Hızla bahçedeki çıkış kapısına doğru koşarken, sınıftaki eşyalarımı umursamıyordum bile.
Jimin, adımı haykırırken, gözlerimi yakan gözyaşlarımla birlikte okuldan çıkmıştım.
Arabaların bana çarpabilecek olmasını umursamıyor, deli gibi koşuyordum. ikinci dünya savaşından kaçar gibi..
Onca arabanın hiçbiri bana çarpmaması bir mucizeydi. Evimin önüne gelince, anahtarlarımın da çantamda olmasını hatırladığımda küfür etmiştim. Evimin giriş kapısına iyice sinip, kendime küçük bir oturma alanı bırakmıştım.
Eminim ki Jimin gelecekti. Zaten gelmek zorundaydı. Ev anahtarlarım yoktu, telefonuma kadar her şeyim okulda kalmıştı. Kaçtığımı görmüştü. Bu yüzden buraya gelmesi pek uzun sürmezdi.
Belki de saatler geçmişti. Ama Jimin hala gelmemişti.. Hava çok soğuktu. Donuyordum.. Gözlerimi açık tutacak halin dahi yoktu. gözlerimi kapattım.
Bir süre sonra açtığımda odamdaki yatağımda uzanıyordum. Büyük ihtimalle Jimin getirmiş olmalıydı. O sırada kapım yavaşça açıldı.
"Ah, şey.. Kapının önünde öylece yatıyordun. Yardım etmek istemiştim. Ayrıca, kim öylece yatan genç bir kızı bırakabilirdi ki?"
içimden ailem diye geçirdim.
Önümdeki yabancı, nasıl evime girmişti? En önemlisi, Jimin neredeydi!?
"Şey, teşekkür ederim."
"Ben Mi Rie. Ya sen? Senin adın ne?"
"Jung Bong."
"Çok sevimli! Sana Bongie diyeceğim!"
"Huh? Pekala."
Diyip, kocaman sırıtmıştım.
Normalde olsa, asla Jimin dışında evime başka kimsenin girmesini istemezdim. Ama tuhaf bir şekilde, yeni tanışmış olduğum bu kız, bana çok samimi geliyordu.
"Uyanmanı bekliyordum. Şu an gitmeliyim.. Numaramı bir kağıda yazıp buraya bırakıyorum."
Derken masamı, işaret parmağıyla gösteriyordu.
bir not kağıdı alıp, bir şeyler yazdıktan sonra,
"Görüşürüz."
Diyerek el salladım. Mi Rie'nin çıktığını, dış kapının sesinden anladıktan sonra yatağımdan kalktım. Saat çok geç değildi. Saatin akşama doğru 6 olmasından yararlanarak, üzerimi kalın giyinip dışarı çıktım.
Okulum 5'de bitiyordu. Çoktan bitmiş olması gerekiyordu.
Okula doğru yol alırken, hiçbir şey düşünemiyordum.
Yaklaşık 15 dakika sonra okula vardığımda, eşyalarımı Jimin'in almamış olmasını diledim.
okulun bahçe kapısından, büyük bir ustalıkla atladıktan sonra sınıfıma doğru yol aldım.
Evet! Orada duruyordu!
Hemen çantamın olduğu yere gidip, telefonum ve anahtarıma baktım. Hepsi yerindeydi.
Görevliler gelmeden geldiğim yoldan geri gitmeye başladım.
Ben geldiiim! Ve gidiyoruuum!
İyi okumalar~
~From Tannie~
