MiSanta¹ Wings

2 🔮 İlk karşılaşmalar her zaman en unutulmaz olanlardır

Helloo~

Nasılsınız ballarım? 🍒

İlk bölümü de attım, umarım okurken eğlenirsiniz💚

Soft bir hikaye olması dileğiyle, keyifli okumalar~

(Bu kurguda neden konuşamıyorum???)

Misanta¹
2 🔮 İlk karşılaşmalar her zaman en unutulmaz olanlardır

Genelde insanların dünyasında bir okul binası tadilata girdiğinde o okulun öğencileri de dahil olmak üzere içerisinde bulunan tüm şahıslar bir süreliğine başka bir okula transfer edilir.

Evet, insanların dünyasında bu gayet doğal bir faaliyet. Fakat burada, ileride dünyanın ilerleyişinde çok önemli roller oynayacak olan varlıkların yetiştiği MiSanta'da bir melek akademisinin okullarının yanması sonucuyla şeytanların barındığı, eğitim gördüğü, yiyip içtiği bir ortama yerleşmesi oldukça abesti.

Yaklaşık 2 gün önce neden çıktığı bilinmeyen(!) bir yangın nedeniyle okuduğum melek akademisi yanıp kül olmuştu. Başöğretmen olan Bay Choi hemen karşı binamızda bulunan devasa bir binaya sahip ve uzun yıllardır kültürel değerlerine sahip çıkan nedeni bilinmez şeytan yerine KARA KANAT kelimelerini tercih eden varlıkların bu yangına sebep olduğunu düşünüyordu.

E adam gayet haklıydı. Ben onun yerinde olsam, kafeteryadaki akşam yemeğini kaçırdığı için açlıktan ölen masum bir kızın gizlice mutfağa girip kendi çabalarınca yemek yapmayı deneyip sonunda başaramayarak okulu yakacağına değil de, karşı binada bulunan, yüzyıllardır savaşmasalar da birbirlerine düşman olan kara kanatlılardan şüphelenirdim. Tabii onun yerinde olsam...

Maalesef ki değildim. Ve lanet olsun ki tüm okulun heba olmasının nedeni de ben ve asla durmayan boğazımdı...

Tabii bundan kimsenin haberi yoktu. En yakınım olan kuzenimin bile bundan haberi yoktu. Bunu yalnızca ben biliyordum ve başka birine söyleme gibi de bir niyetim yoktu.

Okul yandıktan sonra MiSanta'nın önde gelenleri toplanmış ve bir karar alma amacıyla bir araya gelmişlerdi.

Bay Choi; suçlu olmasalar da şeytanların bu olaya neden olduğunu, yarattıkları facia nedeniyle kutsal kürenin yok olduğunu bu yüzden bu olayın hiçbir şekilde kanıtlanamayacağını söyleyip duruyordu.

Kara kanatlıların müdiresi olan Bayan Kang ise bu varsayımı kattiyen reddediyor ve öğrencilerini sonuna kadar savunuyordu.

Büyük salonda sürekli bu tartışmalar kelimelerin yerlerini değiştirerek ya da başka kelimeler kullanılarak sürüyordu.

Peki ben bunu nereden biliyordum?

Dürüst olmak gerekirse...

"Ya! Sodam-sshi, bizi fark ederlerse bu bizim sonumuz olur biliyorsun değil mi?"

"Choi Jongho, eğer biraz daha konuşursan melek falan dinlemem keserim... kanatlarını!"

"Oh Tanrım şükürler olsun! Bir an kesmekten kastının başka bir şey olduğunu düşünmüştüm."

"Senin için fesat için... Dürüst ol bu okula yalnızca baban müdür olduğu için geldin değil mi? Yoksa senin içinde gerçekten bir kara kanat yatıyor."

Jongho -ki bu benim aptal kuzenim- gözlerini kısarak beni içerisinden birkaç saniye boyunca kınamış daha sonraysa başını saklandığımız büyük salonun üst katındaki balkondan aşağı doğru uzatmıştı.

Tüm yöneticiler birbirleri arasında konuşuyordu ki bu, salonda cidden büyük bir ses kirliliğine yol açıyordu.

En sonunda MiSanta'nın Kanatlılar bölgesindeki başkanı dillere destan olan o tokmağını almış ve masasına vurarak herkesi susturmuştu.