[𝓑𝓪𝓭 𝓫𝓸𝔂] TAEJİN

✨Yeni Ben🥀💞

Sabah olmuştu...

Gözlerimi yavaşça açtım ve yan tarafıma bakındım ve hayatımdaki şokumu yaşadım.
O-o burdaydı, yanı başımda örtünün altında uyuyordu.
Neden buradaydı ki? Ben mi sebep olmuştum.

Ben bunları düşünürken uyanmıştı. Uyanır uyanmaz bana gülümsemişti. Ahhh, neden bu kadar mükemmelsin Taehyung. Hey hey hey bana ne oluyor!!?!

"Günaydın Jin, iyi uyudun mu?"

Bunları soracak kişi ben olmalıydım, sırf benim için burda uyumuştu. Bu adam benim üstümde çok pis etki bırakmıştı ama ne olduğunu bilmiyorum.

🌈🌠

Tae:

Gece telefon numaramı verdikten sonra eve gitmiştim. Orada uyuyacağını biliyordum ve ince giyinmişti. Bu yüzden evden bir takım örtü getirmiştim.

Oraya geldiğimde çoktan uyumuştu. Yanına yattım ve örtüyü üzerimize örttüm.

Her ne kadar bir serseri olsa da o çok muhteşem yüz hatlarına sahipti. İlk defa bir erkeği bu kadar süzmüştüm belki de...
Dokunmuştum yüzüne, dudaklarına, kirpiklerine, saçlarına...
Uyurken bile muhteşem görünüyordu.

Ve bende uyuyakalmıştım yanında...

💛❣️

"Sanada günaydın Taehyung"

"Tae demen yeterli, bana Tae demeni istiyorum"

"P-peki" neden farklıydım. Bu adam gerçekten beni benden almıştı.

"İstersen bana geçelim orda kahvaltı yaparız. İster misin?"

Sakin ol Jin... Sakin ol Jin...
Bana bu kadar yakın davranması benim ölecek derecede heyecanlanmama sebep oluyordu. Hiç bişey diyememiştim ona. Sadece kendimle konuşmuştum.

Bu hallerimi anlayacak ki hâlâ bana bakıyordu. Cevap ister gibi...
Sırıtıyordu bana. Ciddiyim çok heyecanlanmıştım. Umarım kalp atışlarımdan dolayı gülmüyordur.

Ona bakmıştım. Göz gözeydik. Ben onun gözlerinde kayboluyordum. O da karşılık veriyordu. Ben kendimde değildim. Hiç değildim...
Galiba ben-

Düşüncelerimi kesen şey Tae'nin sesi olmuştu:

"Tamam öyleyse itiraz yok bendeyiz"

Sadece kafa sallamakla yetinip aynı anda ayağa kalkmıştık.
Arabasından belli olacak ki bayağı zengin galiba. Neyse düşünmemeliyim.

Arabaya bindik ve yola koyulduk. Kısık sesteki bir müzik eşliğinde gidiyorduk. Arada bir olsa da o da şarkıya eşlik ediyordu. Ben ise kafamı cama dayamış şekilde dışarıyı izliyordum. Bir süre sonra gelmiş olacaktık ki durmuştu. "Geldik" demişti. Bende arabadan inip villasına bakıyordum. Sessiz biryerdi. O da seviyordu belli ki yalnız kalmayı. Aynı benim gibi...
Burasının gecesi de ne güzel olurdu heee.
İç seslerimden dolayı sırıtmıştım ki bana baktı. O da gülümseyerek "hoşuna gitti galiba" deyip bana bakmaya devam etmişti. "Evet eviniz çok güzel" demekle yetinmiştim. "Bana Tae demeni söylemiştim. Yabancı gibi olmamızı istemiyorum" az sinirli bir tavırla. İçeri gitmiştik o sırada. Beyaz duvarlar, evin bazı yerindeki çiçekler, üst kata çıkan bir kahverengi merdiven. Sade ve hoştu. Zevklerimiz aynıydı belli ki.
Hâlâ bana bakıyordu. "Odanı göstermemi ister misin?" Demişti. "Olur" demiştim bende.

Mutfağa yürümüştü ve bende peşinden gelmiştim. "İstediğin bir yemek varsa bana söyleyebilirsin burası senin de evin çekinme lütfen"   sesler yankılanıyordu kafamda.

"Burası senin de evin"

"A-a, her türlü yemeği seviyorum ben, siz istediğinizi yapın. Şey yani Tae..."

"Peki, nasıl istersen."

İçsesim' seni seviyorum Tae...'

Sizleri seviyorum millet💛💚