Haru... Hayır bu olmuş olamaz değil mi? O ...o gitmedi değil mi? Ağlamaya başladım.Gözüm Haru nun yattığı odadaydı. Ve içeriden Hemşire Lina çıktı. Herkese tek tek baktı ve hala gülümsüyordu. Bu durumda nasıl gülümseyebilir ki? Hemşire Lina bana yaklaştı ve önüme çömeldi.
-Şimdi ağlamanın sırası değil. Git ve üzerine düşeni yap Minako.
Sinirle Hemşire Lina ya baktım.
-Siz nasıl oluyorda bu durumda bile gülümsüyorsunuz?!
-Anlamadım.
-Haru....öl-
Hemşire Lina beni susturdu.
-Sen ne saçmalıyorsun Minako?!
-Herkes ağlıyor ve sürekli odasına birileri girip çıkıyor neden daha fazla saklama gereği duyuyorsunuz ki?
-Sanır8m dışarıdan bakıldığımda öyle. Ama hiç sordun mu neden ağlıyorlar ya da neden içeriye girip çıkıyorlar diye.
-....
-Haru sonunda uyandı hayati tehlikeyi atlattı. Bu nedenle herkes ağlıyor yani sevinçten. Ve biz de son kontrolleri yapmak.için girip çıkıyoruz.
Gözlerim kocaman açıldı.
-Ben de sanmıştım ki....
Kafama vurmaya başladım. Aptal Minako, aptal aptal, aptal. Hemen ayağa kalktım.Ve Haru nun odasına yanaştım.İçeriye giriyordu herkes. İlk önce ailesi girdi. Sonrasında ise ben. Kapıda dikilmiş ona bakıyordum. Beni ilk başta fark etmedi. Ailesi ile konuşuyordu. Fakat beni Haru nun kardeşi fark etti. Ve öksürdü. Bunun üzerine herkes bana baktı. Bense sadece Haru ya bakıyordum. O da gözlerimin içine bakıyordu. Haru nun ailesi bir süre fısırdaştı sonrasında ise odadan ayrıldı. Hemşire Lina ise odanın perdesini kapadı ve odadan ayrıldı. Şimdi ikimiz kalmıştık. Haru ya yaklaştım ve ona sarıldım.
-Teşekkür ederim beni bırakmadığın için.
O da bana sarılmaya çalışt8 ama sadece bir koluyla sarıldı. Öbür koluna baktığımdaysa oynatamıyordu. Ondan ayrıldım.
-Kolun...
Haru bir an için koluna baktı.
-Endişelenme iyileşecekmiş. Minako..
Bir süre duraksadı. Nefes almakta hala zorlanıyordu.
-Teşekkür ederim benim için olan umudu ortaya çıkardığın için...
-Ha sen o söylediklerimi duydun mu?
-Evet hepsini.
Dedi ve gülümsedi.Biraz utandım ve kızardım.Ancak bir süre sonra başımı öne eğdim ve
-Peki ...peki hep böyle mi olacak?
-Efendim?
-Hep bu şekilde senin için endişelenecek miyim? Hep sana bir şey olacak diye ya da seni kaybedeceğim diye korkacak mıyım?
-Minako...(Haru)
O sırada kapı açıldı
-Hayır artık endişelenmeyeceksin.
Kapıya baktığımda Klo-chan Nalu-chan ve Arata yı gördüm.
-Klourta? Bu da ne demek? (Haru)
-Ara vereceğiz. Ve bundan sonra seni bu şekilde bir yere götürmeyeceğim.(K)
O sırada Nalu-chan yaklaştı.
-Uyanmana çok sevindik Haru. Geçmiş olsun. (Haru nun kulağına yanaştı) bir daha böyle bir şey yapma Minako-chan ile uğraşmak zorunda kalıyoruz.
-NALU-CHAN!
heosi birden kahkaha atmaya başladı. Klo-chan da.Ama bir ara Haru durdu ve Arata yı incelemeye başladı.
-Ah bu Arata benim kuzenim ve Nalu-chan ın sevgilisi. (Bu kez ben kulağıma yaklaştım.) birbirlerini çok seviyorlar.
-MİNAKO-CHAN! (N)
yine bir kahkaha patlaması yaşadık. Arata ve Nalu kızarmıştı derken
-Eee sen ne zaman kendine bir sevgili bulacaksın Klourta? (H)
Klo-chan bir an için afalladı.
-Ne saçmalıyorsun. Sevgiliymiş hıh. Çok da gerekliydi zaten.
-Hadi ama Klo-chan seninde sevdiğin biri vardır. Söyle bize
-Hadi söyle biz bizeyiz şurada. (N)
Hepimizin yüzünde fesat bir gülüş vardı. Klo-chan ise kap8ya yönelmişti ve odadan çıktı. Çıkmadan ise şunu söylemişti.
-Ne haliniz varsa görün. Sevgiymiş heh.
Bir an için hepimiz kaldık öyle.
-Neredeyse unutuyorduk bu senin için Haru. (N)
-Bu da ne Nalu?(H)
-Hediyelerden ve çikolatalardan hoşlanıyordun değil mi? (N)
Haru paketi açtı. Paketten bir kutu çikolata çıktı. Hel beraber yemeye başladık. Biz yerken odaya diğerleri girmişti.Ve hep beraner tüm gün boyunca Haru nun yanındaydık. Gün sonunda herkes evlerine dağılmışt8. Haru nun yan8nda kalmak için çok ısrar etmiştim ama o eve gitmem gerketiğini söylemişti....
MİNA-SAN GOMEN NASAİ BU BÖLÜM KISA OLDU. TELEFONDAN YAZIYORUM ÜST ÜSTE İKİ BÖLÜM YAZINCA PARMAKLARIM KOPTU. SÖZ BİR DAHA Kİ BÖLÜME TELAFİ EDECEĞİM...