Kırık Kanat

Giriş & Kesinti

"Hayatımızın en önemli günü bu,söz veriyorum hiçbir şey olmayacak.."

Gözümü bile kırpmadan aynadaki bu güzel geline bakıyordum.Evet,aynadaki güzel gelin benim. Bugün için ince eleyip sık dokuyan benim. Bu gelinliği günlerce aradım durdum. Ve sonunda kendime uygun olanı buldum. Makyajımı da en iş bilen kuaförlere yaptırdım. Her şey muhteşem. Hatta o kadar muhteşem ki her an bozuluverecekmiş gibi geliyor herşey. Deli gibi korkuyorum bozulmasından.

"Ahuu!" Salona kolkola gelmiş kapıdan seslenen delilerime en içten halimle güldüm. Size tanıtayım. Helin ve Jessica. Helin'le dostluğumuz uzun yıllara dayanıyor. Jessica ile ise bu yılın başında iş görüşmesinde karşılaştık. O kadar sevecen ve tatlıydı ki hemen kaynaştık.

"Efendim delilerim?"

"Hadi,damat bekliyor senii!"

"Ne? Bu kadar erken mi!?"

"Bebeğim saat yedi buçuk! Ne erkeninden bahsediyorsun? Bütün konuklar geldi!"

"Uff!" O kadar heyecanlıyım ki anlatamam. İçim içime sığmıyor.

"Ne uff'luyorsun öyle? Bana bak,yoksa bir sorun mu var?"

"Ya.." Söylesem mi söylemesem mi? Çocukça bulabilirler endişemi.

"Hadi hadi! Söyle.."

"Kızlar.. Her şey o kadar güzel ki. Hepiniz sağolun. Her şey çok güzel.."

"Ee?"

"Birşey değil canım da burda canını sıkacak bir durum göremiyorum."

"Kızlar.. Her şey o kadar güzel ki.. Sanki.. Sanki bir an geliverecek,her şeyi bozup gidecek.. Gibi geliyor yani."

"Tatlım,sakin ol,hiçbir şey olmayacak. Bizim hayatımız boyunca hangi planımız ters gitti? Ne planladıysak yapabildik çok şükür. Hayatının en önemli günü bu. Hiçbir şey ters gitmedi de bu mu ters gidecek?"

"Hadi gidelim o zaman."

"Aynen,bu kadar çene yeter! Damat seni bekliyoor!"

"Ayy,deme öyle,zaten heyecanlıyım yeteri kadar."

"Tamam hadi"

Yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladım. Merdivenlerin ortasında Kaan'la buluşacaktık. Konsept buna uyarlanmıştı. İki yandan gelen merdivenler ortada birleşiyordu. Helin ve Jessica yanımdan çoktan ayrılmıştı.

Yavaş yavaş ve yere asla bakmadan merdivenlerden inerken karşımda gördüğüm manzara sersemlememe neden olmuştu. Kaan çok çok yakışıklıydı. O damatlıkların içinde o kadar yakışıklıydı ki anlatamam.

Yanına yaklaştıkça onun da bana nutku tutulmuş bir şekilde baktığını fark ettim. Eh, şaşırmadım. Ben bile iki saat aynada kendime bakmıştım.

"Ahu.."

"Kaan.."

"Öhhhmm" Babamın seslenmesiyle toparlanıp eğilerek bana elini uzattı.

"Leydim." Uzattığı elini tuttum ve yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladık. Merdivenler uzundu. Eh, zenginlik bunu gerektiriyordu. Babamların iş yaptığı kocaman iş adamları bile gelmişti. Kaan'ın yakışıklılığı bir yana, bir de bu adamların önünde dans edecektim. Düşündükçe ayaklarıma kramplar giriyor ve acıdan zor yürüyorum iyi mi!

Merdivenlerden yavaş yavaş inerken sadece Kaan'ın duyacağı şekilde fısıldadım.

"Kaan.."

"Efendim düğün güzeli?"

"Bugünü hiç kimse bozamaz,değilmi?"

"Bu nereden aklına geldi şimdi?"

"Cevap ver.."

"Peki..Ahu..Hayatımızın en önemli günü bu,söz veriyorum hiçbir şey olmayacak.."

İşte buna inanırdım, inanabilirdim, inanacaktım. İçimde büyük kuşkular vardı ama dışımda da büyük bir inanış vardı. Hayat eşim olacak olan, yanımda elimi tutup yürüyen bu güzel kalpli adama inanıyordum. Başka çarem de yoktu zaten..