1

1.4K 109 42
                                    

"Jongin!"

Adımı duyduğumda elimdeki kitabı bırakıp hızlıca yatağımdan çıktım. Son günlerde babamın alışkanlık haline getirdiği şeylerin listesini çıkarırsam adımı söylemesini bu listenin başına yazmam gerekiyordu. Sürekli emir vermesi ve tembel olduğumu söylemesi ise ikinci ve üçüncü sırada yer alıyordu. Kapıyı hızlıca açtığında çoktan yataktan uzaklaşmış bir halde pencere önünde beni bulmasını sağlamıştım. Yüzünde ne kadar kızgın olduğunu anlamamı sağlayan bir ifade vardı. Durduğum yerden bir şeyleri berbat etmemde ne kadar başarılı olduğumu Remus, o ve ben biliyorduk.

"Neden hala odandasın?"

Güneş çoktan tepeye çıkmıştı yani bir şeyler yapmam için birkaç saat önce odamı terk etmem gerekiyordu ama tembellik yapmak daha keyif vericiydi. Üstelik son günlerce alfalık dersleri nedeniyle aşırı derecede yorgundum. Dövüş dersleri nedeniyle kırılan tüm kemiklerimin tek tek yerine oturmasını bekliyorum diyebilirdim.

"Biraz dinlenmek istedim baba."

Kaşlarını daha da çattı. Bu sabahki programım belliydi, kendi yaşıtlarımla birlikte ormana gidip geyik ve tavşan avlayacaktım. Bu ne kadar yetenekli olduğumu gösterdiği gibi ne kadar güçlü ve cesur ayrıca alfalık kabiliyetimin olduğunu da gösteriyordu onlara göre. Gençleri bir arada tutmak ve yönetmek zordu bunu kendimden biliyordum ve benden istediği tam olarak bunu yapmamdı.

"Sana bir görev verdiğimi hatırlıyorum Jongin, neden hala buradasın? Son zamanlarda yaptığın tek şey beni sinirlendirmek bunun farkında mısın? Tembellik yapmak biz kurtlara göre bir davranış değil ama sen bir tembel hayvan gibi hareket ediyorsun. Tüm gün yatağındasın ve ne zaman dışarı çıksan bir ağacın altında uyukluyorsun. Yemek yiyor ve tekrar uyuyorsun. Dövüşte iyi değilsin, güç gösterisi yapamıyorsun, emir veremiyorsun. Nasıl alfa olmayı düşünüyorsun? "

" Belki alfalık bana göre değildir. " Onun gibi sesimi yükselttiğimde dişlerini sıktığını gördüm. Hızlıca içeri girip kapıyı çarparcasına kapattığında korkuyla olduğum yerde zıpladım. Kurtlar sert, saldırgan ve vahşilerdi ama ben böyle değildim. Sürekli birbirlerinin boğazına saldıracakmış gibi davranmaları, birbirlerinden nefret ediyormuş gibi konuşmaları ve hiçbir şey umurlarında değilmiş gibi hareket etmeleri bana uygun değildi. On yedi yaşındaydım ve yakında bir zamanda alfa olacaktım ama kendimi hiçbir zaman bu ortama, bu aileye ve alfalığa uygun hissetmemiştim. "Belki abim alfa olmalıydı."

"Ateşin üzerinde sen yürüdün Jongin. Ne saçmalıyorsun bilmiyorum ama hemen hazırlanıp diğerlerinin yanına gitmeni istiyorum."

"Biliyorsun.." dedim, dişlerimin arasında söyleyerek. Gözlerimi ona çevirdiğimde öfkesinin parçalanmaya başladığını görmüştüm. "Hiçbir zaman iyi bir kurt olamayacağımı biliyorsun. Sürüden ayrılmam daha iyi, bir Omega olarak hayatıma devam etmem daha iyi. Böylece daha fazla soruna yol açmam."

Geçen hafta sürüye saldırı olduğunda benim yüzümden iki kurt ölmüştü. Dövüşememiştim çünkü birisini nasıl öldüreceğmi bilemiyordum, yapamamıştım. Başını iki yana sallarken sırtını kapıdan ayırarak bana yaklaştı. Şimdi öfkesinden tamamen sıyrıldığını anlayabilmiştim. Onun gibi olmam için çok uğraşmıştı hatta çoğu zaman annemle tartışmışlardı bile. Abim Wufan sert, saldırgan ve gerçek bir kurt gibiyken ben oyuncu bir tilki gibiydim. Ona benzemem için her şeyi yapmaya çalışmıştı ama değişen bir şey olmamıştı.

Beni kitaplardan ayırmaya çalışmıştı ama gizlice kitap okumaya devam etmiştim.

Dövüşte iyi olmadığımı bildiği halde daha çok kişiyle dövüşmemi söylemişti. Kemiklerim kırılmış, organlarım zarar görmüş hatta boynum kırılmıştı ama bunu önemsememişti.

Glacia Feino /SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin