Çeteler Arası Aşk

14.Bölüm

Medya;Kaan

Gayenin ağzından ;

Bugüne mutlu bir şekilde uyanmıştım. Yataktan gülümseyerek kalktım. Esnedikten sonra ayağı kalktım ve gözlerimi ovuşturdum.

Bugün günüm harika geçi-

" Ananı sikim! Ahh! " Sözümü bölen şey ayak serçe parmağımı sephaya vurmamdı. Sağ ayağımı tutmuş sol ayağımın üstünde zıplıyordum. Acıyor lağn!

Yüzümde ki gülümsemeden eser kalmamıştı.

Banyoya girdim. Duşumu alıp çıktım üzerimi giydikten sonra motosikletime atlayıp okula doğru sürmeye başladım.

Okulun bahçesine girdikten sonra okula giriş kapısının oraya doğru ilerlemeye başladım. Elimde telefonum vardı.

İlerlerken ufak çaplı bir şoka girdim. Tramvayı atlattıktan sonra çarpıtığım kişiye baktım.

Ben elendim.

Bu ne beğ! Yunan Tanrısı gibi mübarek!

" Özür dilerim " Bunu söylerken asıl komik olan aynı anda söylememizdi.

Gülümsedim.

Gülümsedi.

Çocuk elini uzatıp, " Merhaba ben Kaan " dedi geniş gülümsemesi ile. Havada olan elini sıkıp bende gülümsedim " Merhaba ben de Gaye."

Ellerimizi ayırdıktan sonra ensesini kaşıdı.

" Seni Özür amaçlı bir yerlere getirebilir miyim? " Az daha yavşasaydın?

" Olur gideriz " Karşılıklı gülümsedikten sonra Mecnunu görmüş Leyla Gibi süzüle süzüle sınıfa girdim. Kızlar sınıfta yoktu. Kantine inince oturmuş sohbet ediyordular.

Sandalye çekip oturduktan sonra kızlara ne var ne yok her şeyi anlattım. Kızlar 'Oooo' falan gibi sıradan tepki verdikten sonra sınıfa çıktık. Kaan tek oturduğum sırama oturmuştu. Yanına oturunca bana döndü.

" Burada mı okuyacaksın?" Bu dediğime karşı gülümseyip,

" Evet kaydımı yaptırdım. Yeni okulum , Yeni sınıfım ve yeni Sıram " dedi sırama daha çok yayılırken. Biraz sohbet edip bizim kızlarla tanıştı sonraysa hoca geldi ve derse başladık.

Ders Türkçe canım Merve Hocam ile...

Bennunun ağzından;

Zil çaldıktan sonra kantine inmiştik. Toplu bir masada oturuyorduk. Gaye , Kaan ile sohbet edip gülüşüyorlardı. Tuana bir yandan çikolatalı sütünü içiyor bir yandan da Şevval ile beraber Trendyoldan kıyafetlere bakıyorlardı. Bense yine sıkılmıştım.

O sırada kantinin kapısından içeri biri girdi.

Ceyhun?

Ne işi var bunun burada?

Yanıma geldi ve ,

" Dışarıda biraz konuşabilir miyiz? " dedi. Kızlara döndüğümde hepsi 'Git ama fazla yüz verme' isimli bakışlarını atıyorlardı. Ben de ' Zaten öyle yapıcam' isimli bakışlarımı hepsine yönlendirdim.

" İnşallah Değerli vaktimi çalıcak bir sebeptir."

Ceyhunun ne diyeceğini dinlemeden kantinden dışarı çıktım. Okulun bahçesinde durunca önce ensesini kaşıdı. Derin Bir nefes aldı.

" Bennu o anki hareketim istemeden oldu.Özür dilerim "

Birde özür diliyor.

Irzıma geçiyordun lan orada!

" Sen istemeden milletimi öpüyorsun Ceyhun ? "

" Ya bak gerçekten haklısın ben sadece bir şans için burdayım. Arkadaş olalım olur mu? "

" Bilmiyorum "

" Bak gerçekten bir şans istiyorum. O tatsız olay bir daha yaşanmayacak sana söz veriyorum. Ne olur beni afette arkadaş olalım. "

O kadar Samimi gelmişti ki yüzüme istemsizce gülümsedim.

" Bir şansın kimseye zararı olmaz sanırım "

" Ya bak Bennu özü- Dur bir dakika ne dedin sen ?"

" Bir şansın kimseye zararı olmaz "

Ceyhun kelimeyi idrak ettikten sonra gözleri parladı. Yüzünde güller açtı resmen. E yani olsun o kadar.

Beni Anı Bir hareketle kucağına alıp döndürmeye başladı.

" Ya Ceyhun bırak beni. Yada dur bırakma burada havalar iyi yihuu! " Ellerimi iki yanıma açmış kahkaha atıyordum. Ama nedense bir çift ela göz tarafından izleniyorum sanırım.

Aman banane!

Ceyhun beni indirdikten sonra sınıfa girdim. Kızlara her şeyi anlattım hepsi 'Oooo' diye bağırınca bende " Susun lan " diye bağırıyordum.

O sırada hoca geldi ve derse başladık.

Ders din kültürü Abdulkadir hocam ile.

Sonra Çarpılırım diye dersi pür dikkat dinlemeye başladım