8

358 27 11
                                    

"Ve eğer görebilirsen, kızın gözlerindeki bakışı. Bir kurt koyun kılığına girmiş, mükemmel bir maske gibi. Kız inanamıyor, onun yalanlarına kandığına.

Oğlan, sonsuzluğu vaat etti ama kız, bedelinden habersizdi.
Oğlan, sonsuzluğu vaat etti ama kız, bedelinden habersizdi.
Oğlan, sonsuzluğu vaat etti ama kız, bedelinden habersizdi."





🎧ALEC BENJAMIN — THE WOLF AND THE SHEEP🎧






🌸







Yüzü yüzüme çok yakındı, nefesi tenime değiyordu ve değdiği yeri de yakıyordu. Gözlerimi kapatmış öylece bekliyordum.

"Mirae, sen, sen gerçekten .  .  ."

Kalbim ağzımda atıyordu ve heyecandan zar zor ayakta duruyordum.

".  .  . sen gerçekten aptalsın." demesiyle kaşlarım çatılmıştı. Gözlerimi açtım ve açmamla yavaşça geriye çekildi.

"Ne?" diyebilmiştim sadece. Anlamaz gözlerle ona bakıyordum, o ise pis pis sırıtıyordu.

"Gerçekten bu zamana kadar anlamamana şaşırdım. Sonuçta bir oyuncusun. Buradan çıkaracağın da yeteneğini geliştirmek olmalı. Zira hiçbir oyunculuk deneyimim olmamasına rağmen senden çok daha iyiyim."

Başımı sağa sola salladım ve kaşlarımı biraz daha çattım. "Ben— ne demek istediğini anlamıyorum Felix."

"Diyorum ki, iddiayı kazandım, patenci kız."


FLASHBACK ALINTILAR •

"Hey, Felix. Şu kızın sana nasıl baktığını görüyor musun?"

"Hangisi? Buradaki tüm kızlar bana bakıyor." dedim ve sırıttım. Jisung gözlerini devirdi ve başıyla işaret etti.

"Şu, tam karşımızdaki. Kakülleri olan kısa kız." gözlerimi onun üzerinden çektim ve işaret ettiği kıza baktım. Çatılmış kaşlarım birden havalanmıştı. Bu kızı tanıyordum. Tiyatro klübünün en iyi oyuncusu Song Mirae. Daha önce onu görmüştüm ama ilk defa bana böyle baktığını görüyorum.

"Güzel kızmış." dedim ve önüme döndüm.

"Sadece güzel mi yani? Bu kadar mı?"

"Bir de bana aşık olan yeni bir kız. Başka bir özelliği yok." ağzımda evire çevire yediğim lolipopumu elime aldım.

"Sana aşık olduğunu sanmıyorum, daha çok bana bakıyor gibi."

"Ama edebilirim."

"Hiç şansın yok oğlum." başımı yerden kaldırdım ve Jisung'a bakıp sırıttım.

"İddiasına var mısın?"

"Her türlü."

"Tamam, ben kazanırsam bir hafta boyunca ne istersem onu yapacaksın."

"Eğer ben kazanırsam?"

"Şartlar eşit. Bende sen ne istersen onu yapacağım." dedim ve zilin çalmasıyla sırtımı yaslandığım duvardan çektim ve elimdeki lolipopu yanımdaki çöp kutusuna attım. Kızın olduğu tarafa baktım. Hala bana bakıyordu. Ona gülümsedim ve sınıfa girdim. Çocuk oyuncağı olacaktı. Bu iddiayı ben kazanacaktım.

the truth untold • lee felixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin