Yavaş yavaş hikayenin sonuna geliyoruz. Oy vermeyi ve bu kitap hakkındaki düşüncelerinizi yoruma yazmayı unutmayın. Stefan Zweig in başka hangi kitaplarını istersiniz. Ya da başka kitapları yoruma yazmayı unutmayın. İstediğiniz kitapları buraya getirmeye çalışırım. :))
Bana yemin etmesine rağmen
gitmemişti, çılgın adam orada oturuyordu, ben
yüreğim umutsuzca çırpınarak onu ararken, o
evine gitmek için verdiğim parayı yeşil masaya
koymuş, tamamen kendini unutmuş bir halde
tüm tutkusuyla oynuyordu.
"İçimdeki dürtüyle ilerledim: Gözlerim
öfkeden çakmak çakmaktı, ateş gibi bir öfkeyle,
yeminini bozan, güvenimi sarsan, duygularımı
ve kendimi ona verişimi hiçe sayan bu adamın
gırtlağına sarılmak istiyordum. Fakat kendimi
tuttum. Bilhassa yavaş yavaş (benim için ne
kadar da güçtü) masaya yaklaştım, tam
karşısına geçtim, bir bey kibarca bana yer
verdi. İki metrelik yeşil bir bez vardı aramızda
ve ben balkondan sahnedeki oyuna bakar gibi,
daha bir saat öncesine kadar minnettarlıkla
parlayan, Tanrı'nın lütfettiği ışıkla aydınlanan,
şimdi ise tutkunun tüm cehennemlerinde
titreyip yok olan yüzüne bakışlarımı diktim.
Ellerine gelince; daha bugün öğleden sonra
kilise kürsüsüne yapışıp en kutsal yemini eden elleri kana susamış bir vampir gibi paranın
içine çullanmıştı. Çünkü kazanmıştı, çok ama
çok kazanmış olmalıydı: Önünde jeton, Louis
altınları ve banknotlardan bir yığın parlıyordu,
dağınık ve ilgisizce yığılmıştı, titreyen sinirli
parmakları keyifle aralarına dalıyor ve adeta
içinde yüzüyordu. Banknotları nasıl da
okşayarak katladığını, bozuklukları çevirdiğini
ve sevdiğini ve birdenbire bir hamleyle
avucunu doldurup karelerden birinin üzerine
koyduğunu görüyordum. Ve hemen burun
delikleri titremeye başlıyordu, krupiyenin
sesini duyduğunda açgözlülükle parıldayan
bakışlarını paraların üzerinden sıçrayan topun
üzerine kaydırıyor, dirsekleri yeşil çuhaya
çivilenmiş gibi görünürken sanki ruhu
bedeninden dışarıya fırlayacakmış gibi
oluyordu. Hırsı bir önceki akşamdan daha
korkunç, daha dehşet vericiydi, çünkü her
hareketi, yüreğimde safça yer verdiğim ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Документальная прозаHerkes okuyabilsin diye buraya eklemek istedim. Telif hakkı yok. pdf den kopyaladim. Herkese iyi okumalar. ;)) Kitap hakkında düşüncelerinizi yoruma bırakabilirsiniz. Daha başka kitaplar istiyorsanız yine yorumlara bırakabilirsiniz. Oy vermeyi unutm...