Multimedia : Hikayemizin asıl kızı İlkim Ece İlter.
"Babacığım, artık bozma moralini. Ne olacak ki? Ha burada ha başka yerde? Siz yanımda olduktan sonra gerisi boş."dediğimde babam bana bakarak "Burada ki eğitimi o devlet okulunda nasıl alacaksın kızım. Ah güvenmemeliydim. Ah salak kafam."diye elini alnına vurmaya başladığında ellerini tuttum hızla . "Baba ders notlarımı bilmiyor musun? Ben her yerde başarılı olurum , sen kendini üzme artık."dediğimde bana şefkatle bakarak yanağımı okşadı. "Hadi git son kez arkadaşlarınla eğlen."dediğinde başımı olumsuzca salladım. "Sadece aşağıda ki kafede vedalaşıp geleceğim. Geldiğimde eğer hazırsan yola çıkarız."dediğimde gözünde ki yaşlarla yukarı çıktı. Telefonumu alıp kapıya doğru ilerlerken telefonum titremeye başladı. Annem arıyordu. Sinirle telefonu meşgule aldım. Şimdi hiç onunla uğraşamayacaktım. Evden çıkınca ara sokaktan sola saparak kafeye doğru ilerledim. Bizimkilerin suratsız bir şekilde bir şey tartıştığını görünce içim burkuldu. Gözümün önüne gelen yaşları silerek yanlarına ilerledim beni ilk gören Oğuz olmuştu. Ayağa kalkarak "Prensesimiz sen çok yaşa."diyerek önümde eğildi. Oğuz kafasını kaldırıp bana bakınca gözlerim doldu. Şu anda bizim bu şekilde değil birbirimize hakaret ederek şakalaşıyor olmamız gerekirdi. Hızla kollarımı boynuna doladım. O da ellerini belime sardı. "Ah be güzelim, sen gidersen ben ne yapacağım?"dediğinde gözümden akan yaşlarla daha sıkı sardım kollarımı. Belli bir süreden sonra beni kendinden uzaklaştırarak göz yaşlarımı sildi ve "Grupta en çok beni seviyordun diye hep benle uğraşıyordun değil mi, söyledim ama inanmadılar!"diye sitem edince küçük bir tebessüm yolladım. Haklıydı en çok kavga ettiğim insan Oğuzdu. Ama en çok anlaştığım, omzunda ağladığım da Oğuzdu. Başımla onayladım. Gülümseyerek beni masaya çekince Atahan ayağa kalkarak kollarını bana doladı . "Önce kalbimi aldın benden, şimdi de gözlerini çekeceksin benden be güzelim. Nasıl dayanacağım ben bu acıya?"dediğinde elimi yanağına çıkardım "Her ne yaşadıysak ne kadar yanlış anlaşılma olduysa boşver, doğruysa da umrumda değil artık. Gitmek zorundayım."dedim. "Maalesef." Aynı anda mırıldandığımız şeyle gülümsedim.
"Seni seviyorum Ata , hep de sevdim. Senden ayrıyken bile . Gözlerim uzak olsa da kalbim burada sizinle olacak."dediğimde kollarını bedenime doladı. Bende beline sarıldım. Sonra benden uzaklaşınca elimi yanağına koyarak dudağının kenarında ki gamzesinin hemen üzerine uzun bir öpücük kondurdum. Ondan ayrıldığımda Doğa üzerime atlayarak "Aşkım ben sensiz ne yapacağım?"diye anırarak ağlamaya başladı. Hayır katiyen yapmacık değildi.(!) Doğaydı bu, her şeye ağlıyordun . Doğa'yı sakinleştirdiğimde Oğuz onu üstümden alarak "Kız artık kalmayı düşünseydi bile kalmayacak bu ağlamadan sonra."deyince Doğa göz devirdi. Herkes gülümseyerek bakarken Zeynep yanıma geldi. "Kendine dikkat et olur mu ve sık sık ara bizi."değdğinde başımla onaylayarak ona sarıldım. Hemen arkadan kapıdan koşarak giren Mert ve Melis'i görünce gözlerimde ki yaşları tutamadım. Koşarak ikisine doladım kollarımı. Melis beni hızla kendine çekip sımsıkı sarılınca "Sen yokken ben ne yapacağım İlter." Melis bana hep soyadımla seslenirdi. Gülümseyerek "Artık alışacaksın Karadağ , sonuçta bir İlkim Ece kolay bulunmuyor."dediğimde gülümsedi. "Salaksın sen."dedi. "Sen benim için Ece değil İlkimsin. Çünkü sen benim için ilksin. İlk arkadaşımsın, ilk sırdaşımsın, ilk kardeşimsin."dedi sonra Mert'e dönerek "Kız olarak."dediğinde kollarımı sıkıca sardım bedenine. Mert beni ondan kurtarıp kendine çekti ve "Bitirdin kızı, izin verirsen ben de en yakın arkadaşımla vedalaşmak istiyorum."dediğinde kollarımı boynuna doladım. "Hani artık en yakın arkadaşın değildim, bir daha bana bir şey anlatmazdın?"dediğimde "Onlar şakaydı . Üç yaşımdan beri en iyi arkadaşım sensin."dedi. Sonra Oğuz'a bakarak "Kız olarak."dediğinde güldüm . "Ne kadar kıskanç arkadaşlarım varmış ya."dediğimde hepsi kahkaha atmaya başladı.
Yaklaşık 1 saatin sonunda artık hava kararmaya başlamıştı. Ayağa kalktım ve "Arkadaşlar İzmir'den çok da uzaklaşmıyorum. 3-4 saatlik bir mesafedeyim. Hafta sonları kaçıp gelebilirsiniz bence?"dediğimde Oğuz "Ben Melis'i kapıp gelirim her haftasonu illa ki. Biz sensiz yapamayız. Her gün okulda sade kahve içmeye çalışırız yokluğunda."dediğinde kahkaha atmaya başladım. Ben hep sert bir sade kahve içerken onlar yanımda çikolatalı süt içerdi. Gülümseyerek "Mert de benim taklidimi yapar, en sevdiği şey bu zaten."dediğimde Mert başıyla onayladı ve "Evet."dedi. "Melis'ten sonra en sevdiğim şey sensin benim bücür kardeşim."dediğinde gözlerimden kalp fışkırdığına emindim ama kanıtlayamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN LİSE HALİ
Teen FictionBabasının yolunda gitmeyen işleri yüzünden babaannesinin yanına taşınmak zorunda kalan Asel'in hikayesini anlatıyor. Asel hiç bilmediği bir şehirde eski lüks yaşantısından uzaklaşarak bir devlet okuluna yazılacaktır. Bakalım orada onu neler bekliyor...