Bugün beyaz uzun kollu,seyrek yatay siyah çizgili bir body giymiştin.
Ne yalan söyleyeyim çok yakışmıştı.
Siyah dar kot pantolonun ile sade bir uyum içerisindeydiler.
Aa bir de siyah deri ceketin vardı.İnsanın nefesini kesecek derecede mükemmel görünüyordun.Bana böyle hissettiren ne Jungkook?
Yakın arkadaşım yanıma gelmişti.
Sohbet ediyorduk ama gözüm hep sendeydi.
Ceketini çıkarıp yanına koydun.
Yoongi kolunu tuttu ve sen anında geri çektin.
Bir şey saklıyormuş gibi.
Yoongi'nin yanından kalktın.
Yumruğunu sıkıyordun.
Hemen kampüsten ayrıldın.
Ne olmuştu?Yoongi yanımıza geldi.Söyleniyordu.
Ne olduğunu sordum ona.
Aniden çekip gittiğini,anlamadığını söyledi.Bazen çok sinirli olabiliyormuşsun Jungkook.
Bunu da eklemişti Yoongi.Arkadaşım yanımızdan ayrıldı.
Yoongi ile beraber kalmıştık.
Sana bakacağımı söyledim.
Ayaklandığımda Yoongi bileğimden tuttu ve şunu dedi:"Sinirliyken ona yaklaşma önündekini bile görmez ezer geçer."
Ama ben yine de yanına gelmek istedim Jungkook.
Sen iyi değildin,bundan emindim.Arkamdan senin sesini işittim.
Saçlarını tek elin ile karıştırdın.
Sesin titriyordu."Gelmene gerek yok buradayım."dedin bana ve yanıma oturdun.
Sen,sen benim yanıma oturmuştun.
Dilim tutulmuştu.
Soğuk terler döküyordum.
Pantolonumun üzerinde olan ellerimi silmeye çalışıyordum.
Göz ucuyla sana baktım.
Her zamanki gibi telefondaydın.Boynundaki damarlar fazlasıyla belirginleşmişti ve bacağını sabit tutamıyordun.
Aniden ne olmuştu sana?Ayaklandım.
Kütüphaneye gitmeliyim diyerek.Yalandı.
Yanımda zorla duruyormuş ve anında patlayacak olan bir bomba gibiydin.
Sonra sen konuştun.
"Fakültenin kütüphanesi bir haftalığına tadilat olduğundan dolayı kapalı"
demiştin net bir şekilde.
Hâlâ telefona bakarken.Ah evet bunu unutmuştum.
Büyük pot kırmıştım sanırım.
Tekrar konuştun."Kulüp başkanısın.
kütüphane ile sen ilgileniyorsun .
Bunu bilmen gerekirdi."Ses tonun iğneleyiciydi.
"Boşluğuma gelmiş.
Unutmuş olmalıyım."Bende bana karşı olan nefret seansın nerede kaldı diyordum.
İşte o zaman bu zamandı."Benden rahatsız oldun galiba.
Ahh merak etme.Ben de sana bayılıyor değilim!
Mecbur olmasam semtine bile uğramam ama ne yazıkki aynı çatı altında eğitim alıyoruz.
Yoongi'nin yanı kirliydi.
Oraya oturacağımı düşünmen aptallıktı.
Aptal!AHĞ-"Sonda inledin ve ayağını tuttun.
Yoongi yapmıştı.Ben de diyordum,Jungkook neden buraya oturdu.
Hah ne sanmıştım ki sanki?!"Seni anlayamıyorum?
Huysuz herif!
Benim ile derdin ne senin!
Ahh bu kız kendi halinde takılan dertsiz biri hemen bulaşayım mı diyorsun?!
Bana olan nefretinin sebebini bile bilmiyorsun!""BAK-"
Yoongi aramıza girmişti.
Girmeseydi olay büyüyecekti Jungkook.
Büyüten kişi sen olacaktın."İKİNİZ DE SUSUN!"
"Senden nefret ediyorum"dedin ve oturduğun çardaktan hızla kalktın.
"Ben de senden Jungkook...Ben de senden,NEFRET EDEMİYORUM!"
Dediğimi duyduğundan şüpheliydim.
Muhtemelen duymamıştın ancak bu durum Yoongi için geçerli değildi.
Yoongi omzuma dokundu kulağıma "hislerini biliyorum" dedi.
Paniklemiştim."Bana güven"
Göz kırptı ve senin peşinden gitti.Oy verip yorum yapın lütfen🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐹𝑜𝓇 𝒴𝑜𝓊 ~ᴶᴷ~✔️
Fanfiction[TAMAMLANDI] Kanlı gözler,kanlı eller,kanlı ruhlar.Geride bırakılanlar.Acı,hüzün,nefret,özlem dolu günler avuçlayan kabuslar.Kalplerin kırıldığı an duyguların,hislerin toz olup gidişi gibi acımasız hayatlar.Gözler anlatır.Senin yaptığın gibi. Ağız d...