığımda benim odam olmasada güzel olan bir odadaydım. Yani başkasının evi.
Ardından istemsizce büyük bir çığlık attım. Benim burda ne işim vardı. Kimin evindeydim. Telefonum nerdeydi. Derken birinin bu yöne doğru geldiğini duydum. Koşup kapıyı kitledim. Sonra yine tanıdık bir ses. "Nazlı". Öyle huzur verici bir şekilde dediki. Anında Ateş olduğunu anladım. Üzerimi ve saćlarımı düzeltip kapıyı açtım.
Ben: Ne işim var burda?!?

Ateş:Dün uyuya kalmıştın. Ve bende uyandırmadım. Evini bilmediğimden de buraya getirdim seni.

Ben: Ablam!!!!!

Ateş: Merak etme ablandan izin aldım dün.

Ben:Neeeeeee! Şaka mı yapıyorsun? Ablam böyle konularda çok katıdır. Nasıl benim senin evde kalmama izin verdi.

Ateş:Ben hallettim bir şekil. Neyse ben aşağıda olucam. Gelirsin.
Dedi ve aşağı indi. Ben hala şoktaydım. Telefonumu aldım. Aramalara girdim. Evet dün ablamla konuşmuş.
Çantamdan makyaj malzemelerini çıkardım. Sabah sabah ne makyajıysa artık. Nemlendirici ve hafif bir allık sürdüm. Ardından aşağı indim. Ateş kahvaltı hazırlıyordu. Yardım etmek için yanına gittim.
Ben: Yardım edebilir miyim?

Ateş:Yok ya ben hazırlarım sen otur.

Ben inatla yanına gittim dolaptan kahvaltılıkları çıkardım. O krep yapıyordu. Tabak çıkarmak için üst dolapları açtım. Bir sandelye koyup üstün çıktım.

Ateş: Dikkat et!

Ve benim ayağım yakar elimdeki tabakla birlikte yere düstüğümü hissederim. Sonra o kollar. Ateş beni tutmuştu. Elimdeki tabak düşsede ben onun üstüne düşmek yerine şuan Ateşin kollarındaydım. Bir kaç saniye gözlerinin içine baktım. Gerçekten güzel gözleri vardı. Sonra bir anda indim. Ve teşekkür ettim. Sonra kırıkları toplamaya başladım. O da yardım etti. Defalarca özür dinlemişimdir. Kırıkları toplarken elimi kestim. Ahh ne kadar sakarım. Utancımdan ölürken hemen tuvalete gittim elimi yıkadım. Ve yine o. Niye devamlı yanımda?
Ateş: İyi misin? Yara bandı getirdim.( Bunu dedikten hemen sonra yanıma geldi.)

Ben: İyiyim teşekkürler.(Canım çok açıyor.)

Ateş: Dur sana yardım edeyim.

Yara bandını açtı, bir eliyle cam batan parmağımın olduğu elimi tuttu diğeriyle de bandı yapıştırdı. O an o kadar tatlı o kadar şirindi ki...

Ben teşekkür edip geri çekildim ve mutfağa gittim. Kırıkları toplamış ve masaya tabakları koymuştu. O benden önce masaya oturdu. Sonra ben. Kahvaltımız bitince Korsan ve Ateş peşimden geldiler. Eve kadar gittik. Sonra ablam beni kapıda karşıladı. Ateşe teşekkür etti . Bende teşekkür edip eve girdim.
         ***********************
Ateşin ağzından devam:
Nazlıy'ı evine bıraktıktan hemen sonra bende markete gittim. Ordan Korsanın mamasını da aldım. Marketten çıkınca beni hevesle bekleyen Korsan ile birlikte kumsalda oturduk. O verdiğim mamayı ben de aldığım cipsi yiyordum.Hazır kimse yokken birde serinlemek isterken yüzeyim dedim. Üstümü çıkarıp korsanın yanına koydum. Şortumla birlikte suda yüzmeye başladım. İlerledim, ilerledim. Sonra geri dönmeye karar verdim. Baya ilerlemiştim geri dönmek zor oldu. Çok yorulmuştum. Sıcak olduğundan sudan çıkınca hiç üşümedim ve orda uyudum. Uyurken birinin yanıma geldiğini duydum. Üstüme birşey örttü sonra yanıma oturdu. Uyanmıştım ama uyuyormuş gibi yapmak daha iyi olduğunu düşündüğümden aynı pozisyonda kaldım. Sonra saçlarımı okşadı biraz. Ardından o tanıdık ses. "Sen çok tatlısın." İnanamadım. Bu Nazlıydı. Neden yanıma gelmişti? Neden bunu söylemişti? Gerçekten çok garipti. Yaklaşık 5 dakika sonra yanımdan kalktı. İyi uykular dedi ve gitti...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAŞ BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin