Eve geldiğimde karnımın acıktığını yeni fark ediyordum. Mutfağa doğru yol alırken, ne yiyebileceğimi düşünüyordum. Kimchi yapmaya karar verdikten sonra malzemeleri çıkartmaya başladım.
Kendime göre biraz yaptıktan sonra, yemeğe başladım.
Tabağım artık eski haline geri dönünce, biraz suya tutup makineye koydum. Ardından odama doğru yol aldım. Tek başıma yaşadığımdan, yemeğimi de tek başıma yiyiyordum. Bu yüzden bulaşıklarım çok olmuyordu. Sabah çalıştıracaktım.
Aniden gelen uykunun bastırmasıyla, odama doğru yol aldım. Alarmımı kontrol ettikten sonra yumuşacık yatağıma uzandım. Gözlerimi kapatıp, uyumaya çalışıyordum.
07:23
Büyük bir esnemeyle kalktım. Belim tutulmuştu.. Ayağa kalkıp vücudumu bir sağa bir sola yatırıp, ellerimi birleştirerek aynı şekilde yapıyordum. Daha iyi olduğunu hissettiğimde mutfağa yol aldım.
Atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Yemeye başladım. Hızlı olmalıydım, okul 07:40'da başlıyordu. Hızla bitirip, ayağa kalktım. Yukarı çıkıp, çantama gerekli olan şeyleri koydum. Aşağı inmeye başladım. Salondaki telefonumu aldıktan sonra kapıya yol aldım. Kapıyı yavaşça kapattım, ve bedenimi dışarı çıkarttım.
Her zaman olduğu gibi okula yürüyerek gitmeye başladım. İlk defa okula tek başıma, Jimin'siz gelmiştim. Tuhaf hissediyordum..
Okulun bahçesine giriş yaptığımda ortamda değişik bir hava vardı. Biraz daha ilerlediğimde yerde yatan biri bulunuyordu. Öğrencilerin çoğu yerde yatan bedenin etrafındaydı. Bu da kimdi?Ölmüş müydü? Beden, canice öldürülmüştü. Bağırsakları dışarı çıkartılmıştı. Daha fazla dayanamayacağımı anladım ve oradan hemen oradan uzaklaştım.
Tuvalete doğru adımlarken, karşımda O'nu görünce kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Eskiden kalbim onun yanındayken asla bu kadar atmazdı. Fakat son zamanlarda, cidden kalp krizi geçiriyormuş gibi ani çıkışları vardı.
Tanrım... Ölecek gibi hissediyorum.
Şimdi gidip ona sımsıkı sarılsaydım, ne olurdu? Olmazdı, bunu yapamazdım. Gururuma bunu yapamazdım...
Bana doğru adımladığında, birkaç adım gerilemiştim. O an durdu. Gözlerindeki kırgınlığı görüyordum. Gözyaşlarım zor duruyordu gözümde. Dayanamadı, onlar da intihat etti, gözlerimden.. Birkaç damla yere aktı belki, birkaç damla da üstüme. Islatmıştı. Gözyaşlarım üzerimi ıslatmıştı.
Arkamı döndüm O'na.
Çekip gittim O'ndan.
Adımı seslendiğini duydum. Durdum. Gözlerine baktım. Fakat arkasındaki siyah şey dikkatimi çekti. Gölge gibiydi. Jimin yanıma yaklaştıkça o da arkasından bana doğru yaklaşıyordu. İyice yakınıma geldiğinde, bana sarıldı. O an elim siyah gölgeye deydi.
Gözlerimin önünden hızla Jimin'e bir araba çarparak geçiyordu. Çarpan kamyon şoförü arabasını durdurup Jimin'e yaklaştığı an her şey kaybolmuştu.
Bu da neydi?
Neden rüya gibi bir şey görmüştüm?
Neden Jimin'e kamyon çarpıyordu?
Jimin'e bahtığımda,
Neden Jimin'in arkasındaki siyah gölge gitmemişti!?
Anlamamış olabilirsiniz, fakat şimdi ben söylersem bir anlamı kalmayacak. Zaten diğer bölümde net öğreneceksiniz.
İyi okumalar dileriim!
~From Tannie~
