I. Bölüm: Haggı'nın Depresyonu

935 75 126
                                    

*EĞER PELİN BUNU YAYINDA GÖRÜRSE VE YORUMLARA BUNU YAZMAZSANIZ SİZE KÜSERİM BU ARADA #KILLIGÖĞÜSLEREÖZGÜRLÜK*

Hebele Harun'a günaydın mesajı atarken Haggı ise ona hangi emojiyi koyması gerektiği hakkında taktik veriyordu:

- Oğlum sen gerizekalı mısın? Dil atıcaksın. Kırmızı kalbi beğenmez bak sen bana güven.

- Bak Haggı, dil atarsam Harun bana trip atar. Kırmızı kalp yerine gözleri böyle kapalı yanakları kırmızı iieeeğğ diye güleni atayım mı?

- Hebele kardeşim ne yaparsan yap, ben sana karışmıyorum.

- Haggı hiç yardım etmiyorsun, ne biçim brosun sen?

Haggı sadece acı acı güldü. Bro mu? Haggı bro olmak istemiyordu ki... Haggı'nın içi yanıyordu. Her gün ona Harun tipsleri verirken içten içe Harun'u kıskanıyordu. Onun yerinde olmak istiyordu. İkisini yan yana kol kola gördüğü her an ona daha da acı veriyordu. Harun'u öldürmek, onu yerlerde sürüklemek, onu kışkırtma videosu çekeceğiz kanka diye kandırıp kafasını fırına sokmak istiyordu. Ama temiz kalpi buna izin vermiyordu. Bu şeyler aklına geldikçe gözleri doldu. Sanki biri köprücük kemiğine toplu iğne sokmuş gibi canı yanıyordu burada durdukça. Bir bahane bulup Hebele'ye gitmesi gerektiğini söyledi Hebele:

- Haggı, gitme...

Ahh, nasıl gidebilirdi Haggı şimdi? O kadar tatlı bir şekilde söylemişti ki bunu. Sanki seni seviyorum der gibi... Haggı pamuk gibi olmuştu. Dünya birkaç saniyeliğine müqemmel olmuştu. Acaba, Hebele de ona karşı bir şeyler mi hissediyordu. Belki Harunu sevdiğini sanıp Haggı'yı seviyordu. Kim bilebilirdi ki? Haggı gülümsemeye başladı. Ama Hebele bunu görmedi çünkü Haggı'nın arkası dönüktü.

Ardından Hebele Haggı'nın hayatını darmadağın edecek bir şey söyledi:

- Daha emoji seçecektik aşko...

Yıkık Haggı ve HebeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin