Kalbim🌹❤️

144 12 4
                                    

Herşeyin çok hızlı geliştiğinin farkındaydık. İkimizde. Fakat bunların boşuna olmadığını biliyorduk. Şimdi de sevgilimin kucağında şarap içiyordum. Çok hızlı sarhoş olurdum ben. Her ne kadar dikkat etsemde olmayacaktı belli ki. Sarhoş olacaktım.
Şarap her bittiğinde Tae yenisini dolduruyor, tekrar tekrar atıştırmalık şeyler koyuyordu. Böyle giderse cidden kusabilirdim. Başım çok dönüyordu. İyi hissetmiyordum. Sadece uyumak istiyordum. Rahatsız olduğumu belli ederek yüzümü buruşturmuştum. Ahh, cidden iyi değildim ama. Tae bana bakarak "bir sorun mu var sevgilim?"

Demişti. Evet vardı midemi kusabilirdim şuan ve buna Tae'nin tanık olmasını asla istemezdim. Benden soğurdu belki. Ama suç bendeydi aslında. Her koyduğunda içersem tabii beğendiğimi anlayacak ve daha çok dolduracaktı. Bırak içme niye içiyorsun ki sen? Kendi kendimle kavga ediyordum. Cidden sinirliydim. Ama manzara karşısında kendimi kaybetmekte istemiyordum. Sabahlasam sorun olur muydu? Hm olur muydu? Bence olmazdı. Zaten alışıktım. Ne zaman rahat uyudum ki ben. Ama şimdi hakkını yemeyim. Tae varken çok rahat uyuyorum bunu belli ediyim yani. Tae haricinden bahsediyorum. Ehehehe. Ben cidden değişmiştim ama, sarhoşluktan mı bilmiyorum ama cidden gülme krizine giresim ve kendime saydırasım vardı. Sarhoşluk böyle birşey miydi? Sanki daha önce yaşamadım ha. Bende iyice good boy oldum. Annesinin karnından yeni çıkmış saf bebek gibiyim cidden. Ahhh bu hallerim cidden sinirimi iyice bozuyordu. Biraz daha böyle devam edersem kötüye gidecektim. Çünkü kendimi durduramıyordum. AHHH JİN DUR ARTIK!!
Bağırmıştım sesli olarak. Kendime bağırmıştım. Tae de bu halime birden gülmeye başlamıştı. Durumum cidden komediden daha komik. Tae'nin gülüşü çok güzeldi. Hiç gülesin olmasa bile gülüyorsun onun gülüşüne. Bende konudan konuya atlıyorum malım amına koyayım.

Neyse...

Ben uyumak istiyordum tabii Tae izin verirse ya da UYUYABİLİRSEM.



Tae


Koca bebeğim uyuyordu. Çok yorgun olduğunu biliyordum. Hem az önce kendine bağırmıştı. Kim bilir içinde ne yaşıyordu yine. Gülmemek için zor duruyordum çünkü eğer gülersem uyanacaktı biliyorum.

Masayı toparlayıp çöpe gidecekleri ayırmıştım. Ne içmiştik be. Ben dayanıklıydım ama Jin belli ki alışmış olsa da hâlâ kendini tutamıyordu. Bu işime yarayabilirdi mesela bazı konularda :)
Herşeyi silip süpürdükten sonra sevgilimin yanına yatmıştım. Çok güzel uyuyordu. Şuan rahatsız olmasa tam yemelik haldeydi. Dudaklarını kanatana kadar ısırmak ve sonra önüme ne gelirse öpmek istiyordum. Bu çocuk beni benden alıyordu. İçmesem bile ona bakarken sarhoş oluyordum ben zaten.


Kokusunu içime çeke çeke uyumuştum. Onun sayesinde uyumak bile insana ayrı bir zevk katıyordu. Çünkü o Kim Tae Seok-jin'di. O bana aitti. Başka kimsenin değil. Bazen bazı konularda bencil olabiliyordum ama Jin'de bu doruk noktasına kadar ulaşabiliyordu.

Zaten öyleydi...

Jin benim herşeyimdi. Her ne kadar bunu sürekli söylesem de doymuyordum. Özür dilerim...


🍔



                        Saat 10


Ben kumlarda oturuyordum.

Jin hâlâ uyanmıyordu. Ama haklıydı çünkü onu çok yormuştum. Artık güzel bir duş alma vakti gelmişti derken çadırdan sesler geliyordu. Telaşlanmıştım çünkü bunlar iyi sesler değildi. İçeri girdiğimde Jin terler içinde kıvranıyordu. Kabus görüyordu. Kıvranırkende bişeyler mırıldanıyordu. Bende yaklaştım duyabilmek için:

"Anne, baba özür dilerim. Bırakmayın beni söz veriyorum yaramazlık yapmayacağım. Anne gitme anne-"

Daha fazla dayanamayıp uyandırmıştım. Birden doğruldu yerden. Ağlıyordu, sarıldı bana. Dayanamamıştım onu böyle görmeye. Kalbim sızlıyordu... Çok acı çekmişti belli ki geçmişinden. Korkuyordu...

"Tae beni hiç bırakma tamam mı? Olur mu? Sen beni bırakırsan ben yaşayamam. Lütfen gitme Sevgilim lütfen. Seni çok seviyorum"

Şuan ölsem yeriydi. Sevdiğim adam ağlayarak yalvarıyordu bana.

"Seni asla bırakmayacağım. Bundan şüphen olmasın tamam mı? Ben hep yanındayım korkma. Korkma..."

Hıçkırıyordu karşımda. Onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Sırtına hafiften masaj yapıyordum. Nabzının ve nefes alışlarının normale dönmesini bekliyordum. "Şşştt sakin ol ben burdayım bak. Rahatla bebeğim hadi."

Yavaş yavaş sakinleşiyordu. Bende onu sıkıca sarmıştım. Artık burdan ayrılma vakti gelmişti. Çok sıkmıştı burası...

Ahh, Jin ağlarken bile mükemmelsin.

Duş almamız lazımdı artık. İkimiz de burdan gitmek istiyorduk. Evimize


Jin'i arabadan indirdim ve kucağımda taşıyarak eve getirmiştim. Ayakkabılarımızı soyarak banyoya doğru ilerlemiştik. Jin'i kucağımdan indirip kabine sokmuştum. Yavaşça soyuyordum onu. En son boxerıyla kalmıştı. Bende kendimi soydum ve yanına geçtim. Ilık suyu açarak bekledim biraz. Jin'i rahatlatmalıydım. Buna ihtiyacı vardı. Dayanamayıp ilk önce benimkini sonra onunkini çıkardım. Gözleri kapalıydı. Alışıcaktı buna emindim. Yavaşça ıslak dudaklarını öpmeye başladım. O da karşılık veriyordu, belinden tutarak bastırıyordum kendime. Küçükte olsa inlemişti. Saçlarını arkaya doğru attım ve yüzünden başlayarak boynuna kadar öptüm. Boynuna gelince gırtlağını ısırmıştım. Başını kabinin porselen duvarına dayamıştı. İstiyordu biliyordum. Beline kollarımı dolayıp erkekliğimi onunkine sürtüyordum. İkimizde inlemiştik. Boynunu emip emip öpüyordum. Daha sonra onu kucağıma alıp duvara yasladım. Karın kaslarını yalıyordum. Biraz daha yukarı çıkarak boyun girintisinden aşağı doğru dilimle çizgi yapmıştım. Kasıklarına geldiğimde ona baktım.

"Siktir Tae yap şunu artık"

Onay gelince erkekliğinin ucunu emmeye başlamıştım. İnliyordu. İnlemesinden. Bende inliyordum. İndirdim kucağımdan ve arkasını döndürdüm. Kafasını duvara dayadığında ellerini ellerime kenetleyip sürtünüyordum arkasından. Biraz geciktirecektim. Acı çekmesini istemiştim. Sürtündükten sonra tek bacağını kaldırıp içine girmiştim. Gelgit yaparken ikimizde inliyorduk. Hızlanmıştım. Banyoda inlemelerimiz yankılanıyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar zevk alıyordum. Jin'in ilkini de aldığım için ayrı bir sevinçliydim. İçinden çıktıktan sonra onu oturtmuştum kabindeki çıkıntılı ve oturulabilir yere. Daha sonra bende diz çöküp Jin'in bacaklarını sonuna kadar açmıştım. Biraz daha kendime çekip kaydırdıktan sonra ilk önce üstüne üfleyip daha sonra ağzımın içine almıştım. Bacaklarını da iki elimle açık kalmasını sağlıyordum. Vücudumla  Dalgalanma yaparak emerken Jin de kendini yukarı kaldırıp indiriyordu bel bölgesini. Daha sonra ağzımın içime boşalmıştı. Hepsini tek hamlede yuttuktan sonra son bir öpücük kondurup yanına oturmuştum. Şimdi sıra ondaydı. Üstüme yatıp boynumu emmeye başlamıştı. Benimde boşalmama az kalmıştı zaten onca şeyden sonra. Kolay olacaktı bu. O da erkekliğimi alarak yalamıştı ilk önce ve sonra beni kucağına alıp dudaklarıma yapışmıştı. Sürtünüyordu en sert hâli ile. Ben de yardımcı oluyordum. Onu kendime sürterek. Biraz da karnına vurarak. O vuruşlardan sonra bende boşalmıştım zaten. Son bir inleme çıkartıp derin bir nefes vermiştik ikimizde. Ben gerçekten fazla yorgundum. Biraz kucağında kalmak istiyordum. İkimiz de nefes nefeseydik. Bir süre böyle kalmamız ikimiz için de iyi olacaktı.

Jin'in kucağında bir bebek gibiydim. Omzuna yaslanmış her an uyuyabilirdim. Daha sonra bende uyumuştum zaten...





Jin




Sevgilim yorulmuştu biliyorum. Kucağımda uyuyordu, bende onu daha rahat bir pozisyona getirdikten sonra küvete sıcak su doldurmaya başlamıştım. Sunun tamamen dolmasını beklerken aynı zamanda kucağımda sallıyordum onu. Çok tatlıydı cidden her haliyle ama bu bir başkaydı. Burnuna ve çenesine öpücük kondurduktan sonra küvetin suyu dolmuştu. Yavaşça yatırıp bende üstüne çıktım. Bu en rahat pozisyondu işte. Daha sonra bende yavaşça uyuyakalmıştım...


❤️⭐




[𝓑𝓪𝓭 𝓫𝓸𝔂] TAEJİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin