III. Bölüm : Cadı Mügemin ve Kahve Macerası

461 52 44
                                    

 Minik cadı Haggı'yı evine davet ederken Erkek Batu misafire bir kahve hazırladı. Haggı, kahvesi orta gelince çok şaşırınca ağzından şu sözler şakır şakır dökülür oldu:

- Dayıı, nereden biliyorsun sen benim orta şekerli içtiğimi?

Erkek, konuşmaya başlayınca evin ağası olan Mügemin onu susturdu ve dedi ki:

- Eyy erkek, ben varken sana konuşmak düşmez. Sen otur oturduğun yerde. Evinde yemeğini yap gerisine karışma. Ayrıca Hakkı bebeğe bak. Ağlıyor şu an. Emzir onu Erkeğim, emzir!

Evin ağası Cadı Mügemin Bornozoğlu boğazını temizledi ve Erkeğine çekilebilirsin dercesine baktı. Ciddi bir şekilde kaşını kaldırdı:

-  Ya Haggı'cım sana açıklardım ama bu bir sır. Şöyle açıklayayım. Kütahya'da özellikle benim gibi yere yakın insanların çekirdekteki enerjileri hissedebildiği söylenir. Sen de bundan 1 yıl önce yanlışlıkla Kütahya heykeline tükürmüşsün ve bu tükürüğün ph değeri 2 ila 3 arasında ise Kütahya'nın cinleri bu kütürüğü kutsal olarak belirler ve onu çekirdeğe götürüp 'şlops' diye yapıştırırlar. Ve ben de harika bir insan olduğum için, ah bana neden Mügemin dendiğini biliyor musun? Yerküreden gelen bi amca bana bu sıfatı verdi. Ah konumuza dönelim. Ben de harika bir cadı olarak yerküredeki her şeyi hissederim. Geçenlerde aşk sorunu olan birinin kahvesini orta şekerli içtiğini söyledi. Senin buraya gelmen asla bir tesadüf değil. Tasavvuf bu. Tesadüf diye bir şey yoktur Haggı evladım. Kader vardır. Sen buraya kendi iradenle gelmedin kader olarak geldin. Kader olarak... 

Haggı Mügemin'in sözünü kesti. Ona sinirlice baktı. Haggı sinirliydi. Haggı Mügemin'in Erkek'e olan davranışına sinirlenmişti. Bi şaplak fırlatmamak için zor durdu. Hıııı diye bir ses çıkardı ve Cadı'ya şunları söyledi:

- Cadı Mügemin Hanım ben anlamadım, yani dedikleriniz çok anlamsız. 

- Yavrum kıt mısın? sana diyorum ki.

- Dayıı bak anladım onu. Sonra ne oldu?

- Hee, kahveyi nasıl sen gelmeden önce hazırladık. Şöyle, Evren Ana bana enerjiler yolladı böyle oooh. Mis, mis... Gece yatıyordum ve birden bir ışık gördüm. Biri bana gel, gel, geeeeel dedi. İşte o an anladım sevgilisi olan birine aşık olan zavallı birinin geleceğini. Evrenin enerjileri yani. Bu şey gelince de Erkeğime emir verdim o da emir kulu tabi yaptı her yarım saate bir kahve. Orta şekerli sevmeni de o gün tükürdüğün Kütahya heykeline borçluyum. Ah, tabiki de Evrenin enerjilerine...

 Haggı  ağzı açık dinlediği şeylerin bitmesini bekleyemeden dedi ki:

- Ya dayı, iyi diyorsun hoş diyorsun da ben kahvemi sade içiyorum.

Yıkık Haggı ve HebeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin