Bu nasıl olabilirdi. Benim kardeşim o pislikten hamile mi kalmıştı yani bunu düşünmek Bile bana acı veriyordu.
"proje dediği ise bebeğin ölümü bebeği istemediği için bu hapları ve yüklü miktarda para verdi bana bebeğin hala yaşadığını öğrenince buraya geldi." Dedi. Gözlerini devirerek,Ayaklanıp sinirden odayı turlamaya başlamıştım. Bunu sana zorla yapmadı değilmi diye sorduğumda kafasını sağa sola çevirdiğini gördüğümde deliye dönmüştüm. Bu nasıl olabilirdi. Nur ona aşık olmuş olamazdı. Onu bu halde sorgulamak istemiyordum. İçeri gidip Bi yalan uydurmam gerekliydi. Nurun elindeki hapları alıp camdan atmıştım. Kutuyuda eline geri verip yerden kalkmaması gerektiğini tekrarladım.
Derin bir nefes alıp odadan çıkıp salona yöneldim.
Bu çocuktaki rahatlık bana bir yerden tanıdık geliyordu. Bütün pislik adamlar aynı pozu verip bir kadını çaresiz bir duruma sokabileceklerini sanıyordu. Ama bu defa yanılıyordu. Ben buna izin vermiycektim. Ağlayarak salona girdiğimde Faruk yüzüme bakıp gülümsüyordu."demek proje ödevi tamamlandı. Ama benimde görmem gerek değilmi?"
Tamam deyip başımı öne eğerek onu odaya doğru götürdüm. Nur dediklerimi aynen uyguluyor hatta fazlaca oyunculuk katıyordu. Yerdeki boş kutuyu alıp bir kez daha nura baktı. Ve
" iyi kızdın yazık oldu."Dedi.
Onu şuan öldürmek istiyordum. Deli gibi arkamda duran vazoyu kafasında parçalamak ve yetmedi deyip o bebek yüzünde sayılamiycak kadar iz bırakmak istiyordum. Ama kendimi dizginlemeliydim. ayağa kalkıp salona ilerledi.
Bu defa tekli koltuğu değil geniş koltuğa uzandı.
"neden hala buradasın?" cevabını geciktirmeden vermişti bay ukala,
"yarın test yapmamız gerekicek. O yüzden burada kalmam gerek ufaklık "Burada kalmak mı? Onu burdan göndermeliydim. Yoksa yarın herşey gerçeğiyle ortaya çıkacaktı.
Bu defa o gitmekle kalmayacak buraya yerleşecekti. O bebeğe zarar vermesini izin veremezdik. Birşeyler düşünmeli yeni bahaneler bulmalıydım. Hızla odaya gittim. Nurun hizasına eğilip
"sanırım inanmadı yarın için burda kalıcak ve test yapacağını söyledi."Diye kulağına fısıldamıştım.
Bebeği kurtarmanın başka yolu olmalıydı. Ne olursa olsun ona zarar vermesine izin vermiycektik. Eğer nur kendine bir delilik yapmazsa bu plan şuanlık böyleydi. Sabah olduğunda nasıl bir çözüm üreteceğimi bilmiyordum. Gün ışığının yüzüme vurmasıyla yeni güne uyanmıştım. Nur gözlerini ağaçlara dikmiş bir şekilde yatağında oturuyordu. Hiç uyumamış olduğu gözlerinin şişliğinden anlaşılıyordu. Yanına gidip ona günaydın öpücüğü vermiştim. Biz birçok kötü günün üstesinden gelmiştik. Bugünüde atlatacağımızdan emindim.
Hiç vakit kaybetmeden kapıya dikilen biri vardı.
"o güzel gözleriniz açıldıysa artık test için davetiye bastırmamı beklemiyorsunuz sanırım" deyip kapıyı yumrukluyordu. Hayatımda ikinci bir günü bu kadar boktan bir adamla geçiricektim.
Nura sakin olmasını söyleyip kapının kilidini açmıştım. Kapıyı aralayıp" sen testi ver ve içeri git! "
Dedikten birkaç saniye sonra kapıyı zorlayıp beni Bi kenera itip elindeki testle içeri dalmıştı. Duvara sürtülen kolumda küçük bir sıyrık oluşmuştu.
" kalk bakalım prenses banyoya gidip bu testi yapıyorsun ben kapıda bekleyeceğim."
Dedi ve o alaycı gülüşünden bizi birkez daha mahrum bırakmamıştı.
Ama bu defa o kazanamiycaktı geldiği gibi o kapıdan çıkarken bu sefer arkasından ben gülüyor olucaktım. Dün geceden bütün planı yapmıştım. Bir kutu idrar bu işi çözücekti.
Nur banyodan çıktığında elindeki testin kurumasını bekliyordu.
Her şey planladığım gibi işliyordu. Faruk herşeyin onun kafasında planladığı gibi olacağını düşünürken o planladığı şeylerin asla gerçek olamayacağını test kuruduğundaki yüz ifadesinden anlayacaktık. "Tek çizgi" bunu gördüğümüze bu kadar sevineceğimiz aklımın ucundan bile geçmezdi.
Faruk kızarmıştı. Beklediği sonucu alamayanca artık burada kalamayacağı gerçeğini beraberinde getiriyordu.
"siz beni aptalmı sanıyorsunuz? Testteki idranın maviye ait olmadığını nasıl kanıtlarsınız küçük prensler" dedi. Ve birkez daha sırıtarak içeri geçmişti.Bunu anlaması imkansızdı. Eline hiçbir koz vermemiştik. Nur ben birşeyler düşünürken yanıma yaklaşıp,
"mavi o doktorluk okuyor zeki Bi çocuk aptal değil" dedi ve yatağa uzandı.
İşimiz gittikçe zorlaşıyordu. Zeki biri olabilirdi. Ama akıllı olduğunu düşünmüyordum. Hem öyle bile olsa bu ondan kurtulmamız gerekmediği anlamına gelmezdi.
Salona geçip faruğun yanına oturdum önümdeki kola şişesinden bardağıma alıp " ne istiyorsun? Para yada bu ev senin olabilir" dedim. Bu defa belkide onu para konusunda burdan gitmesini sağlayabilirdim. Yeni bir ev alacak kadar paramız vardı. Uzun zamandır bu evden gitmekte istiyordum. Bu benim içinde iyi olabilirdi.
Söylediklerime istifini hiç bozmadan gülümseyerek " ben para için gelmedim ufaklık" dedi. Ve o pis ellerini saçlarımda gezdirdi.
Bence onu öldürmeliydim. Neyi bekliyordum. Katil Bi babanın katil kızı olarak neslimizi devam ettiriyor olucaktım belkide saçmalamaya başlamıştım bu durum hiçte iyiye gitmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNAYET
Literatura Femininaufak cinayetler sonumuz olamazdı değil mi ? birde bu cinayet peşinde bir aşkı getiriyorsa.....