[üniversiteli ev arkadaşları]
sarı ve beyaz konversler, iki koltuk, iki bilezik, iki içecek ama 5 yıl ve koca bir 'arkadaşlık.'
(ilk bölümlerdeki yanlış nokta kullanımını görmezden gelin, kitap yavaşça düzeliyor.<3
Beklemiyordunuz bu kadar çabuk değil mi? evet, bende beklemiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
|sen ve ben gibisi yok.
"Ah, a- acıyor."
Kumral saçları terden nemlenip gözlerini kapatan çocuk, ellerinin arasındaki çarşafları sıkıp inlediğinde öne arkaya giden bedenine yardımcı olmuştu diğeri. İnce beline narince bir kol dolanmış, içinde gidip gelen alet biraz daha yavaşlarken sırtı ter damlaları düşen göğse yaslanmıştı.
"Biliyorum," diye fısıldadı omzunun arkasından kulağına doğru, "Ama geçecek, muhteşem hissedeceksin." duvarlarını saran penisle içine kaynarcalar akarken, üstüne kulağının altına aldığı cezbedici öpücük sızlanır gibi mırıldanmasına neden olmuştu.
"O zaman yap," Barın üst katında, açık pencereden yağmurun sesinin boğuk müziğe karışıp bir olan bedenlerini üşüten soğukla birleştiği odaya karışan güzel sesiyle, siyah saçlı çocuk omuzlarına kuş tüyü öpücükler bırakmıştı. Fısıldadı zorlukla. "Acımı yok et, s-sev beni." Belinden kayarak karnına ulaşan el, tırnaklarını sürterek tenini sevmiş, adeta bir bebeğin karnını ovuşturur gibi davranmıştı.
Gözleri doldu, deliğini dolduran alet en güzel vuruşlarıyla başını arkaya atmasını sağlamıştı ve açık kalan boynuna bırakılan şehvetli öpücükler elinde olmadan titretiyordu lakin karnında gezen ellerin üstüne kendininkileri koyup tutunduğu vakit şoktaydı. Sarhoş bedeni zevkten çıldırıyor olabilirdi ama aynı zamanda ilk kez böyle bir şey yaşadığından, yanağına kondurulan masum öpücük dolgun dudaklarının büzüşüp ağlayan yağmura katılmak istemesine sebep oluyordu.
Arkasındaki çocuk, karnında birleştirdikleri ellerini sıkmıştı. Koluyla omzunun sınırından başlayarak sulu ama aynı zamanda nazik öpücüklerini omuzlarının ortasına, köprücüklerinin ucuna, boynuna, adem elmasına ve en sonunda burnunu sürtüp solduğu tombul terli yanağına öpücüğünü bırakmıştı. Aynı zamanda ileri geri hareketiyle kumralın kalçaları diğerinin kasıklarında ezilip odayı sesleriyle dolduruyordu.
Sanki yıllardır birlikte olduğu biri vardı karşısında. Çünkü deliğinden içeri kaydığı andan beri sanki can yakmadan en güzel zevkini nasıl vereceğini bilir gibi, her vuruşunda usulca zevkten iniltisini kaçırmasını durduramıyordu.
İçindeki penisin her saniye biraz daha şiştiğini hissediyordu ama bu adam, emrivaki yapıp kendisini düşünmek yerine aynı temposuyla bazen hızlanmasının dışında canını yakmıyordu. Zira biliyordu, birazcık daha hırçınlaşsa siyah saçlı, kumral olan acısından ağlayabilirdi. İlkiydi çünkü, ilk kez birinin oluşuydu.
Ama hayır, omuzlarından öpülüyordu, karnı okşanıyordu, kalçasının içinde her ileri geri hareketinde duvarlarını usulca ezen alet, bir gram bile yakmıyordu ve biraz daha demek istiyordu.
