4 - Final

894 108 39
                                    

Eve geri dönmem saatlerimi almıştı çünkü Sehun'un yanımdan gitmesini beklemiştim. Aynı zamanda o gitmesin diye tüm şirinliğimi kullanmış yanımda biraz daha vakit geçirmesini sağlamaya çalışmıştım. Güneş batmaya başladığında Sehun yanımdan ayrılmıştı. Eve öylece geri dönmemek için yaklaşık bir saatimi ormanın diğer ucundaki nehre gidip orada balık tutarak harcamıştım.

Onunla geçirdiğim zaman sanki saniyeler gibiydi hemen bitmişti. Ellerimin arasına yastığımı alıp onu hayal ederek sarılmaya başladığımda gülümsemeyi kesemiyordum. Akşam yemeğinde annemin ve babamın neden bu kadar mutlu göründüğümü merak etmesine neden olacak kadar gülümsediğimi fark etmemiştim bile. Onu düşünmek bile yanaklarımı acıtacak derecede gülümsememe neden oluyordu.

Güzel olmasının yanı sıra çok akıllı, narin ve anlayışlıydı. Korkarak her şeyi mahvettiğimde susmam için dokunduğu yanaklarımı tuttum yavaşça. Parmakları soğuk ama yumuşaktı, bana istediği kadar dokunabilirdi hiç sorun değildi hatta bana dokunması için sesimi kaybedene dek bağırabilirdim bile.

Yarın daha az aptal hareketler sergilemeyi kendime söz verdiğimde kapım birkaç kez çalınmış ve yavaşça açılmıştı. Gelen babamdı, onun çoktan uyuduğunu düşünüyordum ama belli ki uyku onu da bulmamıştı henüz.

"Seninle biraz konuşmak istedim oğlum."

Yavaşça sarıldığım yastığı yatağın içine bırakıp daha düzgün bir şekilde oturduğumda yatağın ucuna doğru oturdu. Bugün balık tutmuş olmam onu mutlu etmişti bunu gözlerinden bile görebiliyordum.

Onu mutlu eden şey balık tutmuş olmam değildi aslında öldürme iç güdümün sonunda açığa çıkmış olmasıydı.

Ama bilmediği bir şey vardı. Balıkları yakalarken onlardan milyonlarca kez özür diliyordum ağlayarak. Onları öldürürken Sehun'un susmam için çabaladığı şekilde bağırıp duruyordum nehrin kenarında. Kanlı parmaklarımı yıkarken kustuğumu görse eminim benimle gurur duymayı bir kenara atar ve dövüşte beceriksiz olduğumda beni yere sermelerine izin verdiği anı tekrarlatırdı.

"Bir sorun mu var? İstemeden bir şey mi yaptım?"

"Hayır, hayır. Her şey çok iyi gidiyor Jongin. Son  iki gündür çok iyi gidiyorsun."

Gülümseyerek bana baktığında içimdeki sesi dinleyip rahatlamaya çalıştım. Babam asla yalan söylemezdi ve oyun oynamazdı. Eğer kızgınsa bunu direkt olarak belli eder ve bir şey isteyecekse lafı uzatmadan söylerdi.

" Gerçekten mi? Seni gururlandırmak istiyorum baba. İyi  bir kurt olmak için uğraşıyorum."

"Biliyorum oğlum. Seninle konuşmak istediğim bir konu var. Bu biraz özel bir mesele. Biliyorsun biz kurtlar diğer hayvanlar gibi eşlerimizi bulamayız."

Ah, hayır. Yoksa mühürlendiğimi anladı mı? Bana kızarsa ne yapacağım? Ya Sehun ile bir daha görüşmemi istemezse ne yaparım?

" Evet. "dedim, gergince. Şimdi ona bakmaya korkar olmuştum. Üzerimde bazı zamanlar alfalık baskısını kullanmıştı ancak şu an o anlardan birisi değildi ama yine de ona bakmaya korkuyordum. Sanırım utanıyordum yine. " Mühürleniyoruz. "

" Bugün eve geldiğinde üzerinde başka bir koku vardı."

Bir cevap istiyormuş gibi bana baktığını fark ettiğinde Sehun'u karmakarışık olmuş giysi dolabımın içine itip dolabımın kapağını kapattım ve kimsenin onu orada bulamamasını diledim. Onun saf kokusunu almamaları gerekiyordu çünkü balıkları üzerime sürmüştüm defalarca.

"Rakun..." Parmaklarımla saçlarımın arasında bir yere dokunurken söyledim birden. "Bir rakun bana saldırdı. Kocamandı görmen lazımdı baba, en az Taemin kadar büyüktü. Sonra onu güzelce patakladım. Sanırım onun kokusu üzerime sinmiş."

Glacia Feino /SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin