Multimedia : Kızların giydiği kıyafetler (Çantalar yok)
Dün büyük savaşın ardından galip ben gelmiştim. Sonrasında Ata'yı arayarak fotoğrafı kaldırtmıştım. Sonrasında kızlarla anlaşmış alışverişe gitmeye karar verdik.
Sabah uyandığımda kızlar hala uyuyordu. Kısa bir duş alarak soluk siyah rengindeki pantolonumu giydim. Üzerine kahverengi siyah beyaz çizgilere sahip şifon gömleğimi giydim. Altın da kadife topuklu botlarımı giyerek banyoda saçlarımı yapmaya başladım. Perçemlerimi öne çıkarıp saçlarımı arkada bir topuz yaptığımda hazırdım. Siyah el çantama da eşyalarımı yerleştirerek kızları uyandırmak üzere odaya döndüm. Esra uyanmış etrafa masum masum bakarken "Günaydın benim minik papatyam."dediğimde "Bu ne mutluluk?"dedi. "Babamın izin günü bugün. Kahvaltıyı o hazırlayacak herhalde ."dedim. Esra Işıl'ı tekmeleyerek "Kalk artık boz ayı, gören de kış uykusuna yattın sanacak."dedi. Işıl "Siktir git başımdan Esra."dediğinde Işıl'ın saçlarını okşayarak "Aşkım uyan artık, kahvaltı da otlu börek ve peynirli omlet var."dediğimde gözlerini hızla açtı ve "Ben bir elimi yüzümü yıkayayım geliyorum."diyerek banyoyu kaptığında Esra da eşikteki banyoyu kullandı. Esra bana bakarak "Biz bir eve gitsek iyi olacak galiba, kıyafet yok yanımızda."dediğinde "Ne olacak benden giyersiniz?"dediğimde "Rahatsız olmaz mısın?"dedi şaşırarak. "Yoo. Neden olayım ki? İstediğini seçip giyebilirsin."dediğimde Esra dolaptan koyu renk boyfriend kot ve siyah beyaz çizgili bir kazak giydi. Altına kendi botlarını geçirirken üzerine de grimavi trencini geçirdi. Işıl için de dolaptan yüksekbel beyaz kemerli salaş bir pantolon üzerine de prenses kol dedikleri türden grimavi bir örme kazak çıkardım.
Işıl verdiklerimi üzerine geçirdiğinde "Ben bunları çorabilirim, bir daha göremezsen arama."dediğinde "Çorabilirim?"dedim sorarcasına. Esra kahkaha atarak "Çalmak, çökmek anlamında."dedi. Kahkaha atarak "peki' dediğimde kızlar da gülmeye başladılar. Dudaklarıma koyu kırmızı rujumu sürüp eyeliner çektikten sonra siyah deri şapkamı kafama geçirerek dikdörtgen güneş gözlüklerimi taktım. Işıl da sivri uçlu gözlüğünü takıp "İyi ki gözlüksüz evden çıkmıyoruz."dediğinde Esra kahkaha atarak "Katılıyorum."dedi.
Kızlarla güzel bir yemek yediğimizde babaannem onlara benim bebeklik anılarımı anlatmıştı. Aynı şekilde babamın da çapkınlıklarını, deliliklerini anlatmıştı. Güzel bir sohbetin arkasından evden çıkabilmiştik.
Kızlar her cumartesi burada panayır olduğunu söyledi. Bizde o panayıra gidip eğlenmeye karar verdik. Sonuçta martın ortasına gelmiştik. Okula geç başlamış olsam da burada ki insanlar bana öncekilerden daha yakın geliyordu. Kızlarla bir gözlükçüde gözlük denemeye başladık. Işıl telefonumu alarak bizi fotoğraf çekti.
(Temsili fotoğraf)
Ben eğilerek dil yuvarladığımda Esra balık gibi yapmıştı dudaklarını. Işıl telefonumu bana vererek "Ee hadi daha gezecek çok yer var."dediğinde Esra'yla gülüşerek onu takip ettik. Köşede slush satan amcaları görünce "Kızlar hadi slush içelim. Çok canım istedi."dediğimde oraya doğru ilerledik. Adam "Hangi boy olsun?"dediğinde "Mega."dedim. O sırada Esra beni köşeye çekerek "Eğilerek ağzını aç."dedi. Ağzımı açmamla Esra slush'ı ağzıma sıkmaya başladı. Adam halimize gülerken bir yandan da "Manyak mısınız siz kızım?"dediğinde Esrayla kahkaha atmaya başladık. Adama fazladan para vererek limon ve böğürtlenli slushımı keyifle içmeye başladım. Esra çektiği fotoğrafı bize gösterip hikayesine ekledi. Ben de hemen hikayeme ekleyerek "Muğla havası güzel geldi." yazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN LİSE HALİ
Teen FictionBabasının yolunda gitmeyen işleri yüzünden babaannesinin yanına taşınmak zorunda kalan Asel'in hikayesini anlatıyor. Asel hiç bilmediği bir şehirde eski lüks yaşantısından uzaklaşarak bir devlet okuluna yazılacaktır. Bakalım orada onu neler bekliyor...